DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca mahsup ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4126 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 196.284,38 TL toplam alacak üzerinden başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin dayanağının İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 2020/1358 Esas, 2020/1758 Karar sayılı kararı olduğu, sözkonusu kararla "..dava konusu işlemlerin iptaline, iade isteminin kabulü ile, fazladan ödenen toplam 177.166,76 TL TRT bandrol ücretinin idareye başvuru tarihi olan 27/01/2020 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine" karar verildiği, ilamın eda hükmü içerdiği, icra emrinin davacı borçluya 12/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal sürede olduğu anlaşılmıştır....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği, İİK'nun 33/2. maddesinde ise "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir," hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; 23.12.2009' da icra emri , daha sonra 25.06.2014 tarihinde bakiye borç muhtırası tebliğ edilmiş ve borçlu 29.12.2014 tarihinde nafaka borcu bulunmadığı itirazında bulunmuştur. İcra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin ödemeler nedeniyle itfa itirazının İİK'nun 33/1. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; vekille takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılacağını, icra emrinin 07/03/2022 tarihinde vekil olarak tarafına tebliğ edildiğini, taraflarınca da davanın süresinde yani 14/03/2022 tarihinde açıldığını, süreden ret kararının hatalı olduğunu, davalarının esas yönden de kabulünün gerektiğini, gerekli ödemelerin yapılmasına rağmen, müvekkili kurum aleyhine icra takibi yapıldığını, mahkemece eksik inceleme ve delillerin yanlış değerlendirilmesi neticesinde karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33/1.-2. Maddelerinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlu takibe dayanak ilamın gereğini imar barışına başvurarak yerine getirdiğini ileri sürerek itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır....
Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece başvurunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme yönelik bir itfa şikayeti gibi değerlendirilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak başka bir şeye karar verilmek sureti ile takip sonrası, hacizli malın başka dosyadan satılması nedeniyle dosyaya giren para ile dosyanın infaz edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) Davacı ... tarafından, davalı S.S. ... aleyhine 15/08/2014 gününde verilen dilekçe ile icra takibinin iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Talep, icra takibinin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi nedeniyle, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 71. maddesi kapsamında icra takibinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ndan kaynaklanmakta olup, Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30/01/2019 gün ve 1 sayılı işbölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Yargıtay 12....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde takip öncesi itfa nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 34.İcra Müdürlüğü'nün 2019/41863 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında 14/11/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle 02/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmektedir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
Adliye mahkemesinden aldığı bir ilamın icrasını nasıl istiyorsa o şekilde icra edilmesini isteyebilir. Dayanak ilam İş Mahkemesi ilamı olup 2577 sayılı yasanın somut olayda uygulama alanı olmadığı açık olup, istinafa konu edinilmediğinden bu hususa değinilmekle yetinilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 33. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." Takip 23.10.2018 tarihinde başlatılmış, 403,00 TL yargılama gideri ödemesi ise, 14.09.2018 tarihinde, takipten önce gerçekleşmiştir....
olunan belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesi gerektiği, davalı alacaklı icra takibi başlatmış ise de kanunda öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresini icra dosyasında işlem yapmamak suretiyle geçirdiği, zamanaşımına uğrayan senet yönünden yürütülen Alanya İcra Müdürlüğü takip dosyasının düştüğü, tüm bu nedenlerle zamanaşımına uğrayan senede yönelik icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gereken icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durum karşısında davacının itfa itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak İİK'nın 33/1. maddesi "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmünü amir olup mahkemece takip konusu borcun icra emrinin tebliği tarihinden önce ödendiği sabit görüldüğünden hükümde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi ise yerinde değildir....