"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh HukukMahkemesi Tarih :03.12.2009 Nosu : 240/940 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, faturalar içeriğindeki mallar müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de bedelinin ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece; davanın kabulüne ile emeklilik tarihi şirketin vergi kaydının sona ermesinden sonra olduğundan, davacı adına sosyal güvenlik destek primi adı altında yapılan kesintiler ve gecikme cezalarının iptaline, varsa kesilen prim ve cezaların iadesine karar verilmiştir....
İş Mahkemesi Tarihi :20.05.2015 No :2014/405-2015/300 Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti, birleşen dava ise yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibinde, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında asıl davanın kabulüne, itirazın iptali davasının ise reddine karar verilmiştir. Hükmün, K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece verilen ilk hükmün, Dairemizin temyiz denetimi sonrasında 13.03.2014 gün ve 2013/.. E. 2014/.....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, dava dilekçesi ile itirazın iptali ve takibin devamı talebinde bulunup, mahkemece davanın kabülüne karar verilip, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir. Dosya kapsamından; Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 01.07.2015 tarihinde yapılması gereken kontrol muayenesi sonucu düzenlemiş olduğu 08/10/2015 tarihli, davalının çalışma gücünün %60'ını kaybetmediğine karar verilen Kurum Sağlık Kurulu Kararı gereğince, Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü İzmit SGM tarafından alınan 27963625 sayılı karar ile davalının aylıklarının 20.08.2015 tarihinden itibaren durdurulmasına, 21.08.2015- 21.10.2015 tarihleri arasında ödenen toplam 3944,51 TL nin faizsiz olarak tahsil edilmesi için karar alındığı, bu kapsamda , Kocaeli 6....
Oysaki Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan verilen hizmet cetvele dökümüne göre davacının çıkış tarihi 30.06.2009 olarak belirlenmiştir. Resmi belgeye itibar edilerek davacının iş akdini sona eriş tarihinin 30.06.2009 tarihi olarak kabul edilmesi ve kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının bu tarihe göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece resmi kurum olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kayıtlarına itibar edilmeyerek davacının iş akdinin feshedildiği tarihin 05.08.2009 tarihi olarak kabul edilmesi ve kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacağının fazla belirlenip buna göre hüküm kurulması hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. 5510 sayılı Kanun’un “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlıklı 56.maddesinde; “…Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır…” düzenlemesi yer almaktadır. 01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan dava konusu düzenleme ilk kez 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer almıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/240- 2020/94 DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ankara sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 05.03.2014 tarihide MKGKO %43,2 ve kontrol muayenesinin gerekmediği tespit edilmiştir....
İcra Müdürlüğü 2014/11809 sayılı dosya ile davacı kurumun icra takibi başlattığı,davalının borca itiraz ettiği ve ilgili takibin durduğu,davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğu gerekçesi ile işbu itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istenilen davada, Mahkemece; kurum kayıtları ve tutanaklar incelendiğinde;davalının fiilen çalışmadığı halde sigortalı gösterildiği,davacı kurumun 01.07.2011-30.05.2013 tarihleri arasında tedavi gideri sarf ettiği, davalı kurumun zararından sorumlu olduğu anlaşıldığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, Sosyal Güvenlik denetmeni tarafından tanzim olunan 11.11.2013 tarihli denetim raporunun ,davalının fiilen çalışmadığının tespitine yönelik değerlendirmede karara tek delil olarak esas alındığı,başkaca bir araştırma yapılmadığı ve delil elde edilmediği gözetildiğinde, kabul kararının eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiği anlaşılmaktadır....
İdari para cezasına karşı fiilin işlendiği tarihteki yasal düzenlemeye göre süresi içinde kuruma itiraz edilmemesi veya itirazın reddine karar verilmesi halinde yine süresi içinde ilgili mahkemeye dava açılmaması ya da ilgili mahkemece itirazın reddine karar verilmesi hallerinde idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Kesinleşen idari para cezasına karşı İş Mahkemesi'nde menfi tespit ve itiraz davası açılamaz. Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce re'sen gözetilmesi gerekir....