Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın iptali davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıya ait aracın trafik kazası sonucu kusurlu olarak müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Sivas 2.İcra Müdürlüğünün 2008/6239 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek 10.364,53 TL alacak tutarı üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının maliki olduğu 314 ada 45 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle davacı tarafından İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2012/10164 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, takip alacaklısı olan davacı vekili tarafından, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Kural olarak ilamsız icra takibi para alacağı ve konusu para olan teminat alacakları (İ.İ.K.md.42) ile kiralananın (bazı hallerde) tahliyesi (İ.İ.K.md.269-276) için yapılabilir. Takibe itiraz halinde açılacak itirazın iptali davasında ya davanın reddine yahut davanın kabulü halinde itirazın (kısmen ya da tamamen) iptaline karar verilir. Bir ayni hakkın devri ilamsız icra ve dolayısı ile itirazın iptali davasına konu edilemez....

      Bir yıl içinde itirazın iptali davası açılması ile derdest olan ve itiraz ile durmuş bulunan icra takibi iptal edilmiş olmaz; bilâkis, takip durmakta devam eder. Davayı kazanan alacaklı, mahke- meden alacağı ilâm ile itiraz üzerine durmuş olan ilamsız takibe devam edilmesini (haciz) isteyebilir. Dava devam ettiği sürece, bir yıllık haciz isteme süresi işlemez (Kuru, s. 255). Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) ( Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168)....

        Davacı itirazın iptaliyle birlikte, alacağın tahsilini de istemiştir. Mahkemece 2500.00 TL’nin 25.11.2005 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte takip alacağı olan 2500.00 TL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Oysa İİK.nun 67 md.ne göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçimi ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından ayrıdır. İtirazın iptali davasında hakim, itirazın iptali ile % 40’dan ... olmamak üzere (istek varsa) inkar tazminatına hükmedecektir. Alacak davasında ise alacağın ve yine istem varsa faizin tahsiline hüküm kurulacaktır. Yani itirazın iptali davasıyla alacak davası ayrı hukuki sonuçlar doğuran iki ayrı dava türü olması nedeniyle bir arada dava edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır....

          nun 141/1 ve 142/2 maddeleri uyarınca, itirazının iptali davasının çözümünde ağır ceza mahkemesi görevlidir. Kaldı ki, İcra İflas Kanunu'nda Ağır Ceza Mahkemesinde itirazın iptali davasının çözümlenemeyeceğine dair bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu haliyle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini düşündüğümden sayın coğunluğun bozma gerekçesine katılmamaktayım.11/02/2019...

            Dava, “ödeme taahütnamesi” başlıklı belgeye dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/19451 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 12.11.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 23.11.2009 tarihinde yetki itirazında bulunmuş, ilk itiraz süresinin son gününün hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle yetki itirazının süresinde olduğu anlaşılmıştır. 2011/2267 2011/7629 İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.(HUMKm..9) Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir.Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/628 Esas KARAR NO: 2021/974 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 05/10/2021 KARAR TARİHİ: 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça-------dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına; davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması ve ayrıca alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....

                  Mahkemece, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2001/4201 sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı (alacaklı) tarafından başlatılan ilamsız icra yoluyla takibin davalının (borçlunun) yetkiye ve borca itirazı nedeniyle durduğu görülmektedir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır....

                    İcra Daireleri'nde başlatılmış yeni bir takip olmadığı, borçlunun takibe itiraz ederken yetki itirazında da bulunduğu, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, bu davanın açıldığı yerde icra takibinin yapılmış olmasının gerektiği, oysa ... İcra Müdürlüğü'nde davalı hakkında yürütülen bir takip bulunmadığından, dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İİK'nun 50. maddesi icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İ.İ.K'nunda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle yetkili mahkeme somut olayda HUMK'nun 17. maddesine göre belirlenecektir. Dolayısıyla mahkemenin, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı yolundaki gerekçesi isabetli değildir....

                      UYAP Entegrasyonu