Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durum, davalı yararına bir menfaat oluşturuyorsa "vekaletsiz görme" kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir. 6098 sayılı TBK.nun 526. (818 sayılı BK'nın 410.) maddesine göre; vekaleti olmaksızın başkası hesabına gören kimse, o işi, sahibi yararına ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür. Yine BK'nın m.529'a göre işsahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu durumda vekaletsiz gören kişi ancak görülen işin zorunlu ve yararlı nitelikte olması kaydıyla faiziyle birlikte masrafları ve görülen nedeniyle üstlenilen borçlan isteyebilecektir. Dolayısıyla somut olayda davacının vekaletsiz görme kapsamında yaptığı işlerin davalı için zorunlu ve yararlı olup olmadığının incelenmesi gerekir....

    Bu itibarla, mahkemece, davacı acentenin prim alacağının tahsili için takip yapma ve bu davayı açma yetkisinin bulunup bulunmadığı, buna göre davacı acentenin prim alacağını kendi adına mı, yoksa bağlı olduğu sigorta şirketi adına mı talep ettiği, prim borcunun davacı tarafından ödendiği iddiasına dayalı talep söz konusu ise davacı tarafından bu primlerin sigorta şirketine ödenip ödenmediği belirlenerek davacının alacağının dayandığı hukuki zemin (vekaletsiz görme niteliğinde olup olmadığı) belirlenerek zamanaşımı definin de buna göre karara bağlanması gerekir. Davacının prim tahsil yetkisi olması ve bu miktarları davalı adına ödemiş olması halinde bu davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan dava olmayacağı, vekaletsiz görme sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olacağı ve zaman aşımı definin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

    Bu itibarla, mahkemece, davacı acentenin prim alacağının tahsili için takip yapma ve bu davayı açma yetkisinin bulunup bulunmadığı, buna göre davacı acentenin prim alacağını kendi adına mı, yoksa bağlı olduğu sigorta şirketi adına mı talep ettiği, prim borcunun davacı tarafından ödendiği iddiasına dayalı talep söz konusu ise davacı tarafından bu primlerin sigorta şirketine ödenip ödenmediği belirlenerek davacının alacağının dayandığı hukuki zemin (vekaletsiz görme niteliğinde olup olmadığı) belirlenerek zamanaşımı definin de buna göre karara bağlanması gerekir. Davacının prim tahsil yetkisi olması ve bu miktarları davalı adına ödemiş olması halinde bu davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan dava olmayacağı, vekaletsiz görme sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olacağı ve zaman aşımı definin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

    Vekaletsiz görme, gerçek vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olarak ikiye ayrılmaktadır. Gerçek olmayan vekaletsiz görme, TBK'nun 530.maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre; bir kişinin, yetkisiz olarak ve kendi ya da üçüncü kişi menfaatine veya sahibinin yasaklamasına aykırı olarak bir görmesi suretiyle başkasının hukuk alanına müdahale etmesi halinde, elde etmiş olduğu menfaati, sahibine devretmesi gerekir. TBK'nun 526.maddesinde, bir kimsenin vekaleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekaletsiz görme olarak açıklanmıştır. Gerçek vekaletsiz görmede görenin asıl amacı, sahibine yardım etmekte olup, bu niyetle bir başkasının hukuk alanına müdahale edilmiş olur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalı aleyhine kooperatif ortaklığından kaynaklanan 31.779,35 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ... takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 oranında ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2017/552 2019/437 DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili işverenliğin alacağının temini maksadıyla icra takibi başlattıklarını ancak itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, Dışkapı Vergi Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucu, davalı ve başka Assistt çalışanlarına yapılan ödemelerden gelir vergisi kesintisi yapılmaması nedeniyle vergi sorumlusu olarak müvekkil şirket aleyhine tevkifat yapıldığını, vergi dairesi ile varılan uzlaşma üzerine vergilerin yatırıldığını, müvekkil şirket tarafından ödeme yapılırken vergi kesintisi yapılmamış olmasının davalıyı mükellefiyetten istisna kılmayacağını, vergi tevkifatının gerçekte gelir elden eden davalıya yönelik olduğunu beyanla Ankara 12.İcra Müdürlüğünün 2017/1179 E.sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına...

        Dava, ticari şirket olan taraflar arasındaki alım satımdan kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16 ve 44.Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16 ve 44.Hukuk Dairesi'nden birisine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/1087 Esas KARAR NO : 2022/931 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/04/2015 KARAR TARİHİ : 25/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davalı lehine davacı tarafça ödenen SGK borcunun davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir....

            İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletsiz görme hükümlerine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19., 46. veya 57. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19., 46. veya 57....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06.07.2021 NUMARASI : 2018/392 ESAS 2021/246 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

            UYAP Entegrasyonu