"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takip ilama dayalı olup, borçlu vekili İİK.nun 33/2.maddesine dayalı itfa itirazında bulunmuş, icra mahkemesince borçlunun icranın geri bırakılması talebi reddedilmiş ve karar borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 33/3.maddesine göre; “İcra mahkemesi geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak temyiz süresi içinde alacağı karşılayacak nakit veya mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartıyla temyiz yoluna gidebilir. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine temyiz süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.”...
tarihli örnek 10 ödeme emri ve senet fotokopisi" şerhi yazılmak sureti ile borçluya 07.03.2014 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle bu yöndeki şikayetinin yerinde olmadığı, borçlunun diğer itirazlarının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, mahkemenin bozma ilamına uymakla birlikte borçlunun diğer itirazlarına dair olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....
İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmünü içermektedir. Somut olayda borçlu vekiline 01.07.2014 tarihinde icra emri tebliğ edilmiş olup borçlu tarafça yedi günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 11.12.2014 tarihinde İcra Mahkemesi'ne itfa itirazında bulunulmuştur. Bu durumda Mahkemece, itirazın yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerine, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkillerinden ... ile davalı arasında düzenlenen 31.07.2008 tarihli protokol ile davalıya ait taşınmazdaki hissenin Taha irketine ipotek verildiğini, bunun karşılığında aynı protokolün 3. maddesinde bildirilen 250.000 TL'lik çekin teminat olarak davalıya verildiğini, taşınmazdaki ipotek kaldırıldığı halde teminat olarak verilen çekin teslim edilmediğini ve takibe konu olduğunu, 28.11.2011 tarihli itfa ve ibraname başlıklı belgenin düzenlenerek kendilerine verildiğini, söz konusu belgede takibe konu dosya borcunun ferileriyle birlikte ödendiği ve alacaklarının kalmadığının belirtildiği, çekin iade edileceğinin taahhüt edilmesine rağmen takibe devam edildiğini ileri sürerek, müvekkillerinin takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCra Dairesinin 2018/6101 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu T1 yönünden zamanaşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; mahkemece verilen kararın yasal olmadığını,dosyanın 03.11.2014 tarihinde işlemden kaldırıldığını,26.03.2015 tarihinde yenilendiğini,16.11.2016 tarihinde işlemden kaldırıldığını,08.06.2018 tarihinde yenilendiğini üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Takibe konu bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile aynı Kanunun 661, 662 ve 663. maddelerinin tatbiki gerekir....
İFLAS ERTELEME KARARININ BOZULMASIYLA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN İŞLEMESİKAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU İLE YAPILAN TAKİPTE ZAMANAŞIMININ DOLDUĞU İLERİ SÜRÜLEREK İCRANIN GERİ BIRAKILMASI TALEBİİCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİİFLASIN ERTELENMESİ KARARIN BOZULMASI İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 71İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 179/b "İçtihat Metni"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlu şirket, 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, takip dosyasında icra emrinin borçlu vekiline 29.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yukarıda anılan yasal (7) günlük süreyi geçirdikten sonra, 15.06.2015 tarihinde itfa itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.O halde, mahkemece, itfa itirazının süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamından ; borçlu , alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine karşı alacaklının ve vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı iki adet ayrı belgeye dayanarak İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuştur. İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Borçlu tarafından sunulan adi nitelikteki belge altındaki imzanın alacaklı tarafından inkarı halinde, icra mahkemesince imza incelemesi yapılması mümkün değildir....
Davacı borçlularca borcun itfa edildiği iddia olunmuştur. İİK'nun 149/a-1.maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca borçlunun itfa veya imhal itirazlarını ise yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatlaması gerekmektedir. Davacılar vekilince, itfa iddiasına ilişkin olarak ticari defter, faturaları delil olarak bildirmiş ise de dar yetkili icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceğinden bu yöndeki taleplerin de yerinde olmadığı, ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...
Mahkeme; banka kayıtları incelendiğinde ödemelerin takip konusu senetlerle uyuşmadığı, İİK'nun 169/a maddesine göre itfa iddiasının resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmadığı, takibin geçici olarak durdurulması nedeniyle alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın ve tazminat talebinin reddine karar vermiştir....