Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'ne yönetim kayyımı atanmış ve davalı şirket müdürü T3 görevi sona ermiştir. Davacı tarafça eldeki dava, şirket müdürünün bağlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağını ihlal etmiş olması nedenleri ile şirketin uğramış olduğu zararların tahsili ile şartları bulunduğundan davalının şirket ortaklığından çıkarılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece şirket ortaklığından çıkarma davasını sadece şirketin açabileceği gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak ön inceleme tutanağında uyuşmazlık konusu olarak tespit edilmesine rağmen mahkemece şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Oysa harçlandırma formuna göre sadece Tazminat(Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan( davası harçlandırılmış olup, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin herhangi bir harç yatırılmamıştır....

Mahkemece, takip dayanağı senette davalının borçlu olduğuna dair ifade bulunmadığı, kefil olarak sorumluluğuna gidilecekse bile kefaletin yasal şekil şartlarını taşımaması nedeniyle geçerli olmayacağı, davacının davalı ile arasındaki alacak borç ilişkisini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Dava konusu takibe ilişkin belgeler incelendiğinde, davalı borçlunun icra takibine itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya icra müdürlüğünce 19.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.08.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK 67/1. maddesi uyarınca, davacı alacaklı itirazın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir sene içinde itirazın iptali davasını açmamış olduğundan, mahkemece dava açma hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 10.504 TL asıl alacak, 473.98 TL yasal faiz ile birlikte toplam 10.977,98 TL alacağı bulunduğu, davacının icra takibinde zaten toplam 10.936,53 TL talepte bulunduğu, taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 03.08.2010 tarihli faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Bu itibarla takibe konu edilen fatura çerçevesinde yargılama yapılması gerekir. Mahkemece anılan bu husus göz ardı edilerek takip konusu edilmeyen faturalar da değerlendirilmek suretiyle sonuca giden bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

      Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının kapanış tasdikli olmayan ticari defterleri içeriğinden davacının davalıdan 6.703,53 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne itirazın 6.703,53 TL asıl alacak üzerinden iptaliyle takibin bu miktar üzerinden devamına ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 67. maddesi hükmü gereği açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları, davanın özelliği gereği itiraza uğrayan takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Somut olayda davacı yan, takibini 12.07.2010 tarihli 11.953,54 TL bedelli faturaya dayalı olarak yapmış ve alacaklı olduğunu bildirmiştir. Davalı yan ise bu takip nedeniyle borçlu olmadığını belirtip itiraz etmiştir. Kural olarak takip konusu yapılmayan belgeye dayanarak itirazın iptali davası açılamaz (HGK 03.05.2006, 19-260/251, HGK 14.12.2011, 19-617/749)....

        ait bir yetki olduğu, dava tarihinden sonra yapılan genel kurul toplantılarında şirket kar payının dağıtılmasına karar verildiği, anılan kararın iptali için davacının iptal davası açması nedeniyle bu iddiaya bağlı olarak şirket yöneticisinin temsil yetkisinin sınırlandırılmasının söz konusu olamayacağı, ayrıca, davalı yöneticiye ödenen müdürlük maaşının genel kurul kararıyla sağlandığı ve bu konunun da davacı tarafından açılan davada ihtilaf konusu olduğu, dolayısıyla bu iddialarla ilgili genel kurul kararları alınıp, daha sonra da bunların iptali için davalar açılmış olduğundan, bu sebeplere bağlı olarak yöneticinin temsil yetkisinin sınırlandırılamayacağı, davacı boşanma protokolünden kaynaklanan maaş ödemesinin de yapılmadığını ileri sürmekte ise de, 25/07/2007 ve 19/10/2007 tarihli protokollerin davacı ile davalı arasında düzenlenip boşanma kararının fer'i niteliğinde olduğu, şirketin işbu sözleşmelerin tarafı olmaması sebebiyle şirket tüzel kişiliğine herhangi bir borç ve mükellefiyet...

          DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalının babasından dolayı hak sahibi olarak Kurumdan aylık almakta iken boşandığı eşi Duran Ulusoy ile beraber yaşamaya devam ettiğinin anlaşıldığını, müvekkili Kurumdan yersiz ödeme yapıldığının raporlandığını ve davalı aleyhine Ankara 11.İcra Müdürlüğünün 2016/21806 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının yapılan takibe itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı, davaya cevap vermemiş, 9.03.2019 tarihli celsede; davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 23/10/2007 Nosu :2323/2056 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, sözleşmedeki imzanın ve kimliğin kendisine ait olmayıp sahte olduğunu, nüfus cüzdanını 2000 yılında kaybettiğini, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu, sahte kimlikle kendisi adına bir şirket de kurulduğunu, maliye nezdinde de soruşturmanın devam ettiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketle davalı arasında yapılan ... ... Domestic Server Montaj Sözleşmesi ile davalıya data aktarımı yapıldığını, verilen bu hizmet için düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin muhtelif faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Tavşanlı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, söz konusu alışverişin dava dışı ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her nekadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinin abonesi olduğunu, 2008 yılı 12. ay ve 2009 yılının 2,4,7 ve 8 aylarına ilişkin tahakkuk ettirilen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu