İcra Memurluğu'nun 2008/6735 sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yetki ve esas yönünden itiraz edilmesi üzerine açılmıştır. Davalının yetki itirazını ilk itiraz olarak esasa cevap süresi içinde yapması gerekir. Gösterilen yetkili icra dairesi veya mahkemenin gerçekten yetkili olması icab eder. Yetki itirazında gösterilen yer yetkili değil ise yetki itirazı yapılmamış sayılır. Sözleşme konusu olayda işin ifa yeri Gebze, davalının ikametgahı ve sözleşme ile yetkili kılınan yer ise Ankara'dır. Bu haliyle icra takibi yetkili mahal memurluğunda yapılmamış ise de davalı yetki itirazında gerçekten de yetkili bulunan hem Gebze ve hem de Ankara icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek itiraz etmiş ancak kesin bir mahal göstermediğinden HUMK madde 23 uyarınca yetki itirazı geçersiz kalmıştır....
Gecikmiş itiraz başlığını taşıyan İİK.nun 65.maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" düzenlenmesine yer verilmiştir. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, borçlunun bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi ve mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı üzere, gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1671 KARAR NO : 2021/1168 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2019/804 ESAS 2020/96 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili isteminde özetle; Alacaklı tarafça İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğü'nün 2019/33481 Esas Sayılı dosyası ile müvekkili T1 aleyhine örnek 7 ile gönderilmiş olan ödeme emrinin 26/11/2019 tarihinde müvekkilinin eski ikametgah yerindeki muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilinin bu ödeme emrinden borca itiraz süresi geçtikten sonra haberdar olduğunu, tebliğ tarihi olan 26/11/2019 tarihinden önce müvekkilinin 23/11/2019 tarihinde ikamet...
İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2020 NUMARASI : 2020/44 ESAS, 2020/91 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Emrine İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senedine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, müvekkili Perihan'ın beyin ameliyatı olması sebebi ile yapılan tebligattan habersiz olduğunu, bu nedenle usulsüz tebligat yapılmış olduğunu, takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduklarını, bu tarihin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinden, tebliğ tarihinin 103 davetiyesini öğrenme tarihi olan 10/02/2020 olarak ve ayrıca yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Dava, mal satış ilişkisine dayalı düzenlenen fatura karşılığı para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı/borçluların adreslerinin ...,... olduğu, ödeme emirlerinin tebliğ adreslerinin de aynı yer olduğu ve davalılar tarafından yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Kuyucak Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı-borçlu aleyhindeki icra takibine icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik bir inceleme yapılmadan, mahkemenin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilerek, yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve takipten 07.8.2015 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürerek gecikmiş itirazlarının kabulünü, olmazsa ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptalini istedikleri, mahkemece istemin gecikmiş itiraz olarak nitelendirilerek borçlu ... yönünden itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, diğer borçlular yönünden ise tebliğ işlemlerinin...
İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı ve İİK'nın 65/2. maddesinde belirtildiği üzere mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olan borçlu, maninin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içerisinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunmalıdır, bu nedenle icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz başvurusu hukuki sonuç doğurmaz. Karantina süresi 28/03/2021 tarihinde sona eren davacının, bu tarihten itibaren üç gün içinde gecikmiş itiraza yönelik icra mahkemesinde dava açması gerekir iken, 20/05/2021 tarihinde bu davayı açtığı, bu nedenle davacının mercide açtığı davanın yasal süresi içerisinde olmadığı, bu durumda ilk derece mahkemesince davacının gecikmiş itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesinden ödeme emri gönderilmiş olması, HMK'nın 114/2. maddesi anlamında özel bir dava şartıdır. İcra dairesinin yetkisine itiraz bulunduğundan öncelikle İİK'nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi konusunda bir karar verilmeli, ardından mahkemenin yetkisi incelenmelidir. (İstanbul BAM 14. HD 2020/1067E., 2022/625K. 26.05.2022) Somut olayda, davalı şirketin merkezinin 'Şişli/İstanbul" adresinde bulunduğu, ödeme emrinin Bakırköy İcra Daireleri üzerinden gönderildiği, borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, yetkili İstanbul İcra Müdürlüğünden ödeme emri gönderilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....