Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacılar ... vs. ile davalı...arasındaki davadan dolayı ...l Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.04.2014 gün ve 21-195 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 11.01.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı sözleşme gereği gecikme tazminatının davalı yüklenici kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle, dosyanın Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa'nın amacı, kapsamı, .... maddesindeki tanımlar bütün olarak okunup değerlendirildiğinde ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında Yasa koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb.gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerini, 6502 Sayılı Yasa'nın .../......

      a 05.01.2013 tarihinde 1.030,00 TL ödendiğini, davalının bu masraflar talep edildiğinde ödemekten imtina ettiğinden borcun tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, dava açıldıktan sonra davalının İcra Müdürlüğü'ne dosya borcunun tamamını yatırmak suretiyle dosyayı kapattığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değiştirilen 6102 sayılı ...'...

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki 04/04/2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin süreye ilişkin 9. maddesinde "İnşaat proje tanzimi ve tasdiki inşaat ruhsatnamesi alındığı tarih başlangıç tarihi kabul edilmek üzere 36 ayda, mahal listesine uygun olarak bitirilmesi yapımcılar tarafından taahhüt edilmiştir....

        Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki 26.05.2009 tarihli belgeye dayalı olarak davalı tarafa ödenen 10.000 Euro'nun istirdadı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir çekişme de bulunmadığı anlaşıldığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.06..2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 21.04.2015 gün ve 2012/495-2015/207 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa sahibi tarafından yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi aleyhine açılmıştır. Arsa yapı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle, tapu iptâl ve tescil istemine ilişkindir. Karar 21.04.2015 tarihli olup, temyizen dosyanın Yargıtay'a geldiği 24.07.2015 tarihi itibariyle, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflarda verilen kararların temyizen incelenmesi görevi, Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı kararıyla arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflar sonucu verilen ve 01.07.2016 tarihinden sonra Yargıtay'a gelen dosyalarla ilgili temyiz incelemesi görevi, Yargıtay 15....

            Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın .../l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın .../k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır....

              Konut Yapı Kooperatifi arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın; temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir....

                Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  Şirketi ile akdetmiş olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu olan taşınmaz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra davalı şirkete devredilmiş olup 02.07.2012 tarihinde taşınmaz davalı şirket tarafından davalı Cengiz Dilek'e devredilmiştir. Yargıtay'ın, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, sözleşmeden dönülmesinden sonra sonuçların ayni etkili olduğu yönünde kararları vardır. Bu görüş çerçevesinde, iş sahibinin sözleşmeden dönmesi ile yükleniciye devredilen arsa paylarının mülkiyeti kendiliğinden iş sahibine döndüğünden , yüklenici üzerindeki tescil de yolsuz hale gelmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu