Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas Sayılı Dosyasında DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali, tazminat, istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali, tazminat, istirdat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kiracı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat ve istirdat istemine ilişkin olup, birleşen 2008/336 esas sayılı dava, kiraya veren tarafından açılan kira alacağının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine, birleşen 2010/52 esas sayılı dava aidat borcunun ödenmemesi sebebiyle yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2014/3871 sayılı dosyasında 17.000 TL’nin geri ödenmesi için takip başlatmak zorunda kaldığını, takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın kaldırılması için ... 24. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiğini, davacının haciz baskısı altında ödediği paranın kesinleşen dava ile ortaya konulduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      nın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, bu durumda dava konusu çekten dolayı davacı şirketin borçlu olduğu hususunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı,davalının çek bedelini tahsil etmiş olmasının davalı yararına sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu fakat davalının,çekteki keşideci imzasının şirket temsilcisine ait olup olmadığını tespit edebilecek durumda olmaması nedeniyle kötüniyetli olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, şirket yetkilisi tarafından imzalanmayan çek nedeniyle tahsil edilen paranın iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olan çek icra takibi sonucunda tahsil edilmediğinden İİK.nun 72.maddesine göre açılmış bir istirdat davası değil, B.K.nun 61 (TBK 77).maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan istirdat davasıdır....

        Borçlunun itirazının hükümden düşürülerek takibin devamını sağlamayı amaçlayan itirazın iptali davasında davanın dayanağı olan icra takibinin hangi alacak sebebine dayandığına bakmak gerekir. Davacı, iş bu itirazın iptali davasına konu icra takibiyle, daha önce karşı tarafın başlattığı takipteki fazla tahsilatı geri almak istemektedir. Yani, bu davaya konu icra takibini, istirdat amaçlı olarak başlatmıştır. İstirdat talebi için hem takip hem de dava tarihi itibariyle yasada öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, dosyada resen gözetilecek istinaf nedeni de bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2006 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hile nedenine dayalı menfi tespit, istirdat ve senet iptali istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yarar yokluğu nedeniyle istem reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde her iki taraf vekilleri de gelmediler. İncelemeye evrak üzerinden devam edilmiş olup, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti, menfi tespit ve istirdat, birleşen dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,asıl davada kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti,menfi tespit ve istirdat istemlerinin reddine,birleşen davada itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) Aynı yasanın 72/ VI’ıncı maddesin de ise; "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. " hükmüne yer verilmiş olup, buna göre; borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı alamamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borç alacaklıya ödenmiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin, yazılı hüküm gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir. (Çavdar, Seyit, İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ..., 2007, s.803)....

                Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile davacının borcun 1.379.73.TL sine itiraz ettiğini, açılan istirdat davasının koşullarının oluşmadığını, kötü niyetli itiraz edildiğinden itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece davacının aleyhine başlatılan icra takibinde yaptığı itiraz sonrası 4822 sayılı yasa hükümlerinin yürürlüğe girmiş olduğu ve buna göre yapılan hesaplamada davacının fazla ödemesi olduğu ve bu ödemenin ödeme tarihi itibariyle yasal faiziyle iadesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, karşı dava ise davacının icra dosyasına yaptığı itirazın dava tarihi itibariyle haklı olması nedeniyle karşı davacının davasının yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş,hüküm davalı -karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin takibe konu çekin de içinde bulunduğu çalınan çekleri nedeniyle açtığı istirdat davası sonucunda meşru hamil olduğuna karar verildiğini, davalının keşideci olduğu çek bedelini ödemediğini, yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, çek karşılığında müvekkilinin mal almadığını, davacının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, temerrüdün oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                    Sayılı dosyasında son ödemeyi 10/04/2014 tarihinde yaptığı, icra dosyasında borcun ödenmesi nedeniyle 11/04/2014 tarihinde hacizlerin kaldırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazılarak dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmıştır. Davacı ise eldeki davayı icra tehdidi altındaki son ödeme tarihinden (10/04/2014) çok sonra 29/05/2019 tarihinde açmıştır. Bu durumda istirdat davası için belirlenen bir yıllık hak düşürücü geçmiştir. Davacı tarafından, Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/71 E., 2014/378 K. Sayılı dosyasıyla açılan alacak davasında; Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/335 E:, 2012/100 K. Sayılı dosyasıyla görülen itirazın iptali davasında uyuşmazlığın kesin hükme bağlanmış olduğu, bu nedenle davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. İtirazın iptali davaları ve istirdat davaları; genel hükümlere göre görülen davalardır. Bu davaların sonucunda verilen hükümler, ilgili uyuşmazlık konusu hakkında kesin hüküm teşkil etmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu