Somut olayda, İİK'nun 150/ı maddesine uygun şekilde asıl borçlu ve ipotek veren adına çıkarılan hesap kat ihtarına asıl borçlu tarafından itiraz edilmediği anlaşıldığından, borcun kesinleştiği, İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1- 2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği, davacının itfa veya imhali gösterir belgeleri sunmadığı, Davacı T2 hakkında takip başlatılmaması nedeniyle davacının aktif husumeti bulunmadığı anlaşıldığından, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "icranın geri bırakılması talebinin kabulüne, İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2021/13404 E sayılı dosyasında alacağın 139,30 TL dışındaki kısmı yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verilmiştir....
olarak normal amortisman usulünün uygulanmasından dolayı itfa edilemeyen bakiye değerin kaldığı, itfa hakkının yasal bir hak olduğu halde Sirküler ile hakkın kullanımının engellendiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir....
İ.İ.K.nun 33- 33/a maddesine göre borçlu borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığım ileri sürerek icranın geri bırakılması istenebilir. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerim kapsar, itfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mevcut davada; davaya konu, İstanbul 11....
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, sunulan borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı "... İnşaat Taahhüt Ticaret'in 27/05/2013 tarihi itibariyle hesaplanan prim aslı, işsizlik ve gecikme cezaları toplamı olan 20.182,00 TL'nin ödendiğine ilişkin banka dekontu" başlıklı belgede takip konusu bonolara atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından takibe konu senede ilişkin olduğu iddia edilen ödeme kabul edilmemekle ve ödeme belgelerinde senede açıkça bir atıfta bulunulmamakla ilgili belgelerin İİK.nun 169/1-a maddesi kapsamında oldukları kabul edilemez. Bu nedenle mahkemece itfa nedeni ile takibin iptali talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir....
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 303.464,67 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 71.maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek takibin kesinleşmesinden sonra yapıldığı iddia edilen ödemeler yönünden araştırma yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Bu durumda, kambiyo senedinin müteselsil borçlularından birine borcun taksitlendirilmesi suretiyle süre verilmesi, şahsi def’i niteliğinde olup diğer borçlulara itfa ve imhal nedeniyle takibin iptalini isteme hakkı vermez. Somut olayda; dava tarihi itibarıyla yapılmış bir ödeme bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi isabetlidir....
Kronu olduğu ve takip tarihine kadar ödemelerde hiçbir aksama olmadığının anlaşıldığı, takibe dayanak ilamda hükmedilen nafakanın başka mahkemelerce hükmedilmiş olan nafakalarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsiline karar verilmiş olup davacının/borçlunun yabancı ülkede takibe konu dönem için nafaka ödediğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile anılan icra dosyasının icrasının geri bırakılmasına hükmolunduğu görülmektedir. İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı ... ve borçlu ...’in ......