Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, mülkiyeti davalıya ait olan ikinci el aracı 22.03.2011 tarihli noter satış sözleşmesi ve 21.900,00 TL bedel ile satın aldığını, daha sonradan aracın pert kaydının olduğunu öğrendiğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin iptali ile ödemiş olduğu satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı ikinci el araç satış sözleşmesinin iptali ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacı alacaklıların, faturalara dayalı 11.258,38 TL’lik alacakları için başlatmış oldukları takip nedeniyle davalının, 1.700 TL’lik borcu kabul etmek suretiyle 2010/4859-12687 bakiyesine itiraz ettiği, davacıların da “itirazın iptali” istemiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince, herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacılar da, davalıdan alacaklı olduklarını yasal delillerle kanıtlamak zorundadırlar. Yine ilamsız takibe dayalı olarak açılan ... bu itirazın iptali davasında ispat yükü, kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa aittir. Takibe dayanak olarak gösterilen faturalar, borçlunun imzasını taşımayıp, alacaklı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğinden, tek başına alacağın varlığını ispat etmek için yeterli değildir....

      Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup, resmi şekilde düzenlenmeyen satış sözleşmesine dayalı davanın özel mahkeme durumundaki tüketici mahkemesinde görülemeyeceği oybirliği ile verilen 02.03.2005 gün ve 2005/13-165-120 sayılı kararla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da kabulünde olup, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Zira davacı taraf ticari defterlerini ibraz etmemiş, tanık deliline dayanmamış ve taraflar arasında satış sözleşmesi bulunduğuna dair dekont üzerinde yer alan "araç bedeli faturaya istinaden" ibaresi dışında herhangi bir somut delil de göstermemiştir. Davacı taraf ticaret şirketi olup basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Satış sözleşmesine istinaden yapacağı ödemenin muğlak bir ifade ile gönderilmesi ve satış sözleşmesine ilişkin herhangi bir yazılı delil bulunmaması karşısında bu muğlak durumdan lehine sonuç elde etmesi de mahkememizce mümkün görülmemiştir. Bir diğer taraftan "faturaya istinaden" açıklamasına rağmen davalı tarafça düzenlenen bir fatura bulunmadığı, davacının ticari ilişkinin sürdüğü 3 aylık süre boyunca da araç devrine ilişkin bir talebinin davalıya iletildiğine dair bir delil sunulmadığı hususları da davacı aleyhine değerlendirilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı borçlu... ile müvekkili arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçlu tarafından... plakalı aracın rehin olarak verildiğini, davalı tarafından aracın rehin hakkı ile birlikte satın alındığını, kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 18.6.2007 gün, 10475-10630 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 25.6.2007 gün 4466-6684 sayılı,11.Hukuk Dairesinin 30.4.2007 gün 4032-6538 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 4.4.2006 gün 1152-3606 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, satış sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, Sulh Hukuk Mahkemesince karara bağlanmıştır. Uyuşmazlığın bu niteliği ve tarafların sıfatı itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir....

              Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; satış sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya neden olan 34 XX 421 plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı adına kayıtlı olmadığını, araç satışının gerçekleştikten sonra yaklaşık 7 ay kadar sonra yani 15/05/2010 tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiğini, kaza tarihi itibariyle araç maliki olan Kadir Ay'ın aynı zamanda araç sürücüsü olduğunu, davaya konu icra takibinde diğer borçlu sıfatı ile yer aldığını, yani kaza tarihi itibariyle müvekkil T3 o tarihte ne araç işleteni ne de araç sürücüsü olduğunu, bu nedenle açılan davayı kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile Gaziantep 13. İcra dairesinin 2014/26018 sayılı icra takip dosyasında vaki itirazının iptali ile icra takibinin kaldığı yerden devamına karar verilmiştir....

                  olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.M.K'nın 6. maddesine göre herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.BK'nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu