"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali tazminat davasına dair karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Davalı cevabında davacıya 30.000 TL ödeme yaptığını, 3,000 TL borcunun depozito bedelinden mahsubu gerektiğini savunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/11069 sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, 5.510,00 TL net kıdem tazminatı fark alacağı, 4.825,51 TL net ihbar tazminatı fark alacağı, 6.499,05 TL net 4 aylık işe başlatmama tazminatı, 3.079,90 TL net 4 aylık boşta geçen süre ücret alacağı farkı ile 216,18 TL faiz alacağı toplamı üzerinden takibin devamına ve icra inkar tazminatı talep koşulları oluşmadığından inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Somut olayda davacı işçi, işe başlatılmaması nedeniyle boşta geçen dört aylık süre ücreti, dört aylık işe başlatmama tazminatı farkı, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı ile işlemiş faiz alacağını talep etmiş, davalı işverenin takibe itirazı üzerine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği tarihte aldığı ücret taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacının ücret alacağı, işverence bilinebilecek durumdadır....
Mahkemece, itirazın iptali ile takibin devamına ve “ her ne kadar davacı %40 icra inkar tazminatı talep etmiş ise de kurumun maaş kesme işlemini sosyal güvenlik kontrol memurluğu raporlarına dayandırdığı, dolayısıyla yapmış olduğu işleminde kötü niyete dayanmadığı dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı” gerekçesiyle “icra-inkar tazminatı talebinin reddine” karar vermiştir. ancak hüküm gerekçesi ile hüküm fıkrası göz önüne alındığında mahkemece, takibe itiraz davalı tarafından yapılmasına rağmen hatalı değerlendirme ile Kurum tarafından yapılmış gibi algılanarak icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kıdeme ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir. İtirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması mümkün olup, arttırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulmalıdır. Davaya konu miktarın ıslah yoluyla arttırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmez ve tamamını tahsil davasına dönüştürmez. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir....
Noterliğinin 06.03.2013 tarih ve 01720 yevmiye numaralı ihtarname keşide ederek maaş ve diğer kanuni alacaklarının ödenmemesi sebebiyle İş Kanununun 24/2-e maddesi uyarınca iş akdini haklı sebeple feshettiğini bildirdiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmayınca 01.04.2013 tarihinde maaş alacakları için istanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9755 E.sayılı dosyası ile kıdem tazminatı alacağı için ise İstanbul 1. İcra 2013/9756 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,maaş alacakları için başlatılan icra takibine işverence kısmi ödeme yapılarak bakiye kalan kısmına itiraz edildiği ve kıdem tazminatı alacağına ilişkin dosyanın tamamına itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali ve takibin devamına, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanun'nun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %... olarak uygulanacaktır. Somut olayda davacının başlattığı icra takibinin tarihi ....02.2012 olduğundan davacı lehine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken %... oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.....2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici .... maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ticari mal satışından kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı taraf duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olmadığı için icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm icra inkar tazminatı talebinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu alacak telefon abonelik sözleşmesine dayalı faturalı alacak olup, likit (bilinebilir, belirlenebilir, hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddi doğru değil ise de, belirtilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Mahkemece; davacı kurumca, davalı kuruma, yetiştirici birlikleri aracılığıyla yapılan başvurular için, her yetiştiriciden destekleme başvuru dosya bedeli olarak 10 TL kesintinin yapılması için yazılan yazıya, davalı kurumun cevabi yazısında, ekli listede belirtilen 2.240 kişinin desteklemeden yararlandırılmasını talep ettiği ve her yetiştiriciden ayrı ayrı destekleme başvuru dosya bedeli olan 10 TL'yi yatırmayı kabul etmiş olmasına rağmen, buna ilişkin ödemenin yapılmadığı, toplam 22.400,00 TL asıl alacak olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle itirazın iptaline, icra-inkar tazminatı istemi yönünden ise alacağın likit olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamından, davacının, itirazın iptali ile icra-inkar tazminatı isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....