Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; itfa nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. İİK'nın 33/1. maddesinde, ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurarak, borcun itfa veya imhal edildiği itirazında bulunabileceği, ancak itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edilebildiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. İİK'nın 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir."...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27/02/2017 tarih, 2016/11743 Esas - 2017/2786 Karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İhalenin 29.01.2015 günü yapıldığı, şikayetçi alacaklının ihaleye alacağa mahsuben olduğunu belirtmeden katılarak, 05.02.2015 günü ihale bedelini herhangi bir itirazi kayıt olmaksızın yatırdığı, 02.03.2015 günü icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinin ise, şikayet tarihi olan 09.03.2015 günü henüz kesinleşmediği, buna göre bu aşamada itirazi kayıt olmadan yatırılan ihale bedelinin geri istenemeyeceği tabiidir....

    Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle ; Davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş olup ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, alacakların ödenmediği iddiasını ispatlayamadığını, davacının yeni bir iş kuracağını ve dükkan açacağını gizlemiş olup davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, müvekkili tarafından yapılan feshin haklı olduğunu, imzalı ve itirazi kayıtsız bordrolar varken tanık anlatımlarına itibar edilerek fazla mesai alacağı hesaplanamayacağını, kök rapora davacının itirazı olmadığını, bu durumun kendileri lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğunu, davacının fiilen çalışmadığı günler ve saatlerin yazılı deliller karşısında dikkate alınması gerektiğini, fazla mesai ve UBGT alacağı bulunmadığını, ücretlerin bankadan düzenli ve itirazi kayıtsız alınmış olup bordroların imzalı ve itirazi kayıtsız olması...

    İİK'nun 33/1. maddesi gereğince; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mahkemece, takipten önceki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, aynı zamanda takibin iptali yönünde de hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yerine doğrudan onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : K A R A R İİK.nun 33/1. maddesine göre: “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” Somut olayda alacaklı tarafından borçlu hakkında Bursa 1. Aile Mahkemesinin 2008/372 Esas 2011/699 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilam vekalet ücreti talebini içerir takip başlatılmış ve örnek 4-5 nolu icra emri gönderilmiştir....

        Mahkemece borçlu vekilinin iddiasını İİK'nun 33.maddede sayılan belgelerle ispat edememesi gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir İcra İflas Kanunu'nun 33/1-2 maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.'' hükmü düzenlenmiştir....

          Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. Somut olayda; borçlu tarafından itfa hususunda delil olarak sunulan 16/05/2012 tarihli "Makbuz ve Anlaşma" başlıklı tutanakta, ilamla hükmedilen 50.000 USD'nin 40.000 USD'lik tutarının ödendiği, kalan 10.000 USD'nin alacaklının banka hesabına ödeneceğinin imza altına alındığı, mahkemece, dayanak ilamda hükmedilen tazminatın 40.000 USD'si yönünden itfa itirazının kabulü ile 10.000 USD yönünden reddine, takibin 10.000 USD üzerinden devamına karar verildiği görülmektedir....

            -KARAR- Davacı vekili, müvekkiline ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu malen itfa ve tasfiye etmek isteyen davalı firmanın, bunun için bir borç itfa ve garanti sözleşmesi yapılarak borcun nakden ödenmesinin mümkün olmaması halinde şirket ortağı ve yetkilisi olan diğer davalıya ait taşınmazın ifa yerine davacıya devir ve temlikini teklif ettiğini, davacının bu teklifi kabul etmesi üzerine taraflar arasında sözleşme imzalandığını ancak sözleşmedeki sürede borcu nakden ödemediklerini, keşide edilen ihtarnameye rağmen sözleşmeye konu taşınmazın devir ve tesliminin yapılmadığını iddia ederek, davalı ...’na ait davaya konu dairenin sözleşme gereğince hükmen davacıya devir ve temlikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin, takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu 11.02.2014, 12.02.2014 ve 13.03.2014 tarihli banka havale dekontlarında, takip dayanağı bonoya ilişkin kısmi ödeme yapıldığına dair herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Bu durumda itfa itirazına dayanak olarak sunulan bu belgeler, İİK'nun 169/a-1. maddesinde sayılan belgelerden değildir....

                Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede 3 nedene dayalı olarak takibin talikini ya da iptalini isteyebileceğini, bunların İtfa, İmhal ve Zamanaşımı olduğunu, davanın, itfa nedenine dayalı olup itfa, hukukumuzda genel anlamda borcun sona emesi durumunu ifade eden bir kavram olduğunu, İbra sözleşmesinin ise alacaklı ile borçlunun karşılıklı irade beyanları ile borcu kısmen ya da tamamen sona erdirmesi olup itfa kavramının içinde yer aldığını, dava konusu somut olayda ise alacaklı vekili ile müvekkili arasında bir ibra sözleşmesi yapıldığı ve özetle ' tahsil harçları hariç 20.11.2018 tarihine kadar tüm dosya borcuna karşılık 6.000,00- TL ödenmesi şartıyla' davacı müvekkilinin ibra edildiği Gaziosmanpaşa 5.İcra Müd.'...

                UYAP Entegrasyonu