Anılan ihbarnamede; Muteriz şirket hakkında, kıyı ve sahil şeridini iskele ve depo yapmak suretiyle işgal etmek eyleminden dolayı idare tarafından uygulanan idari para cezası ile birlikte idarece işgal konusu yapıların belirli bir süre içerisinde kaldırılmasına dair 20/11/2013 tarihli ve 4552 sayılı işlem tesis edildiği ve muteriz şirket tarafından bahse konu tahliye kararı aleyhine idare mahkemesinde dava açıldığının anlaşılması karşısında, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesinde yer alan, “İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak İdarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; İdarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte İdarî yargı merciinde görülür.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca...
- K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağına ilişkin yapılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
- K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağına ilişkin yapılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, (Dairenin 2017/2823 E., 2017/10962 K. sayılı bozma ilamında ve Mahkemenin nitelendirmesinde belirtildiği üzere) haksız işgal nedeniyle ecrimisil istemine dayalı itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin orman ürünleri satış işi ile işgal ettiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete satılıp teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek takibe vaki itirazın asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin ikametgahının ...'...
Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/01/2015 tarihli ve 2014/132937 soruşturma, 2015/9439 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ......
Somut, olayda takip konusu ilamın incelenmesinde, fuzuli işgal nedenine dayalı olarak borçlunun taşınmaza el atmasının önlenmesine, tahliyeye ve haksız işgal tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği ve mahkemece de talep gibi karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez (Prof. Dr. Baki Kuru, a.g.e, sahife 2187) (Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 13/03/2007 tarih 2007/1602 e 2007/4614 K sayılı ilamı; İstanbul BAM 23 Hukuk Dairesinin 24/06/2020 tarih 2019/1359 E 2020/1014 K sayılı ilamı) Takibe konu ilamın haksiz işgal tazminatına (Ecrimisil) ilişkin olması ; bu nedenle taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı dikkate alındığında şikayete konu ilamın kesinleşmeden takibe konulmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacıların davasının reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Büyükçekmece 2....
Davacı tarafından, talep edilen alacak, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle işgal tazminatı ve cezai şarta ilişkin olması, gerek işgal tazminatının sözleşmenin sona ermesinden itibaren talep edilebilecek bir alacak olması ve sözleşmenin sona erip ermediğinin ihtilaflı olması, gerekse de cezai şartın geçerliğinin 818 Sayılı B.K'nun 161. maddesi gereğince yargılama ile değerlendirilebilecek nitelikte bir uyuşmazlık olduğundan, İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması talep edilemez. Bu nedenle uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın kaldırılmasına ve inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki fuzuli işgal nedeniyle tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde , davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının Belediyeye ait bulunan dükkanı kira sözleşmesine dayalı olmadan kullandığını, davalı ile yapılan yazışmalarda davalının söz konusu taşınmazın dava dışı... isimli kişiye ait olduğunu ve taşınmazı adı geçen kişiden kiraladığını beyan ettiğini ancak davalının ismini bildirdiği dava dışı... ile Belediye Başkanlığı arasında ......
İİK'nun 135/2.maddesi “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcı, satış memurluğundan, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. Diğer taraftan, TMK.’nun 688. maddesine göre; “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir” hükmü yer almaktadır....