Maddesinde:----içerisinde tamamlayamaz ve hazır hale getiremez ise ----- sahibine ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder." hükmü ile-----getirmemesi gerektiğini, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde, davalı şirketin üzerine düşen yükümlülükleri vaktinde yerine getirmediğine ilişkin bir iddiasının olmadığını, iddiaların hiçbiri cezai şarta ilişkin olmadığını, dava konusu sözleşmenin ---maddesini ihlal etmek suretiyle sözleşmeye aykırı hareket eden davacı--------, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getiren müvekkile karşı cezai şart nedeniyle icra takibi başlatması ve itirazın iptali davası açması açık bir şekilde kötü niyet göstergesi olup huzurda görülmekte olan davanın reddi ile, kötü niyetli olan davacının % 20 oranından aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
-TL olduğundan dolayı taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarun dikkate alınması gerektiği, ... isimli şahsın, davalı şirketi temsile yetkili kişi olarak kabul edilmemesi durumunda ve sözleşmede yazılı cezai şart tutatının günlük 2.000.00.-TL olarak benimsenmesi halinde, ise davacının talep edebileceği cezai şart tutatının (2.000 X 29 gün =) 58.000,00.-TL olatak hesaplanacağı, ancak yine davacı talebi 1.000,00.-TL olduğundan dolayı taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutatın dikkate alınması gerektiği...'' tespit ve rapor edilmiştir. Dava dilekçesinde talebin geç teslim nedeniyle cezai şart alacağı ve ayıp nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu, alınan kök ve ek raporlarda cezai şart alacağı hususunda değerlendirme yapıldığı ancak ayıp nedeniyle alacak istemi ile ilgili değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla; Sözleşme ve GOP 1. Sulh hukuk mah. ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/126 Esas KARAR NO :2024/117 DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:23/02/2021 KARAR TARİHİ:23/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında 19/12/2018 tarihinde "... Gayrimenkul Danışmanlığı Sözleşmesi"nin imzalanarak davalının ... ... ... şubesinde emlak danışmanı olarak çalışmaya başladığını, emlak danışmanın yapmış olduğu işlemin bedelinin broker tarafından faturalandırılıp, akabinde hak ediş hesabıyla emlak danışmanına yapmış olduğu hizmetlerin bedelleri fatura karşılığında broker tarafından ödendiğini, müvekkili şirket bünyesinde çalışan davalının 17/07/2020 tarihinde haber vermeksizin ofisi terk edip müvekkil şirketle olan çalışmasını sonlandırdığını, buna ilişkin davalıya .......
Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, sözleşmede %3 olarak belirlenen ve cezai şart niteliğinde bulunan bu oranın fahiş olduğu ve tenkisinin gerektiği, %1 oranında cezai şartın uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından davalı vekilinin cezai şart ve tenkise ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür....
Davaya dayanak icra takibindeki alacağın dayanağı simsarlık ücret alacağı olup, sözleşme hükmü uyarınca cezai şart alacağı değildir. Bu nedenle alacağın cezai şart alacağı olarak kabul edilmesi gerektiği ve TBK'nın 182. maddesi uyarınca tenkis yapılması gerektiği yönündeki davalı istinafı da yerinde değildir. Davacının takibe konu alacağı, taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki taşınmız değeri üzerinden hesaplanmış olup likit olmakla, davalı aleyhine şartları oluştuğundan icra inkâr tazminatına hükmedilmesinde de hukuka aykırılık görülmemiştir. İlk derece mahkemesinin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca verdiği karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir....
Dava, taraflar arasındaki protokole dayalı cezai şartın tahsili yönünde başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Adi yazılı bila tarihli " Belge ve Protokol" başlıklı belgede özetle emlak konut tarafından yapılan 2 nolu daireyi satın alan davacı ile satan kişinin vekili olarak hareket eden davalının, daire sahibi kooperatif üyelerine emlak konut tarafından ödenen ve ödenecek tazminatların kime ait olacağının düzenlendiği, buna göre yatan 10.900,00 TL den masraf olarak 1.000,00 TL si davacıya ait olmak üzere bakiye 9.900,00 TL nin davacı tarafından davalıya teslim edildiği, davalının 4. maddede açıkça bu miktar kadar davacıyı ibra ettiği ve bu bedele ilişkin 2010/5965 sayılı icra takibinden feragat edeceği düzenlenmiş olup, 5. maddede bu tarihten sonra yapılacak ödeme olur ise satıcı ve vekili olan davalıya ait olacağı, protokola aykırı davranan tarafın 15.000,00 TL tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır....
Dava; taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinden kaynaklı kiralanan taşınmazın tahliyesi ile sözleşmenin ihlali iddiasına dayalı cezai şart istemine istemine ilişkindir. Olaya uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 4.maddesinde; "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler." hükmünü içermektedir....
Şti. dava konusunun davamıza konu 16/06/2020 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağa dayalı itirazın iptali davası olduğu, davanın halen derdest olduğu görülmüştür. DEĞERLENDİRME: H.M.K.'nun 166/1 maddesindeki düzenleme" Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve safattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar " şeklindedir....
Dava, 11/08/2011 tarihli taahhütnamede yazılı cezai şart talebinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda davacı, ... A.Ş.'den davalıların alacağını 26/07/2021 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile temlik aldığını, 11/08/2011 tarihli ödeme taahhüdündeki cezai şart alacağının tahsili istemiyle takip yaptığını belirterek eldeki davayı açmıştır....
DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/09/2021 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin emlak danışmanlığı yaptığını, davalının da gayrimenkul profesyoneli olarak iş yapmakta olduğunu, taraflar arasında 15/09/2020 tarihinde ......