WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak Mahkemece "icranın geri bırakılması" yerine hatalı olarak "icranın geri verilmesi" ifadesinin kullanılmış olması ayrıca icra dosyasında davacıdan başka da borçlu bulunmasına rağmen davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmeyerek infazda tereddüt hasıl olacak şekilde karar verilmesi de isabetsizdir....

İlk derece mahkemesi kararında; talebin icranın geri bırakılması niteliğinde olduğu, icranın geri bırakılması talebinin sadece ilamlı icra takiplerinde söz konusu olabileceği, takibin genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; talebin İİK'nın 71. maddesi uyarınca yapıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik muhakeme yapıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takibin, takibin kesinleşmesi sonrasında yapılan ödeme nedeniyle İİK'nın 71/1 maddesi gereğince iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır....

DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, dosyanın işlemsiz kalması neticesinde arşive kaldırıldığını, alacaklı vekili tarafından 10/07/2019 tarihli yenileme talebi sonucunda icra dosyasının 11/07/2019 tarihinde yenilendiğini, 05/02/2015 tarihi ile 11/07/2019 tarihleri arasında her hangi bir işlem yapılmadığını, 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini belirterek zaman aşımı nedeniyle takibin durdurulmasına, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 11/01/2021 gün, 2020/974 E. 2021/16 K. sayılı kararla; "Süre aşımı sebebiyle davanın REDDİNE" karar verilmiştir.....

geri bırakılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacıların takibe konu senedin ödendiği itirazının bulunduğu, senedin itfa edildiğine ilişkin dekontların sunulduğu, ilgili bankadan sunulan dekontların yer aldığı tarihe ilişkin hesap hareketlerinin incelendiği, hesap hareketlerinde yapılan ödemelerin takibe konu senede ithafen yapıldığının belirtildiği bu haliyle davacının iddiasını İİK md. 169/a'da belirtilen belgelerle ispat ettiğinin kabul edileceği anlaşılmakla davanın kabulü ile İstanbul 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/8435 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin davacılar yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davacıların tazminat taleplerinin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

İİK'nun 149/a maddesinde icranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkralarının uygulanacağı belirtilmiştir. İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda icra emrinin şikayetçi borçluya 03.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği icra mahkemesine başvurunun ise yasal yedi günlük süre içinde 21.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, icra emri tebliğ tarihine göre dava süresinde olup mahkemece, şikayetin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca mahsup ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ve icra emrindeki harç tahsili nedeniyle icra emrinin iptali şikayetine ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4840 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı TRT kurumu aleyhine 201.691,83 TL toplam alacak üzerinden başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin dayanağının İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 2020/1356 Esas, 2021/157 Karar sayılı kararı olduğu, sözkonusu kararla "..dava konusu işlemin iptaline, tahsil edilen TRT bandrol ücretinin (180.277,44 TL) idareye başvuruda bulunulan 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine" karar verildiği, ilamın eda hükmü içerdiği, icra emrinin davacı borçluya 20/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal sürede olduğu anlaşılmıştır....

    bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinin borçlunun itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, borçlunun takibe konu borcun alacaklı ile aralarında yapılan sulh protokolü kapsamında banka havaleleri ile ödendiğine dair iki adet dekonta dayanarak İİK 71. maddesi uyarınca takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu kapsamında dosya borcunun 123.753,61 TL olarak tespitine, bakiye miktarı yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verdiği, kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

      İcra ve İflas Kanunu'nun 71 ve kıyasen 33/a maddelerine dayalı başvuruda da alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması istenmektedir. Bu hâliyle zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması, icra hukukundan çok alacaklı ile borçlu arasındaki maddi hukuk ilişkisinin bir sonucudur ve ortada ne şikâyet konusu edilecek bir icra müdürü işlemi ne de alacağın mevcudiyetine ilişkin bir subjektif hak tartışması bulunmamaktadır. İcranın geri bırakılması borçluya aleyhindeki takibi geri bıraktırma hakkı tanırken, alacaklıya da alacağın zamanaşımına uğramadığının ispatı bağlamında bir dava hakkı tanımaktadır. Şu hâlde gerek İcra ve İflas Kanunu'nun 16 ila 18'inci maddelerinde düzenlenen şikâyetlerde ve gerek 71 ve 33/a maddelerinde düzenlenen takibin iptali ve taliki ile icranın geri bırakılması taleplerinin nihai etkisi kendisini, doğrudan ya da dolaylı olarak icra takibi üzerinde gösterecektir....

        UYAP Entegrasyonu