Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı yüklenici ile davada taraf durumunu almayan arsa malikleri arasında 29.07.2003 tarihli bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca yükleniciye 70/100 arsa payının tapuda devredildiği, 20.01.2004 tarihli temlik sözleşmesiyle de yüklenicinin yapıdaki 3. normal kat 11 numaralı bağımsız bölüm mülkiyetini davacıya devir taahhüdünde bulunduğu görülmektedir. Yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle şahsi hak kazanır. Şahsi hakkını, doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi Borçlar Kanununun 162. vd maddelerinden yararlanarak alacağın temliki yoluyla üçüncü kişilere de devredebilir. Davadaki davacının dayandığı 20.01.2004 tarihli sözleşme yüklenicinin yaptığı bir temlik sözleşmesidir....

    Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Yüklenici ile arsa sahipleri arasında 06.08.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca çekişme konusu yapılan bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı görülmektedir....

      İnşaat Limited Şirketi ile hukuki ilişkisinin bulunmadığı, davanın Asmabahçe Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açılması gerektiği gerekçesi ile davanın husumet yokluğundan, karşı davanın ise on günlük yasal sürede açılmadığından reddine karar verilmiş; hükmü, davacı- davalı ... temyiz etmiştir. Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kişisel hakkın dayanağı ise davalı şirket ile davacının üyesi bulunduğu kooperatif arasında düzenlenen 13.8.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesidir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olan yüklenici sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hak sebebiyle arsa payı veya bağımsız bölümün tapusunu ondan isteyebileceği gibi Borçlar Kanunun 162 ve devamı maddelerine dayanarak kişisel hakkını arsa sahibinin onayına gerek kalmaksızın yazılı olmak ... ile üçüncü kişilere devir ve temlik edebilir....

        Birleşen davada itirazın iptali istemine konu,----- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ---- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının---- borçlusunun --- olduğu; takibin ----- tarihli sözleşme özel şartlarından kaynaklanan alacak' açıklamasıyla ----- bedelli faturanın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya ----- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. ---- sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; dosyanın davacısı olan ------ karşı itirazın iptali davası açtığı, dava dilekçesinde ------başlıklı sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca yükümlenen edimlerin tamamının müvekkili firma tarafından yerine getirildiğini, müteahhit ile kooperatif arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul / taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı / arsa payı karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, bahse konu ---- özel şartlarının ----- aracılık hizmet karşılığı olarak müteahhit tarafından aracıya 500.000,00...

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda, davalılar, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca tüketici sayılamayacağından, eldeki davada uyuşmazlığın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 12....

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davalı taraf takas def'inde bulunmuş ise de, takas def'inin cevap süresinden sonra yapıldığı, davacı tarafın savunmanın genişletmesini kabul etmediği, davacı yüklenicinin sözleşme hükümlerine göre davalı arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümler ile ilgili olarak yaptığı harcamaları davalı arsa sahiplerinden talep etmekte haklı olduğu, sözleşme hükümlerine göre davaya konu edilen alacağın hesaplanabilir mahiyette olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

              -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyelerine konut yaptığını ve arsa sahiplerine arsa karşılığı daire verdiğini, davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleriyle ....04.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasındaki bu sözleşmeye göre arsa sahibi ile kooperatif üyelerinin aynı konumda olduğu ve inşaatın bitimini müteakip çekilecek kura üzerine daire sahibi olacaklarının kararlaştırıldığını, dairelerin değerleri belirlenerek kura sonunda arsa sahiplerine isabet edecek dairelerin kat farkı olursa üyeler gibi bu kat farkını ödeyeceklerinin öngörüldüğünü, davalının, kat farkı nedeniyle oluşan ....500,00 TL'yi müvekkiline ödememesi üzerine davalı aleyhine takibe geçildiğini, davalının yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile %40 oranda ... inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; arsa sahibi ile yüklenici arasında 01.11.1991 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış, davacı harici şekilde düzenlenmiş sözleşme ile dava konusu daireyi yükleniciden iş karşılığı almıştır....

                  Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 6502 sayılı kanunun .../.... maddesi eser sözleşmelerini kanun kapsamına almış ve bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yerinin tüketici mahkemeleri olduğunu belirtmiştir. Arsa sahibi ile yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri eser sözleşmelerinin bir türüdür. Ancak bu sözleşmelerde arsa sahibini her zaman tüketici konumuna koyamayacağımız gibi bu sözleşmelerin yerine getirilmesi yüksek teknik ve donanımı gerektirmektedir. Kanun koyucunun tüketicinin korunması amacıyla kanun kapsamına aldığı, kapı, dolap, estetik ameliyatlar gibi eser kapsamında kalan sözleşmeler ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerini birbirinden ayırmak gerekir. Tüketici kanununun bu hükmü amaçsal yorumlandığında bu tür sözleşmelerin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğunu kabul etmek gerekir....

                    Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tarafı olan yüklenicinin payına düşecek olan dairelerin üçüncü şahıslara devrine, yani alacağın temliki için düzenlenen protokol nedeniyle verilen teminat senedinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve protokolün iptali istemine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığına göre hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu