Maddesi gereğince itfa nedeniyle iflasın kaldırılması için 16/06/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine mahkemece davanın harca tabi olarak açılması gerektiğine hükmedildiğini, ara karardan dönülmesi talebinin de reddedildiğini, bu nedenle ayrı bir dava olarak dava açıldığını belirtmiş ve itfa sebebiyle HMK 182. Maddesi gereğince iflas kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. KABUL VE GEREKÇE : Dava, iflasın kaldırılması istemine ilişkin olup, talebin yasal dayanağı İİK. 182. maddesidir. Eldeki davada, davacı şirket hakkında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... karar sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği ve iflasın 23/12/2010 günü saat: 11:58 itibariyle açılmasına hükmedildiği, müflis şirketin tasfiye işlemlerinin Ankara .......
İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, takibin dayanağı ilamın bozulması üzerine ... 1. İş Mahkemesi'nin 2013/654 Esası üzerinden yargılamaya devam olunduğu, yargılama sonucu verilen 2015/366 Karar ve 28.05.2015 tarihli karar ile "rücuen alacak davasına konu borcun davalılardan ... tarafından 30.06.2011 tarihinde ödenmesi nedeniyle konusu olmayan davanın reddine" karar verildiği, yine ...'...
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.'' hükmü düzenlenmiştir Somut olayda; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 10.04.2013 havale tarihli yazı cevabı ''borçlu yapılandırma kapsamına giren borcunu 10.12.2012 tarihinde ödemiştir. 6111 sayılı yapılandırma kapsamı içine girmeyen 11.220,00 TL'nin ise, borçlunun durumu ve ödeme sıkıntısı göz önüne alınarak esnek taksit imkanından faydalandırmamıza rağmen, bugüne kadar ödenmediği'' şeklindedir....
İtfa nedenine dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. Kaldı ki somut olayda ihale tarihinde ya da öncesinde dosya borcunun ödendiğine veya satışın durdurulmasına yönelik, talimat icra müdürlüğü dosyasına yansıyan bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin gerekçesinde geçen ihalenin feshi sebebi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ : İhale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, HMK'nun 297. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü ipoteğin kesin borç ipoteği olmadığı şikayeti dışındaki diğer şikayet ve itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi.... Hukuk Dairesi'nin 09/05/2018 tarih ve 2018/703 E. - 922 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Şikayetçinin icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiği yönündeki şikayeti bu nedenle yerinde değildir. Ayrıca takip konusu alacak şikayetçi ipotek verenin garanti sözleşmesinden değil lehine ipotek verilen...'ın ilâmdan doğan borcundan kaynaklandığından bu yöne ilişkin şikayetinde kabulü mümkün değildir. İİK.nun 149, 150/ı göndermesi ile ipotekli takiplerde de uygulanacak İİK.nun 33/1, 2, 4. maddelerinde yer verilen itfa, imhal, zamanaşımı iddiasıda bulunmadığından şikayetin reddi gerekir. İcra mahkemesince tüketici mahkemesinde daha önce tartışılıp ilâma bağlanmış, takip konusu alacağın Tüketici Yasası koşullarında tartışılması gerektiğinden bahisle şikayet kabul edilerek takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....
İİK'nın 149/a maddesi atfıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de uygulanması gereken İİK'nın 33/2.maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin takibin geri bırakılmasını sağlayacak bir belgeye dayanmadığını, davadaki itfa iddiasının taraflar arasında akdedildiği ifade edilen tediye makbuzu isimli belgeye dayandırıldığını, bu belgenin ilamlı icranın geri bırakılmasına imkan sağlayan bir niteliğinin bulunmadığını, sunulan belgeler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, belge itfa niteliğinde bir belge olmadığından mahkemece imza incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun ödeme iddiasını kabul etmediğini, işveren tarafından işçilere yapılacak ödemelerin banka aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/129 Esas sayılı dosyasından 18/05/2018 tarihinde, yatırılan bedelin taraflarına ödenmesi için bankaya yazı yazılmasını talep ettiğini, bu şekilde alacaklı tarafın takipten önce borcun ödendiğini bildiğini bildirerek icra takibinin itfa sebebiyle iptaliyle birlikte icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....