Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda itirazın iptaline konu icra takibine davalı-borçlu tarafından 19.12.2007 tarihinde itiraz edildiği, 24.12.2007 tarihinde takibin durmasına karar verildiği, davanın takibin durmasına karar verildiği tarihten itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerektiği halde davanın 1 yıllık süre geçtikten sonra 15.01.2009 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK’nun 67/1.maddesi uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi itirazın iptali davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlar....

    İtirazın iptali davası İİK 67. maddesinde düzenlenmiş olup, bu davanın açılabilmesi için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine süresinde itiraz edilmiş olması ve itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde davacının genel mahkemeye müracaat etmesi gerekir. İtirazın iptali davasının açılabilmesi için alacaklı tarafından başlatılmış, ilamsız icra takibi bulunmalıdır. Somut olayda, davacı alacaklının davalı aleyhine başlattığı bir takip bulunmamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali davasının koşulları mevcut değildir. Ayrıca 89/1. haciz ihbarnamesine itiraz üzerine, itirazın haksızlığını düşünen alacaklı icra mahkemesine başvurarak 3. kişinin cezalandırılması ve tazminat talebinde bulunabilir. Davacının talebi, İİK 67. ve 89. maddesindeki düzenlemelere uygun bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK'nun115 maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalı – karşı davacının ayıp iddiasını ispatlayamadığı, sözleşme konusu malların bedelini ödemediği gerekçeleriyle asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacak 32.693,55 TL'nin %20'si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile temlik alan ...'a verilmesine; birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava İİK'nun 67. md. gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır....

        Mahkemece, dosyaya ibraz edilen 10.06.2010 tarihli protokol kapsamında itirazın iptali davasına konu edilen icra dosyasına yapılan itirazdan borçlunun vazgeçtiğini beyan ettiği anlaşılmakla konusu kalmayan itirazın iptali davası hakkında bir karar oluşturulmasına yer olmadığına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir İİK.' nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının şartlarından biri de süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın olmasıdır. Davacı alacaklı, Şişli 6. İcra Müdürülüğünün 2010/1545 E.sayılı takip dosyası ile davalı hakkında 29.04.2010 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunmuş, davalı yan da süresi içerisinde 14.05.2010 günlü dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itirazlarını ileri sürmüştür....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/87 KARAR NO : 2019/162 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/03/2019 KARAR TARİHİ : 06/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalıya 5 ayrı fatura ile toplam ...TL bedelli mal teslim ettiğini, ödenen ...TL dışında kalan kısım için ödeme yapılmayınca girişilen takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiş bilahare davanın itirazın iptali niteliğinde olduğu gerekçesiyle zorunlu arabuluculuk dava şartının olmadığı belirtmiştir....

            Mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması talebi yerinde görüldüğünden davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar vermek gerekirken, itirazın iptali davası varmış gibi davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmayıp, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 24.01.2019 tarih ve 2018/2396 E. - 2019/114 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, İstanbul Anadolu 10....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava ve birleşen dava kira alacağının tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir....

                nun 67/1. madde ve fıkra hükmünde, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İİK.'nun 67/1. madde ve fıkra hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Dosyanın incelenmesinde itirazın davacıya tebliğ edilmediği açıkça anlaşılmakla davacının dosyada takip işleminde bulunması tebliğ yerine geçmez. Bu durumda mahkemece, tebliğ gerçekleşmediğine göre açılan davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilip hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, itirazın davacıya tebliğ edilmiş sayılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nin itirazın iptali davasında davanın reddine karar verdiği, kararın kesinleştiği, kesin hükmün tüm mahkemeleri bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kesin hüküm olarak kabul edilen ilk itirazın iptali davası 24.05.2001 tarihinde açılmış olup itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle 18.03.2011 tarihinde red edilmiş, red kararı 14.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Mahkemesince itirazın süresinde olduğuna karar verilmesi üzerine 02.08.2011 tarihinde iş bu dava açılmıştır. Borçluların icra takibine 09.04.2001 tarihinde itiraz ettiği kabul edildiğine göre 02.08.2011 tarihinde açılan itirazın iptali davası süresinde açılmamıştır. Mahkemece davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuç itibariyle davanın reddine karar verildiğinden hükmün gerekçesi değiştirilerek onanması uygun görülmüştür....

                    Alacaklı, takibin devamı için, İİK'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. İİK'nun 68. maddesinde, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık süre, öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın kaldırılması için öngörülen hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Bu durumda, alacaklının icra mahkemesine başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu