A.Ş. aleyhine dava açıldığı, davalı olarak gösterilen şirketin ... iş ortaklığı ortaklarından olup, dava konu alacağın adi ortaklık ile yapılan iş ilişkisinden kaynaklandığı, adi ortaklıkta ortakların mecburi dava arkadaşı oldukları, açılacak bir davanın tüm ortaklar aleyhine açılması gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir. Dava, eser sözleşmesi kapsamında iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen ilamsız icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Davalı ve dava dışı borçlu şirketin itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline 30/01/2017 tarihinde tebliğ edilmesi ve itirazın iptali davasının 16/01/2018 tarihinde açılmış olması dikkate alındığında, dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır....
Elektrik İş Ortaklığı adına olduğunu, iş ortaklığının ise adi ortaklık olduğunu, adi ortaklıkta, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisi ya da birine karşı dava açılması da mümkün bulunmadığını, adi ortaklığın aktif ve pasif dava (takip) ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılması zorunlu olduğunu, iptali talep edilen icra takibinin geçerli bir icra takibi olmaması nedeni ile davanın reddini, davanın esasına girilmesi durumunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davanın itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, takip konusu İstanbul Anadolu ... İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde icra takibinin davacı tarafından adi ortaklık adına düzenlenen belgelere dayalı olarak adi ortaklığın ortaklarından yalnızca davalı ... A.Ş.'...
Davacı vekiline adi ortaklığı oluşturan ortaklara davanı yöneltilmesi için süre verilmiş, ancak davacı vekilince dava adi ortaklığı oluşturan şirketlere yöneltilmemiştir. Davacı vekili 19/09/2022 tarihli dilekçesi ile HMK'nın 123/1 maddesi uyarınca davayı geri aldıklarını bildirmiş, davalı vekili 19/09/2022 tarihli celse davanın geri alınmasına muvafakat etmediklerini bildirmiştir. Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Eldeki dava adi ortaklığa karşı açılmış olup, adi ortaklık Türk Ticaret Kanunu kapsamında yer alan ortaklıkların aksine tüzel kişiliği haiz değildir. Bu nedenle taraf ehliyetine sahip değildir. Taraf ehliyeti HMK'nın 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi Mahkemece resen nazara alınması gerekmekte olup, adi ortaklığa karşı açılan davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunu, müvekkili olan davacının adi ortaklıktan kaynaklı ortaklık bedelini ödediği halde, davalı tarafın taahhütlerini yerine getirmediğini, % 50 hissesinin kendisine verilmediğini, sözleşme gereği protokol şartlarına aykırı davranılması ya da ortaklıktan vazgeçilmesi durumunda tarafların 10.000 Euro cezai şart ödeyeceklerinin kararlaştırıldığını, bu hususta davalıya gönderilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, ortaklık bedeli ve cezai şartın faizi ile birlikte tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini...
Eldeki itirazın iptâli davasının da adi ortaklığa karşı açıldığı, yargılama sırasında mahkemece adi ortaklığı oluşturan şirketlere tebligat çıkarıldığı, bu şirketlerden ........... Mühendislik İnş. San. Tic. Ltd. Şti'nin davaya cevap verdiği ve vekilinin adi ortaklık vekili ile aynı olduğu, adi ortaklığı oluşturan diğer şirket olan ........... İnşaat İhr. İth. Ltd. Şti'nin de davaya cevap verdiği ancak vekille kendisini temsil ettirmediği gibi husumeti de kabul etmediği anlaşılmıştır. Bu durumda icra takibinin adi ortaklığı meydana getiren şirketlere karşı yapılmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı .......... İnşaat İhr. İth. Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/379 Esas KARAR NO : 2021/800 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/05/2019 KARAR TARİHİ : 28/09/2021 K.YAZIM TARİHİ : 01/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 13.10.2017 tarihinde davalıların ortak olduğu ... İnş. & ... İnş. & .... Demiryolu A.Ş. Adi Ortaklığı adına, sigorta ettireni adi ortaklık, sigortalısı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, sigortacısı ... Sigorta olan ... poliçe numaralı .... Poliçesi tanzim ettiğini, adi ortaklığın 165.000,00 TL prim borcu ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, müvekkili tarafından davalı adi ortaklık adına ödenen primin, davalılar tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ......
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....
Karar sayılı ve 20/01/2015 günlü ilamında belirtilen hususlar nazara alındığında itirazın iptali davasının koşullarının davalı gösterilen borçlunun takip talebinde yer alması, bu borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi, ödeme emrine konu borca süresinde itiraz edilmiş olması ve buna karşı yasal 1 yıllık süresi içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerektiği, yukarıdan beri yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafça ortak girişime karşı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, ancak tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık niteliğindeki ortak girişime husumet yöneltilemeyeceği, ortak girişime dahil şirketlerin herbirinin birlikte ya da ayrı ayrı takibe itiraz etmemiş oldukları gibi eldeki davada da temsil edilmedikleri, dolayısıyla ortak girişime dahil şirketlerce husumetin kabul edilmiş sayılması gerektiğinden de söz edilemeyeceği gözetilerek itirazın iptali davası için gerekli usulüne uygun yapılan geçerli bir icra takibinin...
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, devredilen hissenin ticaret sicilinde kayıtlı TGM şirketine ait işletmedeki ortaklık payına ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın ticari dava olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; uyuşmazlığın Borçlar Kanunu kapsamındaki adi ortaklık payı devrine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....
nin 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, taraf ehliyeti yoktur. Tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık adına veya aleyhine dava açıldığında, şekli taraf kavramının kabulünün sonucu olarak, dava dilekçesinde davacı veya davalı gösterilen adi ortaklık, davada taraf konumu elde eder. Bu nedenle adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Somut olayda davacı ile davalının içinde bulunduğu adi ortaklık arasında mal alışverişi bulunduğu, takibe dayanak faturaların adi ortaklık adına kesildiği anlaşılmış olup adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, açılacak davanın ve yapılacak takibin adi ortaklara birlikte yöneltilmesi gerekmektedir....