WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T3 Adi ortaklığı olarak gösterildiği, yargılama sonunda 08/05/2012 tarih, 2020/522 Esas sayılı, 2012/145 Karar sayılı kararı ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verildiği, kararın da 10/09/2012 tarihinde kesinleştiği, takibe adı geçen adi ortaklık yönünden devam edildiği ve şikayete konu 14/01/2013 tarihli yetki belgesinde borçlu isminin kesinleşen itirazın iptali kararında yer T1 Şti T2 Özel T3 Şti. (Yeni unvanı Rea Yapı Malzemeleri T3) olarak yer almasında bir usulsüzlük bulunmadığı, kaldı ki her ne kadar adi ortaklığı oluşturan her 3 şirketin de farklı tüzel kişiliklere sahip olmasına rağmen gerek itirazın iptali davasına konu dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden, bilirkişi raporu içeriğinden, gerekse iş bu inceleme konusu şikayet dilekçesine ekli 06/10/2009 tarihli adi ortaklık hisse devir protokolü ile 19/10/2010 tarihli ek kat karşılığı inşaat sözleşmesi içeriğinden borçlu T2 T3. Şti.'...

Adi Ortaklığına (Vergi No:... ) birtakım trafik, levha, yol malzemeleri satış işlemlerini yaptığını, bu kapsamda, davalıya icra dosyasına konu 11 adet fatura konusu malzemeleri sattığını devamında, adi ortaklık bu faturaları adi ortaklık defterine işlediğini, faturaların toplamı 252.975,60 TL olduğunu, adi ortaklığın ortakları davalı iki şirket olduğunu, davalılar, bu faturalardan kaynaklı müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadıklarını, davacı müvekkil ödeme yapılmaması üzerine bakiye alacağı için Konya .İcra Müdürlüğü ... esas sayılı icra dosyasından ilamsız icra takibi yaptığını, davalı borçlu ... şirketi söz konusu takibe yetkiye ve borca; davalı ... şirketi de borca "böyle bir borcum yoktur" diyerek itiraz ettiğini, itirazlar üzerine takip durduğunu, faturaları kabul edip, adi ortaklık defterine de işleyen davalıların söz konusu itirazı borcunu ödememek için yaptığı çok açık olduğunu, icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali amacıyla işbu itirazın iptali davasını açtıklarını, İşbu...

    İtirazın iptali davası da adi ortaklık adına ... İnş. A.Ş. tarafından açılmıştır.Adi ortaklık iki veya daha fazla kişinin emekleri veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşmedir (TBK'nın 620/1 maddesi). TBK'nın 624. maddesine göre adi ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamış ise ortaklığın kararları bütün ortakların oybirliği ile alınır. Ortaklığa ait mal ve haklar elbirliği ile tüm ortaklara ait olur. TBK'nın 638. maddesi hükmünce ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, üçüncü bir kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan aksi kararlaştırılmamış ise müteselsilen sorumlu olurlar. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi adi ortaklık olarak takip ve dava ehliyeti bulunmamaktadır. Takip ve davanın adi ortakların tamamı yada yönetim ve temsil yetkisini haiz ortak tarafından yapılıp açılması gerekmektedir.Somut olayda icra takibi ve dava adi ortaklık adına ... İnş....

      Mahkemece davacının mal sattığı şirketin ... adi ortaklığı olduğu, takip dayanağı yapılan faturalarda borçlunun adi ortaklık olup, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından adi ortaklığa karşı başlatılacak takibin ya da açılacak davanın adi ortaklığı oluşturan tüm tüzel ya da özel kişilere birlikte yöneltilmesi gerektiği yani alacaklı davacının takibe hem ... Nak. İnş... Ltd. Şti'ni hem de ... İnş.. Ltd. Şti'ne karşı başlatması gerektiği, borçlu adi ortaklı olduğu halde bu adi ortaklığı oluşturan iki tüzel kişilikten sadece birine karşı başlatılan takipte husumet sorunu mevcut olduğundan ortada geçerli bir takip olmadığı, bu halde itirazın iptali davası için gerekli ön şartın olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile HMK'nun 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mersin 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1224 sayılı dosyasında davacı şirket, ... Ltd....

        E.s. icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK.nun 67.madde uyarınca açılmış olup, ticari ilişki uyarınca, ...... Noterliği’nce düzenlenen .......tarih, ....... Y.s. "Adi Ortaklık Sözleşmesine davalı tarafın uymadığı iddiasıyla ödenmeyen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Harçlandırılan dava değeri:.......- TL Mahkememizin .......E.sayılı dosyasında yapılan incelemede, davacı ....... vekili tarafından, davalı .......’ aleyhine, .......düzenlenen.......tarih....... "Adi Ortaklık Sözleşmesinden dolayı eksik ödenen alacağın tahsili istemiyle itirazın iptali davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu, eldeki davada davacı tarafın, davalı şirket ile mahkememizin..........

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklık ve vekalet sözleşmesinden kaynaklı ilamsız takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

          Davalı taraf takibin adi ortaklık adına başlatıldığını bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkememizce bu hususu değerlendirmek gerekmiştir. Davalı taraf şirketlerin adi ortaklık kurduğuna ilişkin dosyaya tüm delilleri sunmuş olup, bilindiği üzere adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği yoktur. Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklık aleyhine açılan davalar ile yapılan takiplerde husumetin tüm ortaklara yöneltilmesi zorunludur. Öte yandan itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle yetkili icra dairesinde, usulünce icra takibi yapılmış olması itirazın iptali davası yönünden dava şartı niteliğindedir. Adi ortaklığı oluşturan şirketler takipte ayrı ayrı borçlu olarak gösterilmesi gerekirken incelenen icra dosyasında husumetin sadece adi ortaklık adına yöneltildiği anlaşılmıştır....

            Şti.nin %........adi ortaklık payına isabet ettiğinden bahisle davalı borçlu olarak göründüğü; Davalıya ait defterlerde dava ve takip dayanağı faturaların kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu olgular karşısında adi ortaklığın para borcunun tahsili için bir adi ortak hakkında takip ve dava açılmasının mümkün olup olmadığı sorunu gündeme gelmektedir. Öğretide para borcunun tahsili için sadece bir ortağa başvurulması mümkün iken, Yargıtay'ın müstakar içtihatlarına göre davanın konusunu para alacağı teşkil etse bile, icra takibinin ve itirazın iptali davasının tüm ortaklara karşı açılması gerekir. Olayda, yemek satım ilişkisinin davacı ile davalının da içinde bulunduğu adi ortaklık arasında gerçekleştiği, takip konusu faturaların adi ortaklık adına düzenlendiği belirgindir. Oysa, adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin tüm ortaklara yöneltilmesi gerekir....

              Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi taraf ehliyeti de bulunmamaktadır. Adi ortaklığın taraf olduğu işlemlerden doğan davaların (6100 sayılı HMK nın 60. maddesi gereği) tüm ortaklar tarafından açılması gerekir. Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcuttur. Bu halde adi ortaklık ile sözleşme yapılarak bu sözleşmeden kaynaklanan bedel talep edildiğinde davanın adi ortaklığı oluşturan tüm gerçek ya da tüzel kişiler tarafından açılması veya dava açmayan ortağın sözleşmeden doğan haklarını dava açan ortağa temlik etmesi ya da açılan davaya muvafakatinin sağlanması gerekir. İtirazın iptâli davaları da itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan davalar olduğundan itirazın iptâli davası için geçerli olan muvafakat, icra takibine muvafakatı da kapsar (Emsal Yarg.15 HD 01.03.2016 gün 2016/920 E 2016/1313 K, Yargıtay HGK'nın 08.10.2003 gün 2003/12-574 E 2003/564 K, 17.01.1991 gün 1989/13-457 E, 1990/2 K ile Yargıtay 15....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava açık hesap ilişkisine dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.Davalı taraf olan ------ isimli şirketler tarafından kurulan bir adi ortaklıktır. Adi ortaklık bir sözleşme tipi olarak Türk Borçlar Kanunu'nun onsekizinci bölümünde (TBK m. 620- 645) düzenlenmiştir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu sebeple de usul hukuku açısından taraf ehliyeti bulunmamaktadır.Her ne kadar davacı tarafça davalı olarak adi ortaklık gösterilerek dava açılmış ise de davalının adi ortaklık olması sebebiyle davalı sıfatının (pasif husumet ehliyetinin) bulunmadığı bu hususunda tamamlanabilir dava şartı olmadığı açıktır. Bununla birlikte icra takibi açısından da alacaklı veya borçlu tarafta yer alabilmek için taraf ehliyetine sahip olmak gerekir. Bu yüzden davalarda olduğu gibi takipleri bakımından da adi ortaklığın taraf ehliyeti bulunmaz ve ortaklık takibin tarafı olamaz....

                  UYAP Entegrasyonu