Öte yandan itirazın kaldırılması isteminin ön koşulu yasal sürede yapılmış geçerli bir itirazın varlığıdır. İcra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ya da devamına yönelik bir karar verilip verilmemesinin önemi yoktur. Somut olayda, borçluya 7 örnek ödeme emri 15.12.2008 tarihinde tebliğ edildiğine göre 24.12.2008 tarihinde icra dairesine yaptığı itiraz İİK.nun 62.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır. Bu durumda yasal sürede yapılmış bir itiraz bulunmadığından, itirazın kaldırılması isteminin konusu yoktur. O halde mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, icra inkar tazminatı hakkında asıl alacağa itiraz edilmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Karar icra inkar tazminatı yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş Bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması, takibin devamı ve % 40 icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, % 40 icra tazminatına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı kiracının temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine, yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra borçlunun itiraz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık hak düşürücü süre itiraz varsa borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren itiraz yoksa 30 günlük ödeme süresinin sona ermesinden itibaren başlar. İtirazın bulunması halinde, itirazın kaldırılması istenmeden tahliye istenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Görüldüğü üzere, borçlunun icra dairesine sunmuş olduğu dilekçe, itiraz iradesini kapsamadığından ortada geçerli bir itirazın varlığından söz edilemez. Bu durumda itirazın kaldırılması isteminin konusu bulunmamaktadır. O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili ve tahliye amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle öncelikle İcra Hukuk Mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunulmuş, mahkeme tarafından verilen itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İİK 269/a maddesinde getirilen düzenlemeyle; davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibine borçlu itiraz etmez ve ihtar müddeti içinde kira borcunu ödemez ise , ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde temerrüt nedeniyle tahliye davası açılması gerekir. Davalı tarafından takibe itiraz edildiğinden her ne kadar açılan itirazın kaldırılması davasında itirazın kaldırılmasına karar verilerek takip kesinleşmişse de davada İİK 269/a maddesinin koşulları bulunmamaktadır....
İİK.nin 275.maddesi ve 04.....1957 tarih, .../... sayılı İBK gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden uyuşmazlığın halli yargılamayı gerektirir. Somut olayda davalı kiracı tahliye taahhüdünün taşınmazın ilk kiralandığı esnada imzalandığını ileri sürerek tahliye taahhüdündeki tanzim tarihine karşı çıkmış olmakla uyuşmazlığın yargılamayı gerektiği gözetilerek itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü ve itirazın kaldırılması kararına ilişkin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nin 373/.... maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ... Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ......
ne 19.09.2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı vekili tarafından 7 günlük itiraz süresinden sonra 02.10.2014 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, süresinde borçlu tarafından yapılmış bir itiraz olmamasına rağmen davacı alacaklı tarafından İİK'nun 68.maddesi gereğince icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açıldığı görülmüştür. Davalı tarafın itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İİK.nun 66.maddesi gereği isteyebileceğinden icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. İcra dairesince süresinde olmayan itiraz nedeniyle usulsüz şekilde takibin durdurulmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır....
Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir. Somut olayda, davanın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ile davanın da İcra Hukuk Mahkemesine açılması da, davacı tarafın İİK'nun 68. maddesine göre itirazın kaldırılmasını talep ettiğini göstermektedir. Bu durumda, itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....