Takip dosyasında 25.09.2008 tarihli haciz işleminden sonra 18.02.2019 tarihine kadar 10 yıldan uzun bir süre zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle İİK 71/2 delaletiyle İİK.33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi sonucu itibari ile doğru olup, ek karara yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, asıl karara karşı yapılan istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, icranın geri bırakılması talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı ve Katılma yoluyla borçlu vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Borçlu vekilinin temyiz itirazları yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddine, 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Başvuru, İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100 (818 sayılı B.K'nun 84.) maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Başka bir anlatımla kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacı borçlu, alacaklının ödeme yapılacağından haberdar olduğunu belirterek harç masraf ve vekalet ücreti alacağı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak bakiye 28.802,20 TL asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Davacı borçlu kurum tarafından yapılan borç ödemelerinin takip tarihinden sonra yapıldığı sabittir....
Borçlu takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait ödeme itirazı ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 149/a-1 maddesi göndermesiyle İİK.nun 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nın 33/1. maddesine göre kesinleşme öncesi itfa itirazı, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal 7 günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde icranın geri bırakılmasına dair hüküm tesisi isabetsizdir....
İlk Derece Mahkemesince tarafların dayandığı banka kayıtları ve deliller ilgili kurumlardan getirtilmiş, davacının itfa itirazı yönünden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, denetime elverişli 14/01/2021 tarihli rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacının bu yöndeki istinafı da isabetsizdir. Davacının; kesinleşmiş aile mahkemesi kararına dayalı ilamlı icra takibinde, alacaklı tarafından imzalanan tarihsiz protokol gereği alacaklı tarafın nafakalardan ve tahakkuk etmemiş nafaka alacaklarından feragat ettiğini, belirterek ödenmemiş herhangi bir nafaka alacağı bulunmadığını ileri sürerek itfa nedenine dayalı olarak icranın geri bırakılması talebinin incelenmesinde; ilama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dairesinin 07.02.2020 tarihli kararında İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliğ edilmesi ve 7 günlük sürenin beklenmesi gerektiği bu süre beklenmeden hacizlerin kaldırılamayacağının belirtildiğini, ancak ilgili kanun maddesinin yanlış yorumlandığını ilgili kanun maddesinde alacaklının dava açma süresinin beklenmesi gerektiği şeklinde bir hüküm bulunmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin hukuka aykırı icra dairesi kararının kaldırılması ve buna binaen ilgili hacizlerin kaldırılması gerekirken davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının alacaklılar vekiline 31.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 33/a maddesindeki sürenin hak düşürücü süre olduğunu, alacaklı tarafın ilgili hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmadığını, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının 31.12.2019 tarihinde alacaklılar...
Borçlu mehil vesikasında yazılı süre içinde, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı alınmazsa veya icranın geri bırakılması kararı alınıp da hükmün onanması halinde, yatırılan teminat para ise alacaklının talebi üzerine başkaca bir işleme gerek kalmadan alacaklıya ödenir, mal ve hak ise malın niteliğine göre icra müdürlüğünce paraya çevrilir....
Borçlu mehil vesikasında yazılı süre içinde, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı alınmazsa veya icranın geri bırakılması kararı alınıp da hükmün onanması halinde, yatırılan teminat para ise alacaklının talebi üzerine başkaca bir işleme gerek kalmadan alacaklıya ödenir, mal ve hak ise malın niteliğine göre icra müdürlüğünce paraya çevrilir....
Protokolün bu kısmındaki açık ibra beyanı herhangi bir şarta bağlanmamış ya da protokolün diğer kısımları ile ilişkilendirilmemiş olup, devam eden bölümlerdeki feragat vb. işlemler için getirilen şartların ibraya ilişkin kısım yönünden etki etmeyeceği, alacaklı tarafından ileri sürülen gabin ya da hile gibi iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılmasının mümkün olmadğı anlaşıldığından, mahkemece itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Öte yandan, İİK'nun 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nun 363/4 ve 364/3 maddeleri uyarınca istinaf-temyiz istemi satışı durduracaktır....