E. sayılı dosyasından kaynaklı olarak, icra takibinin tarafı olmayan davalı müvekkili şirket aleyhine işbu icra takibinden kaynaklı olarak menfi tespit ve istirdat davası açılmasının hukuken mümkün olmadığını, davalı müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, yine itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı hukuki sebebe dayanarak menfi tespit davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığının kabul edildiğini, İzmir 20.İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali davasının açılmasından sonra ... tarafından açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan da reddinin gerektiğini, anılan nedenlerle, diğer tüm başvuru ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: İcra Dosyası : İzmir ...... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında alacaklı ......
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak bakımından istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. İ.İ.K.'nun 72. maddesi uyarınca, icra takibine itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde istirdat isteminde bulunabilir. Yine B.K.'nun 62. maddesi uyarınca, borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Bu kapsamda istirdat talebinde bulunulabilmesi için, ödeme tarihinden itibaren bir sene geçmemiş olması ve söz konusu paranın icra tehditi altında ödemek zorunda kalınması ya da kendisini borçlu zannederek hataen ödediğinin ispat edilmesi gerekir. Somut olaya gelince, istirdat talebine konu kaçak elektrik tahakkuk bedeli taksitlendirilmek suretiyle son taksiti 31.07.2006 tarihinde ödenmiştir....
Dava dilekçesindeki istem, davacının fazladan ödediğini iddia ettiği paranın istirdatına yönelik olmasına rağmen, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde mahkeme kararının; "başlık" kısmında davanın "itirazın iptali" olarak nitelenmesi, dava dilekçesinin özetlenmesi kısmında davacının isteminin, fazladan ödendiği iddia edilen paranın istirdatı olduğu şeklinde belirleme yapılması, "gerekçe" kısmında itirazın iptali davasına yönelik gerekçe yazılması, "hüküm" kısmında ise yine, davacının istirdat istemini olumlu ya da olumsuz olarak karşılayacak bir hüküm kurulması yerine davacının istirdat istemine tamamen aykırı olacak şekilde, "itirazın iptaline, takibin devamına" ifadeleri ile hüküm kurulması, hüküm fıkrasının talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olup hükmün infazında da şüphe ve tereddüte yol açacağı kuşkusuz olmakla bozmayı gerektirmiştir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298/2. maddesi; "Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." hükmünü amir...
Bu miktar yönünden de itirazın iptali istemli olarak davacı tarafından vekalet ücreti takdiri nedenli olarak da davalı tarafından istinaf edilmiştir. Ancak istinaf istemine konu edilen miktar HMK'nın 341-(2) maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altındadır. Bu nedenle reddedilen miktara yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar taraflar yönünden kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir....
KARAR Davacı, Davalının kendisi hakkında icra takibi yaptığını, talep edilen ana para alacağı olan 3.900,00 YTL’nin davalı bankaya makbuz karşılığı yatırıldığını, faize ise itiraz edilmekle birlikte işlemiş faiz miktarı olan 1715 TL’nin de makbuz karşılığı yatırıldığını, davalı bankanın faiz hiç yatırılmamış gibi faiz yönünden itirazın İptali davası açtığını, davalının yapılan ödemeleri mahkemeden gizlediğini, ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1257 esas sayılı dosyası ile İstirdat amaçlı olarak davalı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, takibe 1.240,00 TL yönünden kısmen itiraz edildiğini belirterek 1.240,00 TL'lik alacak için itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş ve davacı aleyhine ... 13.Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davasını açtıklarını bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Asıl dava dilekçesinde, menfi tespit, istirdat ve maddi tazminata hükmedilmesi, birleşen dosyalarda ise aidat alacağına ilişkin takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Aidat alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan ve birleştirilen Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/133 Esas, Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/688 Esas ve 2013/133 Esas sayılı dosyalarına ilişkin olarak davalılar vekilinin (asıl dava davacıları vekili) temyizi yönünden yapılan incelemede; Temyize konu miktar 1.890 TL.sını geçmemektedir....
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/778 Esas KARAR NO : 2022/242 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) DAVA TARİHİ : 16/12/2021 KARAR TARİHİ : 12/04/2022 YAZIM TARİH : 13/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 09/11/2020 tarihli "Hırdavat, Spacer Damper ve Kompozit İzolatör Temini" sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirketçe ... tarafından iade edilen ..... Kompozit İzolatörlerinin alıcıya temin edilmesi işinin üstlenildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirmesine karşın sözleşme kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı 388.078,08 Euro alacaklarının ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla Ankara ......
Esas sayılı icra takibinin iptali taleplerine ilişkin olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A. maddesinde yer alan; "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmündeki "paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında" ibarelerinin, 28/03/2023 tarihli 7445 sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 31. maddesinde yer alan; ''6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.'' hükmü çerçevesinde "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında," şeklinde değiştirildiği, yine aynı Kanunun Geçici 1. maddesinde; ''Bu maddeyi...