Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bağlamda somut olayda satış vaadi sözleşmelerinin yapıldığı tarihlerde elbirliği mülkiyet olduğundan ortaklardan birisi diğerinin muvafakatını almadan tasarrufî bir muamele yapamaz ise de, elbirliği mülkiyetle ortaklardan birinin kendi payı için mirasçı olmayan bir kişiyle yaptığı satış vadi sözleşmesi şahsi hak doğurduğundan geçerlidir. Ancak elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece sözleşmenin ifa kabiliyeti olmamakla birlikte, davalı ...'in pay temlikleri ile diğer paydaşların paylarını da temlik aldığı bu suretle 14.12.2007 tarihli 13368 yevmiye sayılı işlemle taşınmazda 2/9 pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, borçlandırıcı işlem niteliğinde olup, taahhüt işlemi olarak geçerliliğini korumakla birlikte sözleşenler arasında sonuç meydana getirir....

    Noterliğince düzenlenen 27.12.2001 gün 36778 sayılı satış vaadi sözleşmesinin, ancak sözleşmeye konu taşınmazlarda bulunan 24/3720 payın 2/3’sinin tapuda ... adına tescilinden sonra ifa edilebileceğine, bu aşamada ifa olanağı olmayan 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine tutunularak tescil istenemeyeceğine, satış vaadine konu olan taşınmazların ... mirasçıları adlarına tapuya tescilinden sonra 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi uyarınca ... mirasçıları tarafından ... ve arkadaşları adlarına tapuda ferağ verilebileceğine, aksi takdirde ... ve arkadaşları tarafından bu satış vadi sözleşmesine dayanılarak cebri tescil davası açılabileceğine göre yerinde görülmeyen karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, karar vermek gerekmiştir....

      Noterliğince düzenlenen 27.12.2001 gün 36778 sayılı satış vaadi sözleşmesinin, ancak sözleşmeye konu taşınmazlarda bulunan 24/3720 payın 2/3’sinin tapuda ... ... adına tescilinden sonra ifa edilebileceğine, bu aşamada ifa olanağı olmayan 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine tutunularak tescil istenemeyeceğine, satış vaadine konu olan taşınmazların ... ... mirasçıları adlarına tapuya tescilinden sonra 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi uyarınca ... ... mirasçıları tarafından ... ve arkadaşları adlarına tapuda ferağ verilebileceğine, aksi takdirde ... ve arkadaşları tarafından bu satış vadi sözleşmesine dayanılarak cebri tescil davası açılabileceğine göre yerinde görülmeyen karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, karar vermek gerekmiştir....

        Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride asıl akit olan satış sözleşmesi yapılmak üzere düzenlenen ön sözleşmelerdendir. Noterlik Kanununun 74. maddesine göre, Türkçe bilmeyen kişi için yeminli tercüman bulundurulması gerekir. Aynı Kanununun "yasaklılık" başlıklı 76. maddesinin 3. bendinde ise ilgililerden biri ile aralarında sıhri dahi olsa usul veya füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede (bu dereceler dahil) civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa sözleşme işlemlerine katılamayacaklarına dair amir hüküm bulunmaktadır....

          İnşaat Limited Şirketinin arsa üzerinde tevhit, ifraz ve parselizasyon işlemlerini yapmadan kaçak olarak 15 katlı bina yaptıklarını, kendisi ve diğer arsa sahiplerinin almaları gereken daireleri de vermediklerini, herhangi bir talimatı olmadığı halde dava dışı ... ’nun kendisine vekaleten arsayı kardeşi olan davalıya 5.12.2001 tarihinde satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, satışın vekaletin kötüye kullanılması ve muvazaalı olarak yapılması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 5.12.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, husumetin kendilerine düşmediğini, dava dışı ... ile davacı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacı tarafından verilen 1.12.2003 tarihli ibranamenin bulunduğunu, satış vaadi sözleşmesinin de geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava dışı ......

            ın satış vaadi sözleşmesi yapmalarına karşın tapuyu devretmemelerinin dahi sözleşmenin satış vaadi amacıyla yapılmadığını gösterdiğini, davacı ile davalı ... arasında satış vaadi yapılmadan önce ve sonrasında evde kimin oturduğunun mahkemece resen araştırılması gerektiğini, müvekkilinin tapuya güvendiğini, satış vaadi sözleşmesindeki bedelin evin tespit edilen bedelinin misli ile altında olduğunu, davacının davalı ...'a gönderdiği paranın miktarının bu miktarlarla uyuşmadığını, müvekkilinin Adana 11....

              Noterliğinin 18.05.2007 tarihli ve 16510 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ve ... 33. Noterliğinin 01.10.2007 tarihli ve 52804 yevmiye numaralı gayrimenkul temlik sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, boşandığı eşinin kardeşi olan...'a güvenerek ... 2....

                tarafından 18.10.1995 tarihli biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... 'e satışı vaadedilen 11 parsel sayılı taşınmazın 20.10.2000 tarihli biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile davacıya ... tarafından satışı vaat edilmiştir. Davanın her aşamasında davacı talebini ıslahen tazminata dönüştürebileceğinden ve bu taleple ilgili husumet ...'e yöneltileceğinden adı geçen davalı hakkındaki davanın reddi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcının bu edimini yerine getirmemesi halinde vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin hükmen geçirilmesini mahkemeden isteyebilir. Diğer taraftan, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesince taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerhi halinde sözleşmeyle kazanılan şahsi hakkın taşınmaza sonradan malik olanlara karşı ileri sürülme olanağı vardır. Gerçekten 2644 sayılı Tapu Kanunun 26/5. maddesinde sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmaz ise gayrimenkul siciline verilen şerhin tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından resen terkin olunacağına dair hüküm bulunmaktadır....

                    Noterliğinin 31.07.1995 gün ve yazılı yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'nin İstanbul, .... 2. Etap konutlarında B6 Bölge, A602 Blok ve 65 no'lu daireyi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 31.07.1995 tarihinde 500.000.000 TL bedelle sattığını, müvekkilinin satış sözleşmesinde de belirtildiği üzere satış bedelinin nakden ve peşin olarak ödediğini, ancak davalının tapu devrini yapmadığını, müvekkili tarafından fiilen kullanılan gayrimenkulün davalı adına tapu kaydının iptalini, davacı ... ... adına tesciline karar verilmesini, talep etmiştir. Davacı vekili; birleştirilen dosyada ise davalı ...'ye karşı, dava konusu dairenin tapusunun ...adına kayıtlı olması gerekirken hukuka aykırı şekilde davalı idare adına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkından kaynaklanan tapu iptali ile tescil talebinde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu