Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 16/2. maddesinde belirtilen süresiz şikayet halleri dışında, borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet sebeplerini ya da İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğraması, imhal veya itfa edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talebini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Başvuru süresi icra emri tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçlu şirkete gönderilen icra emri bila tebliğ iade edilmiş olup, icra emrinin tebliğe çıkartılmış olduğu ve alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun şikayet hakkı vardır. O halde mahkemece, borçlunun takibe ve borca yönelik şikayet ve istemleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

    Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacının 1995 yılı istemlerinin incelenmesi sonucu T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden "Hasılat-Kira" sözleşmesiyle kiraladığı otel binasında ve müştemilatına ilişkin yaptığı harcamaların özel maliyet bedeli olarak mı yoksa doğrudan gider olarak mı kayıt edilip itfa edilmesine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden kiralanan otel binasında yapılan modernizasyon harcamalarının gayrimenkulün ekonomik ömrünü uzattığı ve değerini artırdığı anlaşıldığından bu harcamaların özel maliyet bedeli olarak itfa edilmesi gerektiği yolundaki mahkeme kararı yerindedir....

      Karara karşı yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi K:1995/2247 sayılı kararıyla; repo işleminin, vadesi içinde geri alım taahhüdü ile devlet tahvili ve hazine bonosu gibi kıymetlerin elden çıkarılması olduğu, reponun taraflarının, vade ve faiz oranını serbestçe belirledikleri ve bu faizin, geri alım taahhüdüyle yapılan satışa konu tahvil veya bononun kendi faizinden bağımsız olduğu, vergisi uyuşmazlık konusu yapılan mali yıla ilişkin Bütçe Kanununda öngörülen istisnanın, Hazine ile bankalar arasındaki işlemleri kapsayacağı, nitekim, inceleme elemanının da repo işlemine konu olan menkul kıymetin son geri alma tarihi ile itfa tarihine kadar geçen süre içinde elde edilen faizi vergi matrahı dışında bıraktığı, ihtirazi kayıtla beyan edilen ve davacı bankanın repo yoluyla elde ettiği paranın Bütçe Kanunu kapsamında faiz ve anapara ödemesi olmadığı, bu yüzden 6802 sayılı Yasanın 28 inci maddesi uyarınca vergiye tabi tutulmasında...

        Aile Mahkemesi'nin 24.03.2014 tarih 2013/719 E. sayılı tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak nafaka alacağının tahsili talebiyle genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal sürede itfa itirazında bulunması üzerine alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır.Borçlunun, itfa itirazına dayanak olarak lojman giderleri ile müşterek çocukların eğitim öğretim giderleri için özel eğitim kurumlarına yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri sunduğu, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin alacaklıya yapılmadığı gibi, nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama da içermediği görülmüştür. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

          Alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; alacaklı bankanın dosya kapasımındaki cevabi yazılarından, borçluya ait ..... Sandığı birikmişlerinden 10.05.2005 tarihinde 9.644,69 TL, ....v birikmişlerinden, 23.03.2010 tarihinde 640,00 TL,.....Şubesi mevduat hesabından 10.05.2005 tarihinde 526,42 TL,........

            İİK' nun 33. maddesine göre “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. ” Dosyaya ibraz edilen ... tarihli ibranamede “ ... ASHM'nin ... sayılı dosya ve devamında ... 2. İcra Dairesi' nin ... sayılı dosyasından taraflar anlaştıkları için feragat ediyoruz. Her iki dosya nedeniyle borçlu ...' yı ibra ediyoruz.” açıklamasına yer verildiği ve alacaklı asil ile vekili tarafından imzalandığı, alacaklı vekili söz konusu ibranamenin yasanın aradığı koşulları havi olmadığını, bu hususların dar yetkili icra hukuk mahkemesinin görev ve inceleme alanına girmediğini belirtmiş imzalara itiraz etmemiştir....

              Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde takip öncesi itfa nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 34.İcra Müdürlüğü'nün 2019/41863 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında 14/11/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle 02/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmektedir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....

              Mahkememizin 26/11/2020 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 18/04/2021 tarihli raporunda özetle; ''SONUÇ ve KANAAT: 1-Davalı ... (...) 31.03.2017 tarihinde ihraç ettiği 20.000,000,00-TL nominal değer tutarındaki 545 gün vadeli özel sektör tahvilinin 28.09.2018 tarihinde yapılması gereken anapara ödemesini yerine getirmediği, bu ilk ödeme gecikmesi nedeniyle (diğer davalılar kefil sıfatıyla dahil edilerek) yapılan 15.10.2018 tarihli itfa sözleşmesi gereği 31.05,2019 tarihinde yapılması gereken anapara ödemelerinin yine yerine getirilmemiş olduğu nazara alındığında, davalıların TBK'nun 117 m. ve TTK'nun 10 m. hükmü uyarınca 31.05.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayıldıkları, 2-Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ İtibariyle Alacakları: Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Asıl alacak 2.000.000,00 2.000.000,00 2.000,000,00 İşlemiş itfa sözleşmesi faizi 510.137,00...

                İcra Md. 2018/16163 Esas sayılı takip dosyasında İİK 33 maddesi delaletiyle 71. madde gereğince zaman aşımı nedeni ile borçlu yönünden zaman aşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA" karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Mahkemece 02/02/2021 tarihinde taraf vekillerinin huzurunda karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından süre tutum dilekçesi ibraz edilmediği, kararın davalıya 09/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 14/06/2021tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesi ibraz edilmiş ise de, İİK 363/1'e göre yasal 10 günlük süre içinde süre tutum dilekçesi ibraz edilmediğinden davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK 346- 352 ve İİK 363/1 maddesi gereğince reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Nedenleri yukarıda acıklandığı üzere 1- Bakırköy 9....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, davacı borçlu tarafından itfa itirazında bulunduğu ancak ödemeye esas resmi belge niteliğindeki dekontta ödemelerin takip dayanağı bonoya ilişkin olduğuna yönelik bir açıklama bulunmadığı, mahkememizin İİK 169/a maddesi uyarınca resmi veya imzası alacaklı tarafça inkar edilmemiş belge sunulması halinde inceleme yapılabileceği, her ne kadar dekont sunulmuş ise de; dekontta açıklama olarak sadece ''ödmee'' ibaresinin bulunduğu, bu ödemenin takip dayanağı bono için yapıldığına yönelik iddianın genel mahkemede yargılama gerektirdiği, bu şekilde davacı tarafın itfa itirazı, sunulan belgelere göre yerinde görülmediğinden davacının itfa itirazının reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu