Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamından; davacı tedarikçi şirketin davalı şirket ile imza ettiği 01.02.2017 tedarik başlangıç tarihli elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalı adına 31.10.2018 tarihli 17.916,33-TL 30.11.2018 tarihli 17.723,94-TL 31.12.2018 tarihli 25.492,19-TL tutarında 3 adet fatura tutarının davalı şirketçe ödenmediği, bundan dolayı icra takibi başlatıldığı, icra takibine davalı şirket tarafından süresinde borca ve yetkiye itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğu, itiraz ile duran icra takibine devam için iş bu itirazın iptali davasının ikame edildiği, taraflar arasında yapılan sözleşmede yetki şartı düzenlendiğinden davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu yetki itirazının reddedildiği ve tahkikat aşamasına geçildiği, ... 9....

    Tüm dosya kapsamından; davacı tedarikçi şirketin davalı şirket ile imza ettiği 01.02.2017 tedarik başlangıç tarihli elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalı adına 31.10.2018 tarihli 17.916,33-TL 30.11.2018 tarihli 17.723,94-TL 31.12.2018 tarihli 25.492,19-TL tutarında 3 adet fatura tutarının davalı şirketçe ödenmediği, bundan dolayı icra takibi başlatıldığı, icra takibine davalı şirket tarafından süresinde borca ve yetkiye itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğu, itiraz ile duran icra takibine devam için iş bu itirazın iptali davasının ikame edildiği, taraflar arasında yapılan sözleşmede yetki şartı düzenlendiğinden davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu yetki itirazının reddedildiği ve tahkikat aşamasına geçildiği, ... 9....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2019/545 ESAS 2020/137 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; stanbul 28....

      İcra Müdürlüğünün 2020/6392 E. dosyasındaki aynı borca itiraz etmiş iken yetkili icra dairesine gönderilip tekrar başlatılan takip borcuna öğrendiği halde itiraz etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı ve daha önce sergilediği irade beyanına uygun olmadığını, davacı müvekkilinin yurt dışında olması ve hiçbir kusuru olmaksızın 7 günlük yasal süresinde haklı itirazını icra müdürlüğüne sunamaması sebebiyle gecikmiş itiraz müessesine başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, pek çok Yargıtay kararından da görüleceği üzere yurt dışında bulunma sebebinin gecikmiş itiraz için haklı sebep sayılmış olduğunu, talep edilen alacak gerçek ve mevcut bir alacak olmadığından talep edilen borca, faizine ve fer'ilerine itiraz ettiklerini bildirerek öncelikle Mudanya İcra Müdürlüğü 2020/1293 Esas icra takibinin tedbiren durdurulmasını gecikmiş itirazlarının kabulünü, takip dosyasında taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

      İDDİANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine İstanbul 11.İcra Müdürlüğünün 2020/9869 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibinden 26/04/2021 itibari ile haberdar olduğunu, tebligatın birlikte ikamet ettiğinden bahisle oğlu Erdinç Yağcı’ya tebliğ edilmiş ise de kendisinin bu tebligattan haberinin olmadığını ve oğlu ile birlikte ikamet dahi etmediğini, oğlunun sürekli yurtdışına çalışmaya gittiğini, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduğunu, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını icra takibine tebliği öğrendikten sonra yasal süresi içerisinde gecikmiş itirazda bulunduğunu, ileri sürerek şikayet ve itirazda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince '' Davacının yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddiasının olmadığı, 2004 sayılı İİK nın gecikmiş itiraz başlıklı 65....

      Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sulama bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili, icra takibi sırasında yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/2.maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, icra hukuk mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrini tebliğ tarihinde yurt dışında olması sebebiyle tebligattan 15.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu, borca ve yetkiye itiraz ettiğini belirterek gecikmiş itirazın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, gecikmiş itirazın kabulüne takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1715 KARAR NO : 2022/2465 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAYBURT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/8 ESAS, 2020/14 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

          Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

            Somut olayda borçlu vekilinin 25.06.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi karşısında en geç bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 09.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddede öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Öte yandan başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise İİK'nun 65.maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2.fıkrası uyarınca borçlunun maninin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması gerekmektedir. Gecikmiş itirazın icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz....

              UYAP Entegrasyonu