Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine kredi alacağının ödenmemesi nedeni ile icra takibine başlanıldığını, davacının itfa nedenlerinin davaya konu icra takibi bakımından geçerli olmadığını, belgede icra dosyasının ödendiğine dair herhangi bir açıklama yazılmadığını, davacının müvekkil kooperatife borçlu olduğunu, asıl borçlu ve kefillerin kısmi ödeme yaptığını ancak kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeni ile cari borcun devam ettiğini davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Davacı tarafından sunulmuş olan belgede "Nalan Kalaycıoğlu adına 30.01.2013- 28.06.2012 tarihleri arasında kullanılmış olan Aygül Kalay'ın kefil olmuş olduğu kredilere ait borcun tamamı ödenmiş olup bu kredilere ilişkin borç kalmamıştır." ifadesi yer almaktadır....

Başvuru, İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın şikayet üzerine yapılacak yargılama usulünü belirleyen 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki talebi, ilamlı takipte itfa şikayeti niteliğindedir....

den ibraname alındığını, diğer borçlu aleyhine yapılan takipte de alacaklıların, alacağın tamamını istemediğini, bu hususun da müvekkilinin borcunu ödediğini gösterdiğini iddia ederek, İİK.nun 33. maddesinin 1. fıkrasına göre itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Alacaklılar vekili, 64.000,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığını, ...'in diğer alacaklıların alacağını ahzu kabza yetkili olmadığını, ibranamenin yasanın aradığı koşulları taşımadığını, müvekkilinin yanıltıldığını belirterek itirazın reddini talep etmiştir....

    GEREKÇE:Boşanma ilamı ile hükmedilen maddi-manevi tazminat, ilam vekalet ücreti ve ilam yargılama giderlerinin tahsili için başlatılan örnek 4- 5 ilamlı takipte, borçlu vekilince icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine başvurularak itfa itirazında bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince itfa itirazının kabulü ile 23.765,00 TL asıl alacak ve bu alacağa işleyecek faiz yönünden icranın geri bırakılmasına, bakiye 995,80 TL asıl alacak ve bu alacağa işleyecek faiz yönünden takibin devamına karar verilmiş olup alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. TBK.nun 101. Maddesine göre ;" Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir....

    İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Davacı-şikayetçinin talebi, İİK m.167 ve devamı maddeleri uyarınca Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibine dair borca itiraz ve takibin iptali niteliğindedir. .......Bu bağlamda dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucu; takibe konu senedin kambiyo senedi niteliğinde olduğu, davacının "bononun elinden kandırılarak alındığı" iddiasının dar yetkili mahkeme olan icra mahkemesinde incelenme imkanının olmaması, davacının açtığı menfi tespit davasının sonucunun basit yargılama usulü uygulayan icra mahkemesince bekletici mesele yapılmasının zorunlu olmadığı, icra mahkemesi kararlarının şekli anlamda kesin hüküm olması ve maddi anlamda kesin hüküm olmaması, davacı tarafın ödeme yaptığını, borcun itfa veya imhal edildiğini veya senedin zamanaşımına uğradığını veya borçlu olmadığını İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemediği, İİK'nun 169/a maddesi gereğince de davacı tarafın ödeme/itfa...

    "İçtihat Metni"K A R A R İncelenmesine gerek görülen varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kambiyo senetlerinde İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenebilecek itiraz sebepleri; a)İtfa, b)İmhal, c)Zamanaşımı ve d)İmzaya itiraz olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlular; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Senedin iradenin sakatlanması sureti ile imzalatıldığı iddiası, dar yetkili icra mahkemesinde incelenemez. Tüm bu nedenlerle HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

      İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nın 169/a-l maddesi gereğince İcra Hakimliğinde borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda ödeme belgesi olarak sunulan 02.12.2005 tarihli banka havale dekontunun incelenmesinde, ödemenin takip dayanağı çek için yapıldığına ilişkin açıklamanın dekont üzerine sonradan el yazısı ile ilave edildiği ve altının banka yetkililerince imzalandığı görülmüştür....

        Ancak, İİK’nın 354. maddesi gereğince, şikayetten feragat edilmesi veya borcun itfa edilmesi halinde, sanık hakkındaki davanın ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin ihtar edilmesi gerekmesine rağmen, “Borcun tamamının ödenmesi halinde İİK’nın 340/1-2. cümlesi gereğince cezanın düşürülmesine” karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2. maddesindeki “Borcun tamamının ödenmesi halinde İİK’nın 340/1-2. cümlesi gereğince cezanın düşürülmesine” ibaresi çıkartılıp yerine “İİK’nın 354. maddesi gereğince, şikayetten feragat edilmesi veya borcun itfa edilmesi halinde, sanık hakkındaki davanın ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin ihtarına” ibaresi eklenmek suretiyle...

          O halde mahkemece, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde borçlunun şikayet dilekçesinde itfa itirazında da bulunduğu anlaşılmakla, itfa itirazları incelenmek suretiyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu