Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KABUL VE GEREKÇE: Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacı alıcı tüketici ile davalı satıcı arasında Adana İli, Tellidere Mahallesi, 72127 Sokak, 10778/17 ada/parsel sayısı üzerinde A blok, 2.kattaki yapılacak olan dairenin satışına dair 15/03/2015 sözleşme, 15/09/2016 bitirme tarihli, bağımsız bölüm satış sözleşmesi başlıklı sözleşme gereğince dairenin zamanında teslim edilmediğinden bahisle davacı alıcı tarafından sözleşmeden dönülerek ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali amacıyla açılan davanın sonucunda kabule yönelik kurulan hükmün davalı vekilince yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan sebeplerle istinaf edilmesi üzerine dairemizce istinaf incelemesinin HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapıldığı, istinaf sebepleri arasında yer alan sözleşmede hangi dairenin verileceğinin belli olmadığına dair sebebin taraflar arasında düzenlenen...

Davacı, davalı kurumun abonelik sözleşmesi olmasına rağmen kaçak su kullanımı nedeniyle tahakkuk eden bedelin ödenmediğini, bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki ilişki davacının iddiası itibariyle abonelik sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK. 125. maddesi gereğince 10 yıldır. 3.6.2005 tarihli tutanakta abone numarasına atıfta bulunmak suretiyle taraflar arasında abonelik sözleşmesi olduğu iddia edildiğine göre abonelik sözleşmesi bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 15.60 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece satış bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verildiğine göre, davacıda bulunan aracın da davalıya iadesine, hükmedilen alacağa da aracın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek, aracın iadesine karar verilmediği gibi, “itirazın iptaline” şeklinde hüküm kurulmuş olmakla, alacağa takip tarihinden itibaren 2011/6401-13170 faiz yürütülmüş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Dava, haricen düzenlenen geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki “itirazın iptali” istemine ilişkin olup, somut olayda davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını gerektiren koşullar oluşmadığından, davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmiş olması da, ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2018 NUMARASI : 2016/1147 ESAS, 2018/240 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mesken satın almayı plandığını ve davalı ile müvekkili arasında 26/01/2016 tarihli Emlak Alım Satım Ön Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin 28/01/2016 tarihinde 50.000 USD...

      Dava harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen satış bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davacı yanca tutunulan harici satış senedi resmi nitelikte olmadığından ve taşınmaz mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği için resmi şekilde yapılmış olmaları şart olduğundan tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Davaya konu 1339 (yenileme kadastrosu ile 188 ada 119 parsel) parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı davalı adına kayıtlı olup davacı tarafından örneği sunulan ve davalı yanın da kabulünde olan 09.09.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile bu taşınmazdaki 1/4 davalı payının davacıya 6.000,00 TL bedel karşılığında satıldığı ve bedelinin alındığı kararlaştırılmıştır....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı adına kayıtlı aracı harici sözleşme ile dava dışı ... ...’e satıp teslim ettiğini, aldığı satış bedeli 13.250 YTL.nı davalıya teslim ettiğini, ayrıca alıcı tarafından aleyhine yapılan takip ve itirazın iptali davası sonucu takip tutarını ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek bu davayı açmıştır....

        Sayılı ve 22.06.2009 tarihli kararında "Tapulu taşınmazların harici satışı, MK 706, BK 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi gereğince geçersiz olduğuna göre, taraflar arasındaki harici sözleşmede geçersizdir. Bu durumda geçersiz sözleşmeye dayanarak cezai şart istenemez." şeklinde ifade edilen ilke de göz önüne alınarak harici satım sözleşmesi geçersiz olmakla geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart istenemeyeceğinden davacının bu yöndeki taleplerin de reddine karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı .... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşmeden müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduklarını, sözleşme hükümlerince ....'...

          Davacı dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istemi dışında kademeli olarak dava konusu taşınmazın ve gecekondunun bedelinin ödenmesi, bu talebin de mümkün olmaması halinde sözleşme ile ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur....

            a çek karnesi verildiği, verilen bu çeklerden ... tarafından keşide edilip karşısızlık çıkan 5 adet çek nedeniyle bankanın, 3167 Sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında bankanın garanti ettiği bedel yönünden ödemekle sorumlu olduğu tutarları bankanın ödediği, 5 çek nedeniyle ödenen toplam bedelin 2.725,00 TL olduğu, davacı banka tarafından karşılıksız çıkan çekler nedeniyle yapılan ödemenin 3167 Sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında bankanın yasadan kaynaklı sorumluluğu nedeniyle yapılmış bir ödeme ve bankanın yapmış olduğu bu ödemeyi borçludan talep etme hakkı olduğu, ancak kefiller yönünden ise kefillerin, bankanın yapmış olduğu böyle bir ödemeden dolayı bankaya karşı sorumlu olduklarını gösterir bir anlaşma veya bu yönde bir kefalet sözleşmesi mevcut olmadığı gerekçesiyle davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile davalı tarafından ... 2....

              UYAP Entegrasyonu