Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilinin ödenen vergi borcunun ecrimisil alacağından tahsiline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Vergi borcu, kayıt malikleri tarafından ödenmesi gereken bir borç olup davacı ile davalının dava konusu taşınmazda 1/2 oranında paydaş oldukları anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki vergi makbuzlarından davalının dava konusu taşınmaz için ecrimisil dönemi olan 2008-2011 yılları arasında toplam 4.445,18 TL vergi borcunu ödediği ve davacının 30.01.2013 tarihli dilekçesinde bu miktarın yarısının ecrimisil alacağından mahsubu hususunu kabul ettiği, ödenen bu tutarın yarısından davacının da sorumlu olacağı tartışmasızdır. Bu nedenle ödenen vergilerin ödendikleri yıla ilişkin ecrimisil tutarından mahsubu gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğü 2013/3825 sayılı dosyası üzerinden 07/05/2013 tarihli ödeme emri ile 12/03/2008’den itibaren işleyen ecrimisil ve faiz alacağı toplamı olan 76.371,01 TL için takip başlatıldığı, davalının süresinde borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından eldeki dava ile itirazın iptali istemli davanın açıldığı, yapılan keşif sonrasında davalının haksız olarak taşınmazın 1225,50m’lik alana beton dökmek suretiyle haksız olarak el attığı, alınan bilirkişi raporu ile 12/03/2008’den dava tarihi olan 25/12/2013 tarihleri arasındaki dönem için 54.000,00 TL ecrimisil tespit edildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından, davalı tarafından 12/03/2008- 07/05/2013 tarihleri arasındaki dönem için zamanaşımı itirazında bulunulmamasına rağmen; mahkemece takip dosyasında bildirilen 12/03/2008 tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem esas alınarak itirazın iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

      O halde, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2021/4341 nolu dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu alacağın, davalının kira sözleşmesi dışında işgalen kullanmış olduğu bir alandan kaynaklı ecrimisil alacağı olduğunu, her ne kadar icra takibinde bu ecrimisil alacağı ile birlikte kira, KDV ve gecikme zammı alacakları da talep edilmişse de bu alacakların takipten sonra ödendiğini, ödeme yapılmayan kısmın ecrimisil alacağı ve işlemiş faizinden oluştuğunu, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın kısmen iptalinin istenildiğini, sonuç olarak davanın konusunu icra takibindeki ecrimisil ve işlemiş faiz alacaklarından ve kira sözleşmesi dışında kalan bir alanın işgalen kullanılmasından kaynaklı alacaklardan oluştuğunu dolayısıyla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu ve istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacıların temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa ve maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

          İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir....

          Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, avukat olduğunu, davalının taraf olduğu davada vekil sıfatıyla davalıyı temsil ettiğini, ancak davalının kendisini haksız olarak azlettiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak gider alacağından kaynaklı borcun tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Hükmün, temyiz kabiliyeti olmadığı mahkemece saptanmıştır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, aidat alacağından kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu