DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesine dayalı olarak ilamın zaman aşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, icra emrinin davacılar vekiline 11/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nun 156. maddesinde (818 sayılı EBK 135. md.); “Zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre başlar....
deki adreste birlikte ikamet ettiklerini, müvekkilinin bu süretçe tüm infak ve iaşe masraflarını karşılamış olmasına karşın nafaka bedellerini de yatırdığını, müvekkiline ait olan kredi kartının da T3 uhdesinde olduğunu, bu harcamaları da müvekkilinin ödediğini belirterek, şikayetin kabulüne, icra emrinin itfa sebebiyle iptaline, haksız takip nedeniyle kötü niyetli tazminatına karar verilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil hakkında başlatılan İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2020/25197 E.sayılı dosyasında 08/02/2012 tarihinde borçlunun mernis adresinin sorgulanması ve tespit edilecek adreslere tebligat gönderilmesi talebinden sonra 3 yıl süre ile dosyanın işlemsiz bırakıldığı, daha sonra 23/07/2015 tarihinde yenilendiği, bu arada zaman aşımını kesecek her hangi bir işlem bulunmadığını belirterek zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun kısmen itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kısmen kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İİK'nun 33/1. maddesi gereğince; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zaman aşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mahkemece, takipten önceki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun takip kesinleştikten sonraki ibra ve itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile itfa nedeniyle takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı İdris Ağrımak tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ibranamenin İİK md. 71/1 maddesinde sayılı nitelikte belgelerden olmadığı, ibra sözleşmesi şarta bağlı olarak düzenlenmiş olduğundan itfa iddiasının değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirdiği, bu sebeple İİK md. 71/1 uyarınca itfa sebebiyle mahkemece şikayetin reddine karar...
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nın 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile İcra Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, mahkemece icra emri tebliğinden önceki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Somut olayda, borçlu aleyhine boşanma ilamına bağlı maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili talebiyle takip başlatıldığı, icra emrinin 06.07.2012'de tebliği üzerine, borçlu vekilinin 03.08.2012 tarihli dilekçesiyle İcra Mahkemesi'ne ilam konusu tazminata ilişkin borcun tarafların yeniden evlenmeleri nedeniyle hükümsüz kaldığı itirazında bulunduğu görülmektedir. Borçlunun ilam konusu borca yönelik iddiası İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. Anılan maddede, icra emri tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun itfa edildiği itirazında bulunabileceği belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece yukarıda yazılı yasal düzenleme gereğince itfa itirazının ve şikayetin süresinde yapılmadığı nazara alınarak reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir....