Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati haciz, HMK 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir: “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir....

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/28 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının devamına, haksız ve kötü niyetli borçlunun alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş, 25.06.2020 tarihli duruşmada da; ihtiyati haczin daha sonra kaldırıldığını, mal kaçırma ihtimali bulunduğunu beyanla, ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/762 Esas sayılı ve 25.06.2020 tarihli ara kararı ile; "alacaklarının sabit olduğunun belli olduğunu, davalı tarafın malları kaçırma ihtimali bulunduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş ise de; yargılama sırasında ihtiyati hacize ilişkin talebinin mevcut hukuki durum kapsamında yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediği" gerekçesiyle; davacı vekilinin ihtiyati haciz konulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

Maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararında alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve yerleşim yeri; haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu; haciz konulmasının sebebi, haczolunacak şeyler; alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu yazılır. Eldeki uyuşmazlıkta, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine dair 03/01/2022 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararı İİK'nun 260 ve HMK'nın 297.maddesinde belirtilen unsurları taşımadığı açıktır. Sadece ihtiyati haciz talebi yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığı belirtilerek ret kararı verilmiştir. Karar iş bu haliyle yukarıda da belirtildiği gibi İİK'nun 260 ve HMK 297.maddesinde belirtildiği şekilde oluşturulmadığı, kanun yolunun kararda gösterilmediği anlaşılmaktadır....

    HACZE YAPILAN İTİRAZIN KABULÜNE, mahkemenin 2022/82 D.İş-2022/83 Karar nolu 02/03/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA" şeklinde karar verilmiştir....

      Birleşen Dosya da Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı/borçlu aleyhine --------- kaynaklanan borcu nedeniyle ------dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrini tebliğ alan davalı borcun tamamına, asıl alacağa, işlemiş fazie ve tüm fer'ilere itiraz ettiği, davalı ile müvekkilim arasında, ------ bulunduğu, borçluya ihtar olunan sürede muaccel olan borcun ödenmemesi sebebiyle hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip konusu alacak kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, takip tarihinden önce borç miktarı bellidir, itirazı mesnetsiz ve alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek, haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak için yapılan itiraz nedeniyle İİK.67/2 Maddesi gereği %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN 13/04/2022 TARİHLİ ARA KARARI: "Davalı vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebin yerinde görülmekle itirazının kabulü ile, mahkememizce 17/06/2021 tarihli tensip tutanağının 6 maddesi gereğince verilen "ihtiyati haciz isteyenin talebinin yerinde görüldüğünden davalı borçlunun borç miktarı olan 34.754,37 TL tutarın %15'i oranında teminat yatırması halinde taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına" şeklindeki ihtiyati haciz ara kararının kaldırılmasına," şeklinde karar verilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ: 11/01/2021 NUMARASI: 2020/684 Esas DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 13/04/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ticari hizmet niteliğindeki konaklama hizmetinden kaynaklanan itirazın iptali davasında davacı vekili 04/01/2021 tarihli dilekçesi ile davalının malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesi 11/01/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiştir.Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Bundan başka, ihtiyati haciz kararının İİK.'...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde gerçek durumunun ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davanın dayanağı olan İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürülüğü'nün 2017/7505 esas sayılı icra takip dosyası, dosya içerisinde yer almamaktadır....

          Bu itibarla ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluştuğundan söz edilemez". Bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar da usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak; mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karar usul ve yasaya uygun görüldüğünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu