Borçlu vekilinin İİK.nun 33/1.maddesine dayalı olarak itfa itirazında bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” Bu durumda mahkemece borçlunun itfa itirazını İİK.nun 33/1.maddesinde belirtilen yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz ise de mahkemece istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanmasına karar verilmiştir....
İcra mahkemesince imzaya yönelik bilirkişi incelemesi de yapılamayacağına göre davacı itfa iddiasını Kanun'da sayılan belgelerle ispat edemediğinden icranın geri bırakılması talebinin reddi gerekir. O halde mahkemece, davacının itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken imzaya yönelik bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esasa ilişkin yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Hukuk Dairesinin 2020/2169 E. 2021/2261 K. sayılı ilamı doğrultusunda ve İİK 32. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına; tüm hacizlerin kaldırılmasına; neticede itfa nedeniyle konusuz kaldığından 27.12.2017 sonrası yapılan icra işlemlerinin ve takibin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir....
Bu haliyle taraflara karşılıklı edimler yüklenen uzlaşma tutanağı, İİK’nın 71. maddesi bağlamında borç ve ferilerini sona erdiren “itfa” olarak değerlendirilemez. Borcun itfa edilip edilmediği olgusu genel mahkemede yargılamayı gerektirir. O halde; İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; İİK'nın 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince, itfa şikayetinin kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....
Davacı borçlu vekili dosya borcunun tamamının takipten önce ödendiğini borcunun olmadığını ileri sürerek takibin geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, icranın takip tarihi itibariyle birikmiş tedbir nafakası yönünden 15.479,58 TL'si ile işlemiş faizi olan 3.818,47 TL olmak üzere toplam 19.298,05 TL'sinin geri bırakılmasına, diğer alacak kalemlerinin ve tedbir nafakasının 19.320,42 TL olarak devamına, karar verilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nin 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocuk için alacaklıya ödeme yaptığını ileri sürmüş, ayrıca yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontlarını, ekstreleri delil olarak sunmuştur. Kural olarak borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde ödemenin takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, itfa ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından İİK'nun 33. maddesine dayalı olarak takipten sonraki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 33/2 maddesine göre itfa veya imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesi gerekmektedir....
ın İİK'nun 333/a 5237 sayılı TCK'nun 62, 52/2.maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 2.000.00TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildikten sonra, aynı mahkemece, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 20.8.2009 tarih ve 2009/470-599 sayı ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle kambiyo hukukuna yönelik takibin devamı olanağı kalktığı gerekçesiyle 11/11/2009 gün ve 2007/673 esas, 2008/518 ek sayılı kararı ile sanık hakkında verilen cezanın İİK'nun 354.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş ise de; İİK'nun 354.maddesindeki "Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer" şeklindeki düzenleme karşısında, davanın ve cezanın tüm neticeleriyle birlikte düşürülmesine karar verilebilmesi için müştekinin feragati veya borcun itfa edilmiş olmasının gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine, ipotek borçlusu tarafından yasal sürede icra mahkemesine yapılan başvuruda, sair itirazlarla birlikte itfa nedeniyle takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece verilen ilk kararın sair itirazlarla ilgili olarak karar verilmekle birlikte itfa nedeniyle takibin iptali talep edilmesine rağmen bu taleple ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden bahisle bu talep yönünden bozulduğu, mahkemece bozma kararına uyulduğu halde ipoteğe konu taşınmazın...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde takip konusu borcun tamamen iptalinin değil kısmen iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, ilamdan doğan borç kalemlerinden yalnızca 10.000,00 TL manevi tazminata ilişkin dava tarihinden itibaren işlemiş faizin ödenmediğini belirttiklerini, davalarının kabul edilerek kısmi ödeme nedeniyle takibin kısmen iptaline karar verilerek müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilerek haksız yere vekalet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemidir....