Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesine açtığı 2022/377 Esas sayılı davada ileri sürüldüğünden yeniden inceleme yapılamayacağı, davacıya haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği ibra sözleşmesi gereği itfa nedeniyle borcun bulunmadığı iddiasının genel mahkemede açılacak menfi tespit davasının konusu olduğu, icra müdürlüğünce haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 71/2. maddesinde; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikine her zaman icra mahkemesinden isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir....

Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacı aleyhine yapılan ilamlı icranın geri bırakılması ve takibin ödeme nedeniyle iptali istemine ilişkindir. ... 9. İcra Hukuk Mahkemesince; Görevinin İİK 68.Madde ile sınırlandırıldığı, İİK. 68. Madde bağlamındaki bir belgeye dayanmayan ve kesinliği tartışmalı olan alacakla ilgili yargılamada, davanın ticari ilişkiden kaynaklandığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye 27....

    Maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçluların başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede İİK'nun 71. maddesine göre itfa itirazı olup süreye tabi değildir. O halde mahkemece anılan maddeye göre inceleme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      in Karşı Oy Yazısı : İİK'nun 71. maddesinin birinci fıkrası takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa ve imhal itirazlarını noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile borçlunun ispat etmesi halinde, takibin iptal veya talikinin her zaman icra mahkemesinden isteyebileceğini öngörmektedir. Borcun itfa edilmiş olmasından icra dairesi dışında borcun itfa edilmesi anlaşılmaktadır. İtfa terimi ödeme, hibe, ibra, her çeşit af, terkin ve takas gibi borcun sona erme sebeplerini kapsar. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklıya karşı doğmuş bir karşı alacağı ile borcunun takas ettiğini bildirerek İİK'nun 71. maddesine göre icra mahkemesinden takibin iptalini talep edebilir. Takas beyanı ile birlikte karşılıksız borçlar, miktarı az olan borç miktarınca ve takas edilebilecekleri andan itibaren sona ermiş sayılırlar (TBK'nun 143/1)....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/490 Esas, 2018/112 Karar sayılı ilamına dayanılarak, davacı hakkında Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/5755 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe konu asıl alacağın (347.720,45 TL) değişik tarihlerde olmak üzere tamamen ödendiğini, takibin ödemeler tamamlandıktan sonra başlatıldığını belirterek, takibin itfa nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT: Davalı vekili cevaplarında özetle, takibin hukuka uygun olduğunu, kararda hükmedilen asıl alacağın (347.223,46 TL) ödenmiş olduğunu ancak asıl alacağın faizinin, ilam vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin ödenmediğini, takibin asıl alacak kısmından feragat edileceğini, takibe konu tüm alacakların ödenmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Borçlu vekilinin İİK.nun 33/1.maddesine dayalı olarak itfa itirazında bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” Bu durumda mahkemece borçlunun itfa itirazını İİK.nun 33/1.maddesinde belirtilen yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz ise de mahkemece istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanmasına karar verilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/487 KARAR NO : 2022/2802 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/315 ESAS, 2021/901 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN İPTALİ - İTFA NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/315 Esas, 2021/901 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 2020/1671 E. - 2021/556 K. sayılı ilamına dayanılarak İzmir 25....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan üç adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödendiğini ileri sürerek itfa itirazında da bulunmak suretiyle takibin iptalini talep etmiş, mahkmece kesin hüküm nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir....

            İİK.nun 33/2.maddesi gereğince, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. İcra mahkemesindeki borcun itfasına dair itirazlarda HMK.nun 316 ve devamı maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulü uygulanır....

              Somut olayda, borçluların itfa itirazında bulunduğu belgede takip dayanağı belgeye bir atıf olmadığı gibi, belgedeki imza da borçlu tarafından ikrar edilmemiştir. Bu nedenle itfa itirazının ispatlandığı kabul edilemez. O halde 5.0000 Euro'ya ilişkin itfa itirazının reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmü yer almaktadır. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve fer'ileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu