Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; nafaka alacağına dayalı ilamlı takipte, takip öncesi itfa nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 10. Aile Mahkemesinin 01.08.2016 Tarih ve 2016/805 E. 2016/1016 K. sayılı ilamına dayalı ilamlı icra takibi yapılmış, davacı borçlu vekiline icra emri 25.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 01.09.2021 tarihinde açılan dava ile itfa itirazı nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi istenmiş, mahkemece ödemeye ilişkin belgeler toplanarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne 166.505,03 TL yönünden icranın geri bırakılmasına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önce itfa nedeniyle icranın bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Davanın icra emrinin tebliğ tarihi olan 24/07/2019 tarihinden itibaren 7 günlük sürede açıldığı anlaşılmıştır....

İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, davacı ödeme belgesi olarak, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmeleri kapsamında düzenlenmiş bonolara dayanmış, bonoların elinde bulunmasının bono bedellerinin ödendiğini gösterdiğini iddia etmiş olup, bu bonolar İİK'nın 33. maddesinde düzenlenen ve itfa iddiasını ispata yarar belgelerden olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Aile Mahkemesinin 2011/116 esas 2012/332 karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, ilamda kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedildiğini, söz konusu ilamın 30/04/2013 tarihinde kesinleştiğini, ancak davalı tarafça ilama aykırı olarak 28/05/2012 tarihinden itibaren işleyen nafakanın tahsilinin talep edildiğini, takibe dayanak ilam gereği ödenmesi gereken tüm ödemelerin müvekkili tarafından davalı alacaklının Garanti Bankası TR05 0006 2000 0130 0006 6332 Iban nolu hesabına ödendiğini, bu sebeple davalının kötü niyetli olduğunu belirterek 28/05/2012- 30/04/2013 tarihleri arasındaki dönem için tahsili talep edilen nafaka açısından icra takibinin ilama aykırılık nedeniyle iptaline, 30/04/2013 tarihinden sonraki dönemler için tahsili talep edilen nafaka yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." 4. fıkrasında ise borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır." hükümlerine yer verilmiştir. Bu kapsamda eldeki uyuşmazlığa gelince; borçlunun İstanbul 5. İcra Mahkemesi'nin 2009/3612 Esas ve 2010/1292 Kararına konu başvurusu ipoteğin kayıtsız şartsız borç ikrarı içermemesi nedeniyle icra emri düzenlenemeyeceğine ve icra emrinde istenen faizin fahiş olması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkin şikayet olup ...nun 149/a maddesi kapsamında yer verilen ve İİK 33. maddesinin 1.2. 4. fıkralarında düzenlenen (itfa, imhal, zamanaşımı, menfi tespit nedeniyle) icranın geri bırakılması talepleri içermemektedir....

    İlamlı takiplerde icra emrinin tebliğinden önceki devrede icranın geri bırakılabilmesi için, itfa (ödeme) iddiasının İİK’nun 33/1 maddesi hükmüne göre yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş belgelere veya icra dairesinde ve icra mahkemesinde ikrar olunmuş belgeye dayanılmalıdır. Davacı takibe konu alacağın bir kısmının alacaklı tarafından kuruma ödeme hususunda yapılan başvuru üzerine alacaklı tarafça bildirilen banka hesabına ödendiğini, bir kısmının ise davalının kuruma olan borçlarına mahsup edildiğini iddia ile itfa nedeni ile icranın geri bırakılmasını istemiştir. Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde davacı kurum tarafından 30 günlük sürede toplam 651.246,82 TL ödemenin bildirilen hesaba yapıldığını, takibin bu tahsilatlar TBK 100. Maddesi gereğince öncelikle işlemiş faizden mahsup edilerek bakiye tutar yönünden yapıldığını, davacı kurumun muaccel alacağı bulunmadığını beyan ederek mahsup işlemini kabul etmemiştir. 5510 Sayılı Kanunun 88....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca mahsup ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ve icra emrindeki harç tahsili nedeniyle icra emrinin iptali şikayetine ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4840 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı TRT kurumu aleyhine 201.691,83 TL toplam alacak üzerinden başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin dayanağının İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 2020/1356 Esas, 2021/157 Karar sayılı kararı olduğu, sözkonusu kararla "..dava konusu işlemin iptaline, tahsil edilen TRT bandrol ücretinin (180.277,44 TL) idareye başvuruda bulunulan 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine" karar verildiği, ilamın eda hükmü içerdiği, icra emrinin davacı borçluya 20/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal sürede olduğu anlaşılmıştır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önce itfa nedeniyle icranın bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

    İcra Müdürlüğünün 2020/4030 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı tarafça ve banka tarafından ödemeye ilişkin taraflarına herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle ödeme borcunun takipten sonra yerine getirildiğinin kabul edilmesi ile icra vekalet ücreti, icra masrafları ve ödeme bildiriminin alacaklıya ulaştığı tarihe kadarki faiz yönünden borcun sona ermediğini, bu yönlerden takibin devamına karar verilmesini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteğidir. İzmir 2....

    DAVA Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; konkordato dosyasında alınan kararlar gereğince alacaklı bankadan rehinle temin etmiş olduğu 360.000,00 TL borcun tamamını ödediğini, kalanın mahkeme kararıyla vadeye bölünecek olması nedeniyle takibin hükümsüz kalacağını belirterek borcun itfa olması nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; konkordato aşamasında rehinli alacağa faiz işlediği, alacağının tamamının rehinli olduğu, alacağa faiz işlediği için de müdahale tarihine göre borcun arttığı konkordato dosyasının henüz sonuçlanmadığı, tasdik edilip edilmeyeceği henüz belli olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. III....

      UYAP Entegrasyonu