Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı yanın çek bedelinin ödendiği savunması ile ilgili olarak posta havale dekontu sunduğu, ancak dekontta ödemenin takibe konu çeke ilişkin olduğu yönünde bir açıklama bulunmadığı, çekle ilgili borcun mücerret olduğundan havale ile çek arasında ilişki kurulamadığı, bu itibarla ödeme savunmasının kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40 oranında inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu çekin keşide tarihinden sonra davalının 14.3.2002 tarihli havaleyle çek bedeline yaklaşık bir miktarda ödemeyi davacıya yaptığı çekişmesizdir. Gerek çekin keşide tarihiyle havale tarihi, gerekse çek miktarıyle havalede belirtilen miktar gözetildiğinde davacının bu ödemenin başka bir ilişkiye yönelik olduğunu kanıtlayamaması halinde ödemenin dava konusu çeke yönelik olduğunun kabulü gerekir....
Havale gönderdiğini, davalının ise karşılığı olan malları göndermediğini, davalının malları ve parayı vermemesi üzerine takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40’dan ... olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan davanın 1 yılda zamanaşımına uğradığını, Laleli’de deri mamülleri ticareti yapan müvekkilinin Rus müşterilerin aldıkları ürünlerin bedelini kendi ülkelerindeki yabancı bir şahıs aracılığıyla havale çıkarmak suretiyle ödediğini, Rus vatandaşı Olga Bulerus’un aldığı mallara karşılık havalenin gönderildiğini, müvekkili ile davacı arasında alım satım ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Uyuşmazlık somut olayda; itirazın iptali davasını gören ve Niğde Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine işin esasına girişerek yargılamaya devam eden mahkemenin öncelikle icra dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip incelemeyeceği, böyle bir inceleme yapılmasının usul hukuku çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir. Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların borç gönderildiği iddiasına dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davacı takibe itirazın iptalini istemiş, davalı borç almadığını savunmuş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Somut olayda davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir....
Dava, ödünç ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 s.TBK.nun 102.m.si hükmüne göre banka kanalıyla havale " Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır." şeklinde düzenlenmiştir. Davacı, davalıya havale ile borç para gönderdiğini, davalının borcunu ödemediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine de itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/16515 sayılı dosyasında yapmış olduğu takibinde, takip dayanağı olarak 19.10.2010 keşide tarihli ihtarname ve bakiye alacağı göstermiş, itiraz üzerine de bakiye alacakları olduğunu bildirerek işbu itirazın iptali davasını açmış, açılan davanın yargılama aşamasında ise, alacaklarının T.C. ... Bankası A.Ş. Merkez Şubesinden EFT ile gönderilen paradan kaynaklandığını bildirerek anılan havale dekont örneğini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı yan iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirdiği gibi, gönderilen havalenin alacaklarına ilişkin olduğunu savunmuştur. Kural olarak havale bir borcun ödenmesine yönelik olarak yapılır. Dosya içerisinde mevcut banka havale dekontunda alacaklı olarak davalı şirketin adı yazılıdır. Bu durumda anılan dekont ile gönderilen bedelin borç olarak verildiği iddiasını, bir başka deyişle açıklanan kuralın aksini iddia eden davacının kanıtlaması gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/2733 Esas sayılı icra takibinin davalı tarafından yapılan itirazın iptali takibin devamı ve alacağın %20'sinden az olmama şartı ile davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesi talepli itirazın iptali davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Dosya üzerinde yapılan incelemede; mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin toplandığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; Davalı T4, dava dışı Keçecioğulları Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmü temyiz eden davalı 10.07.2003 havale tarihli dilekçesi ile bu kez temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının eski eşi olduğunu, boşanma aşamasında kuzeni olan dava dışı ...’in banka havale yöntemi ile davalıya 17.000,00 TL borç para gönderdiğini, ödemeyince kendisinin bu alacağı ...’den noterde düzenlenen sözleşme ile temlik aldığını ve alacağın tahsili için temliknameye dayalı takip yaptığını ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten Fiat Uno marka 2. el otomobil satın almak için anlaştıklarını, satış bedeli olarak davalı şirketin banka hesabına 6.600.000.000 TL havale ile ödediğini ancak davalının aracı da parasını da iade etmediğini, bedelin iadesi için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı yargılamaya katılmamıştır....