Dosyanın incelenmesinde: Kayseri 1.İş Mahkemesi, HSYK Birinci Dairesinin 20/11/2012 tarih 2783 sayılı kararı ile 01/01/2013 tarihinden itibaren Sosyal Güvenlik İş Mahkemesi olarak faaliyete geçmiş olup, HSYK Birinci Dairesinin kararı ile hangi dava ve işlerin Sosyal Güvenlik İş Mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir. Öte yandan yine emsal Kırklareli İş Mahkemesi'nin 2014/94 esas sayılı dosyasında verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 16.06.2016 tarih ve 2016/10199 Esas - 2016/9989 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlığın 4447 sayılı Yasa'dan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 9....
Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir. İncelenen dava dosyası celp ve tetkik olunan kayıt ve belgeler ile yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmesinde; Davanın itirazın iptaline yönelik olduğu, davacı kurumun Ordu İcra Dairesi'nin 2017/41259 Esas (Eski Esas 2014/295) sayılı dosyasında davalı borçlu hakkında yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla yaptığı icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davacı kurumun itirazın iptali için bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....
İş Mahkemesince; "Dosyanın incelenmesinde, iş bu davanın işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklı olmadığı, Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili itirazın iptali davası olduğu, Sosyal Güvenlik Hukuku'ndan kaynaklanan davalara bakmakla görevli mahkemelerin Kayseri 1. İş Mahkemesi'nin ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 08/07/2021 tarih 568 sayılı kararı ile 16/07/2021 tarihi itibariyle faaliyete geçirilen Kayseri 7. İş Mahkemesi'nin Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davalara, talimat ve değişik işlere bakmakla görevlendirildiği anlaşıldığından, mahkememize tevzi edilen dosyanın, Mahkememiz ile Kayseri 7. İş Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğundan, merci tayini için ilgili İstinaf Dairesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle Kayseri 7. İş Mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, merci tayinine ilişkindir. Kayseri 7....
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasım "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir. Bu durumda mahkemece, "Sosyal Güvenlik Kurumu" davaya dahil edilmeli, tarafların delilleri toplanmalı, davacı tarafından talep edilen 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğu tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı yönünden hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 24/06/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır…” düzenlemesi yer almaktadır. 01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan dava konusu düzenleme ilk kez 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer almıştır. Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir....
Esas sayılı dosyasından Cari Hesap Alacağına dayalı olarak başlatılmış olan icra takibine yapmış olduğumuz itirazın akabinde açılmıştır. Söz konusu icra takibi Cari Hesap Alacağına dayanmaktadır. Müvekkil şirketin davacıya karşı herhangi bir cari hesap borcu olmadığından tarafımızca takibe itiraz edilmiştir. Oysa ki huzurdaki davada, dava dilekçesine bakıldığında davacı taraf; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, ...Müdürlüğü, ... Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından ...Hastanesine yazılan, tespit edilen hatalı eşleştirmelere yönelik yersiz ödeme konulu yazıyı ve taraflar arasındaki sözleşmeyi iddialarına dayanak olarak sunmuş,Önemle belirtmek gerekir ki, dava dilekçesi ve içeriğindeki hususlar işbu İtirazın İptali davasının konusu oluşturabilecek bir nitelik taşımamaktadır. Zira İtirazın İptali davaları, borçlunun icra takibine yaptığı itiraza istinaden açılan, icra takip dosyasındaki alacağın, alacaklı-borçlu ilişkisinin mahkemece tespit edilmesini sağlayan davalardır....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 184.488,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu cezaya yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu kararının iptali istenilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/646 KARAR NO : 2021/2846 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2019/1023 ESAS, 2020/699 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan İtirazın İptali) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müvekkil kurumdan 3410604696 tahsis numarası ile babası Hüseyin TABAN dan hak sahibi olarak yetim aylığı almakta iken 02.05.2012 tarihli ihbar ile 07.05.2012 tarih, 366 sayılı denetim emrine istinaden hakkında 5510 sayılı yasanın 56.maddesi son fıkrası hükmü gereğince araştırma yapılması istenilmiş, Ordu SGK il Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Denetmenliği tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 15.08.2012 tarih ve 2012/MT/145 sayılı soruşturma raporu ile davalının hak sahibi olarak yetim aylığı alabilmek için muvazaalı olarak boşandığı, eski eşi ile fiilen birlikte yaşamaya devam ettiğinin tespit edildiği...
Dosya kapsamından; davalının noterliğin safi gelirinden aldığı vekalet ücretinden kaynaklanan Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinden işveren hissesine tekabül eden kısmı ./.. -2- yine noterliğin safi gelirinden ödediği, davacının ise bu ödemenin davalının kendisi tarafından yapılması gerektiği gerekçesiyle safi gelirden ödenen kısmın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının borca itiraz etmesi üzerine, davacının itirazın iptali isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca Türkiye Noterler Birliğinin Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, davalının bu kalemleri kendisinin ödemesi gerektiği gözetildiğinde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemeye uygun düşmeyen yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali, birleşen davada Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/02/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 30/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl ve birleşen dava davacısı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....