Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine karşı dava ise satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre satılan ipliklerin ayıplı olmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile 13.254.72.-YTL. asıl alacağa takip tarihi olan 29.3.2006 tarihinden itibaren işleyecek değişen ve değişecek oranlarda reeskont faizi ile birlikte takibin devamına, hükmolunan miktarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/681 KARAR NO:2023/401 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 24/03/2021 KARAR TARİHİ:16/05/2023 ---------sayılı Mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli olduğuna dair kaldırma ilamı üzerine Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine, tüketici ------tarihinde aldığı telefonun ayıplı olmasından dolayı ------- tarihli bedel iadesi kararı alındığını,-------- verdiği karar doğrultusunda tüketici ------- müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını , söz konusu icra dosyasının müvekkili şirketin borç bedeli olan 3.420 TL'yi ödemesiyle birlikte kapatıldığını, tüketici -----müvekkili şirketten aldığı cihazın arızalanmasıyla birlikte müvekkili şirkete başvurduğunu, müvekkili şirketin cihazı en kısa sürede satın aldığı garantör şirket olan ---------yetkili servisine gönderdiğini, yetkili servisin...

      Davanın, davacı tarafından davalı şirketten alınan lastiklerin ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı tarafça ayıplı olduğu belirtilen lastiklerin---- olduğu belirtildiğinden talimat mahkemesi aracılığıyla lastikler üzerinde inceleme yaptırılarak davalı tarafından davacı tarafa satılan lastiklerin ayıplı olup olmadığı, lastiklerin kısa sürede patlamasının kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, lastiklerin açık/gizli ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbar sürelerinin zamanında yapılıp yapılmadığı, davalı tarafından bedel iadesinin gerekip gerekmediği hususlarının tespiti amacıyla makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malın ayıplı olmasından kaynaklanan Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının ayıplı duşakabini davalıya iade ettiğinde mal bedelinin tahsil edileceğinin tabi bulunmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 104.59 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....

            Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında davaya konu malların teslimine ilişkin ihtilaf yoktur.Uyuşmazlık, bir kısım malların ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 23/c maddesinde ticari satışlarda ayıp ihbar süreleri düzenlenmiş olup, buna göre, malın ayıplı olması teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde bu durumu satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür,açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde inceleme veya incelelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini, faturaya dayalı icra takibi yaptığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve en az % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş duruşmada davalıya ödeme konusunda ihtar çekmediğini beyan etmiştir. Davalı asil, duruşmada, takibe konu faturalara dayalı malları teslim aldığını, ancak malların çok kötü olmasından dolayı müşteri kaybettiğini, malların ayıplı olduğuna dair tespit yaptırmadığını, davacıya noterden ihtar çekmediğini beyan etmiştir....

                Mahkemece dava konusu mobilyadaki ayıbın teşhir için kurulmadan ya da satılmadan önce anlaşılamayacağı, malın gizli ayıplı olduğu bu nedenle davalının itirazında haklı olduğundan davanın reddine, %40 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için icra takibi yapmış, davalı takibe itirazında ayıp iddiasını ileri sürmemiştir. Dava konusu faturalardan en son tarihli olanı 21.7.2007 tarihli olduğu ve davalının yaptırdığı tespit tarihinin takipten ve itirazın iptali davasından sonra 11.3.2008 tarihinde olduğu gözetildiğinde süresinde yapılmış bir ayıp ihbarından söz edilemez....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/446 Esas KARAR NO : 2022/117 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/09/2020 KARAR TARİHİ : 15/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafça üstüne düşen tüm edim ifa edilmesine karşın davalı taraf borcunu ödemediğini, davacı----konusunda faaliyet gösteren bir şirket olduğu, davalının talep ve isteği üzerine davac----yapılan ürün ve hizmetin karşılığı olarak ---- tutarlı fatura düzenlediği ve davalı tarafa teslim ettiğini, davalı tarafta bu faturayı ticari defterlerine işlediğini, belirtilen bu para borcundan kaynaklı fatura alacağına ilişkin olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibi borçlunun haksiz şekilde itirazıyla durdurulduğu, --- ayından bu yana verdiği mal ve hizmetin bedelini alamayan davacı tarafından dava...

                    Asıl dava, satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen dava ise, ayıplı mal tesliminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ve tarafların dosya içeriğinde yer alan yazışmalarından 1. parti malın ayıplı olduğu, ayıbın süresinde satıcıya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturada gösterilen 14.700 kg malın da 1. partide ayıplı çıkan malın yerine tazmin amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl dava davacısı satıcı, icra takibinde konu yaptığı mal bedelini isteyemez. Birleşen davaya gelince ise, davalı alıcı malın muayene edilmesi için yaptığı olağan harcamaları satıcıdan isteyemez. Bu nedenle birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu