GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Trabzon Aile Mahkemesinin 2019/36 Esas sayılı dosyasında boşanma davası görüldüğünü, 24/12/2019 tarihli celsede müşterek çocuk için aylık 600 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, dava tarihi olan 18/02/2019 tarihinden bu yana işlemiş nafaka alacağının tahsili amacıyla Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/296 Esas sayılı dosyasında davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; yapılan icra takibinin haksız olduğunu, ara karar verilmeden önce çocuklarının yaşamsal ihtiyaçları için para gönderdiğini, bu paraların nafakaya sayılması gerektiğini belirterek usule ve yasaya aykırı davanın reddini istemiştir....
Mahkemenin, davanın reddine dair 22.12.2010 tarihli kararının davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce davacı yararına bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda itirazın iptali ile 37.012.40.TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %6 yıllık faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki 2. ve 3. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dairemizin 13.07.2011 tarih ve 2011/4534 Esas 2004/11443 Karar sayılı ilamı ile“..Dinlenen tanıklardan özellikle davacının ve davalının kardeşi ..... davacının davalıya borç verdiğini, borç miktarının yaklaşık 10.000.00.Euro' sunun itfa edildiğini, 5.000.00.TL' nın da davalı tarafından borcuna karşılık olarak kardeşinin kanser hastalığı nedeniyle gönderildiğini belirtmiştir...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2021 NUMARASI : 2020/518 ESAS- 2021/362 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Maddesi uyarınca takibin iptali istemine ilişkindir. İİK. 'nun 71/1. Maddesinde " Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava dilekçesine eklenen 29/07/2019 tarihli alacaklı vekili ve borçlu arasında akdedilen "protokol- belge" başlıklı protokole göre; Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2016/10260 esas ve Bursa 10....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik itirazını yasal beş günlük itiraz süresi içerisinde icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçluya 21.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmediğine göre borçlunun 03.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra yapıldığından reddi gerekir. O halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yerel mahkeme tarafından verilen kararın hatalı olup takibin iptali yerine düzeltilmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin vermiş olduğu karara istinaden Ergo İsviçre Sigorta tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, bakiye kısım için ise müvekkili şirket tarafından ödeme yapılarak borcun tamamının kapatıldığını, ancak Yargıtay ilamı sonrasında Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2019/10532 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını ve icra emri düzenlendiğini, müvekkili şirket ve sorumlu olduğu bedel kadarıyla Ergo Sigorta tarafından dosya borcu ödendiğinden takibin iptali gerektiğini, takibin iptali talebi kabul görmese dahi yapılan ödemelerin (Müvekkil şirket ve Ergo Sigorta tarafından yapılan), ödeme tarihinden bu tarihe kadar işleyecek faiz dikkate alınarak mahsup edilmesi gerekmekteyken yanlış hesaplama ile hüküm kurulduğunu belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir...
İİK’nun 168/5. maddesi gereğince; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir....
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre protokole uygun olarak tarafların gerekli koşulları yerine getirdikleri gerekçesiyle borçlu tarafın protokole göre borcunu itfa ettiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda karara esas alınan 12.09.2012 tarihli protokol, şarta bağlı olup İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden değildir....
İle 6111 sayılı Yasa 2. maddesi gereğince yapılandırma yapıldığını bildirmesi üzerine, 6111 sayılı Kanunun 17. maddesi gereğince alacağın yapılandırıldığı gerekçesiyle takibin durdurulmasına ve aynı ilamda hükmedilen ve borçlu tarafından takibe konulan 117.210,86 TL'nin takas mahsubuna karar verilmiştir. Takibin durdurulmasına yönelik karar yönünden borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. İİK.nun 33. maddesinde; “ İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesine veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.”düzenlenmesi mevcuttur....
Başlatılan takibin 07/12/2011 tarihinde takipsizlik nedeni ile düşürüldüğü, alacaklı asilin yenileme talebi ile 04/12/2018 tarihinde dosyanın yenilendiği ve borçlu vekiline yenileme emrinin 11/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 33/2.maddesi gereğince, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.”takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde" borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....