İş mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olup, davacı işçi, davayı işin yapıldığı yer mahkemesinde açabileceği gibi davalının ikametgâhı mahkemesinde de açabilir. Somut olayda; davacının en son Gaziantep PTT Başmüdürlüğüne bağlı PTT PİM Merkez Müdürlüğünde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, açılan davanında işin yapıldığı yer mahkemesinde açıldığı görülerek yetki konusundaki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının talep ettiği alacaklardan kimin sorumlu olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2019/318 2020/289 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk Derece Mahkemesi'nce verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi yapılan müzakere sonunda gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işverenin şirketinde 2018 yılı Temmuz ayında marka danışmanı olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiği 20.03.2019 tarihine kadar çalıştığını, ödenmeyen işçilik alacaklarının ödenmesi için Ankara 65....
Evli olan davacının işyerinde bir bayan işçi ile gönül ilişkisine girmesi sonrası, davacı işçinin ailesinin işyerine gelmesi, bayan işçinin bu olay sonrası işyerinde ayrılması nedeni ile işyerinde olumsuzluklar yaşandığı ve bu olumsuzlukların davacının davranışlarından kaynaklandığı açıkça anlaşılmaktadır. Davacının davranışlarından kaynaklanan bu nedenlerin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesindeki nedenler kapsamında bulunmaması, feshin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Davacının davranışlarından kaynaklanan bu nedenler, haklı neden niteliğinde olmamakla birlikte, işyerinde olumsuzluklara yol açtığından geçerli neden olarak kabul edilmelidir. İşyerinde ilk kez bayan işçi çalıştıran işveren, davacının bu tür davranışı ile zor durumda kalmış ve işveren açısından iş ilişkisinin sürdürülmesi olanağı kalmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi Dava Türü : İşçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/201 ESAS, 2020/457 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı KYK vekili cevap dilekçesinde özetle , davacı ile davalı kurum arasında iş ilişkisi olmadığını ve bu sebeple davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davalı kurum ile diğer davalı lokanta-kantin işleticisi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını bu sebeple davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili davacının hizmet ilişkisinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; '' 1- ) Davanın kabulü ile İstanbul 32.İcra Müdürlüğü'nün 2016/38285 esas sayılı dosyasında takibe konulan 01/04/2010 düzenleme tarihli, 25/06/2015 vade tarihli, 50.000,00- TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2- ) İcra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine, '' karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/16784 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davacının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali için İstanbul 5. İş Mahkemesinde 2018/392 Esas sayılı İtirazın İptali davası açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda itirazın iptaline dair karar verildiğini, bu karar uyarınca müvekkilinin davacı işçiden 5.687,65 TL alacağının olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde belirtilen işveren ile işci arasındaki hizmet akdinden doğan bir hak uyuşmazlığı olduğu nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş mahkemesi tarafından ise, taraflar arasında İş Kanunu anlamında işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığı, genel hükümlere göre açılan bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....
Davacının yetkilisi olduğu Şirket ile davalı işçi arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre, İş Kanunu uyarınca işçi sayılan kimselerle işveren arasındaki iş akdinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Görev 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesine göre kamu düzenindendir ve re' sen gözetilir. Mahkemece anılan hüküm uyarınca görevsizlik kararı verilmesi yerindedir. Aksine itirazların reddi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesi’nin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir....
Taraflar arasında asıl işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir....