Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı aleyhine iflas yoluyla takibe geçmiş, davalının itiraz üzerine itirazın kaldırılması ve iflas istemiyle bu davayı açmıştır. İtirazın kaldırılması ve iflas davası tek bir dava olup borçlunun iflasına karar verilmesi halinde itirazın kaldırılması talebi yönünden ayrıca hüküm kurulmaz. Davalı şirketin iflasına karar verilmesi nedeniyle konusu kalmayan davanın reddine karar verilmeli, davacının talebinde, davalının itirazında haklı olup olmadığı incelenerek yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden itirazın kaldırılması talebinin kayıt kabule dönüştüğü kabul edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - Menfi tespit davası, taraflar arasında derdest itirazın kaldırılması iflas davasında menfi tespit davasındaki iddianın savunma sebebi olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Menfi tespit davasının açılmasında davacının dava tarihi itibariyle hukuki yararının bulunması gerekir. İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali ve İİK.nun 158 ve 173. maddelerinde düzenlenen itirazın kaldırılması ve iflas davasından sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip 10.08.2005 tarihinde başlatılmış olup, menfi tespit davası 18.08.2005 tarihinde açılmıştır. Alacaklı 28.11.2005 tarihinde takip yolunu iflasa çevirmiş, borçlunun itirazı üzerine itirazın kaldırılması ve iflas davası açılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, bir alacaktan dolayı davalı aleyhine haciz yoluyla icra takibi yaptıklarını, takibin kesinleşmesi üzerine takip yolunu iflas yoluyla takibe çevirdiklerini, davalının iflas ödeme emrine karşı kötüniyetle itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; itirazın kaldırılması ve iflas davasının reddine ilişkin hükmün, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19....

        Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamına göre; itirazın kaldırılması ve iflas davasının reddine, birleşen menfi tesbit davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir. Karar, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, iflas yoluyla takibe itirazın kaldırılması ve iflas, birleşen dava menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacı-birleşen dosya davalısı tarafından açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasının reddine ilişkin hüküm, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19 Hukuk Dairesi'nce iflas davası hakkında verilen hükmün 10 günlük yasal süreden sonra temyiz edildiği gerekçesiyle temyiz isteminin süreden reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmiştir. Mahkemece kesinleşen bu kısımla ilgili esasa yönelik yeni bir hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Esas -...Karar sayılı dosyasından verilen ilam olduğunu, yargılama konusunun da işçilik alacağı olduğunu, borçlu şirket tarafından ilama dayalı alacağa yönelik yapılan itiraz kötü niyetle yapıldığını, iş bu sebeple öncelikle iflas takibine dayanak olan alacak Mahkeme ilamına dayanmakla, borçlu şirket tarafından yapılan haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan itirazın kaldırılması ile birlikte borçlu şirketin İİK'nun 156/3. maddesi uyarınca iflasına karar verilmesi gerektiğini, davalı borçlu şirketin ... 37. İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasından ödeme emrine vaki itirazın kaldırılmasını, itirazın kaldırılması ile birlikte borçlu şirketin İflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Dava, İİK 156 ve devamı maddeleri kapsamında iflas yolu ile yapılan takibe itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir. Davacı vekili ......

            ile eklenen geçici 14/1. maddesine göre Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 5235 sayılı Kanunun 5.maddesinin 5.fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman Asliye Ticaret Mahkemesini bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirleyeceği ön görülmüş, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararı ile iflas yolu adi takipten doğan itirazın kaldırılması ve iflas davalarına bakmaya Ankara 1,2 ve 3.Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlendirilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davalı hakkında... İcra Müdürlüğü'nün 2013/23809 Esas sayılı dosyası ile iflas yoluyla icra takibi başlattıklarını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasını ve davalının iflasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından müvekkili hakkında Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1246 Esas sayılı dosyası ile iflas yoluyla takip yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ve......

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 154 üncü maddesinin son fıkrasına göre iflas davası borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde görülür. Mahkemece ticaret sicil kayıtları celpedilip davalının muamele merkezinin bulunduğu yer hakkında yeterli inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.09. 2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) DAVA TARİHİ : 08/04/2021 KARAR TARİHİ : 17/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 23.06.2011 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket işbu sözleşme gereği yapılan işlerin bedelini müvekkil şirkete ödemediğini, bu nedenle tarafınca davalı aleyhine Ankara ... İcra Müdürlüğünün 2012/7256 E. Saylı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılarak icra ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı tarafından bu ödeme emrine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edildiğini, dolayısıyla davalı/borçlu şirket aleyhine Ankara ... ....

                    Esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, İtirazın Kaldırılması - İflas istemine ilişkindir. Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı ... İnşaat A.Ş. aleyhine tahvilden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın kaldırılması ve iflas istemli açılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin bu dosyası ile Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında davalı sıfatında yer alan şirketin aynı olduğu ve dava konusunun aynı sebebe dayandığı, bu suretle dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek olması, delillerin birlikte değerlendirilmesinde yarar olduğu sonucuna varılarak HMK'nun 166. maddesi gereğince her iki dosyanın birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu