Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takibin kesinleşmesinden sonraki safhada borçlu İİK'nun 71. maddesine göre itfa imhal veya zamanaşımı itirazında bulunabilir. Somut olayda bononun vadesi gelmeden takibe konulduğu şikayeti süresinde yapılmadığından takip asıl alacak ve ferileri ile birlikte kesinleşmiştir. Borçlu takibin kesinleşmesi sonrası dönemde ise icra mahkemesine başvurarak ödeme nedeniyle borcunun kalmadığını da ileri sürdüğüne göre mahkemece icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınarak borçlunun isteminin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yapılan bir şikayet bulunmadığı halde takip tarihinde borcun vadesinin gelmediği dolayısiyle muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesis isabetsizdir....

    . - 2019/6709 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin temyize konu kararında, borçlunun yaptığı itfa itirazı ve ilama aykırılık şikayeti ile ilgili olarak tefhim edilen 12.05.2016 tarihli kısa kararda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin 16.706,48 TL asıl alacak, 5.450,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.157,35 TL üzerinden takibin devamına, davacı borçlu tarafından yatırılan 20.500,00 TL'nin icra müdürlüğünce dosya borcunun hesaplanması sırasında dikkate alınmasına karar verildiği, gerekçeli kararda ise, kısa kararda belirtilmediği halde alacaklı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, alacaklının gerekçeli kararın tebliği üzerine süresinde yapmış olduğu temyiz...

      İcra hukuk Mahkemesinin 2017/612 Esas 2018/854 Karar sayılı ilamı ile borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından dayanak çekler belirtilerek yeni ödeme emri gönderilmesinin talep edildiği, ödeme emrinin 22.08.2020 tarihinde elektronik yolla vekile tebliğinin yapıldığı davacı borçlu tarafından süresinde ödeme emrinin iptaline karar veren mahkeme kararı kesinleşmeden yeni ödeme emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti ile birlikte takibe konu senetler bedeli olarak 25.000 USD'nin ödemesinin yapıldığı, geriye kalan 75.000 USD için ise 10.06.2017 keşide tarihli çek verilerek borcun itfa edildiğinin, mehil alındığının ancak çeklerin iade edilmediğinin beyan edilerek borca itiraz edildiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan yapılan inceleme neticesinde şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

      Davacının şikayet dilekçesinde taraflar arasında yapılan protokol nedeniyle borcun itfa edilmiş olduğuna ilişkin nedenleri açıklamış ise de, bu iddiasına dayalı olarak Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/456 esas sayılı dosyasında dava açtığı açıktır. Eldeki başvuru, şikayet dilekçesinin talep sonucundan da açıkça anlaşıldığı üzere, sadece İİK'nın 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, mahkemece bu kapsamda değerlendirme yapılacağı tabidir....

      İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ne kadar anılan takip dosyasında yer alan 10.06.2015 tarihli hesap tablosu da değerlendirmeye alınarak, uyuşmazlık konusu ödenmiş ve ödenecek nafaka miktarları tespit edilmiş ise de; anılan hesap tablosunda, hesap başlangıç tarihi 13.08.2010 tarihi olup, raporda belirtilen başlangıç tarihi 10.03.2010 ile aralarında ay farkı ve dolayısı ile ödeme farkı olduğu açıktır....

        Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilama aykırılık şikayeti süreye tabi olmamakla birlikte ödeme iddiasının 7 günlük hak düşürücü süre içinde yapılması gerektiğine, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

        ile imzalandığını, sözleşmede davacıların ve dava dışı 3.Kişilerin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldıklarını, imzalanan kredi sözleşmesine istinaden davacılara kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın katedilip borcun ödenmesinin ihtarname ile talep edildiğini, borcun ödenmediğini, girişilen icra takibindeki ödeme emrinin davacıların şikayeti ile iptal edildiğini, kredi borcunu itfa için davacılar tarafından yapılan ödemenin ispatının yazılı belge ile sözkonusu olabileceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleri ile beraber ceza düşer.” hükmü ile sağın üzerine atılı bulunan İcra ve İflas Kanunu’nun 338. maddenin birinci fıkrasında “alacaklının şikayeti”nin aranması karşısında, atılı suçtan dolayı 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 5. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi mümkün değildir....

            Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurduğu, ... 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 28.09.2017 tarih ve 2016/1169 E., 2017/714 K. sayılı kararı ile usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığından bahisle şikayetin süreden reddine karar verildiği, iş bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı itiraz eden borçlunun istinaf başvurusu neticesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi .......

              İİK’nun 168/5. maddesi gereğince; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlular adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunamadığı icra müdürlüğünün 27.11.2015 tarihli kararında belirtildiğinden ve borçlulara daha sonra takiple ilgili bir ödeme emri gönderilmediği anlaşıldığından, muteriz borçlular yönünden kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, borçlulara daha sonra yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu