Davada, ilam tarihinden sonraki döneme ait nafaka ile ilgili başlatılan ilamlı icra takibi nedeniyle davalı tarafından talep edilen miktar kadar borçlu olmadığının tespiti istenilmektedir. İcranın geri bırakılması için İcra Mahkemesine başvurmamış olan borçlu, borcunu icra dairesine ödemek zorundadır. Fakat borçlu, hükmün verildiği tarihten sonraki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu için borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığı iddiasında ise İİK.nun 72.maddesi gereğince istirdat davası açarak paranın iadesini isteyebilir (İİK.md.33/4). Her ne kadar İİK.nun 33/4.maddesinde sadece istirdat davası açabileceği belirtilmiş ise de bundan menfi tespit davası da açabileceği sonucunu çıkarmak gerekir. Zira İİK.nun 41.maddesindeki genel yollama 72.maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası, bir eda davası olan istirdat davasının öncüsüdür....
İcra Mahkemesi'nce 21.02.2012 tarih ve 655-175 sayılı kararla itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebinin reddedildiği kararın kesinleştiği, icra mahkemesi kararları genel mahkeme kararları gibi kesin hüküm teşkil etmez ise de taraflar arasında bağlayıcı olacağı, kesin icra mahkemesi kararının mahkemece resen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 100. (Eski 818 sayılı BK 84.) maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır. Mahkemece, aynı ilama dayalı olarak daha önce 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4580 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe ilişkin olarak yapılan ödemelerin tarihleri de nazara alınmak suretiyle TBK 100.( BK 84) maddesine uygun hesaplanması itiraza konu 26....
Hükmü temyiz eden borçlunun, kesinleşmeden icraya konulmuş olan ilamın icrasını durdurabilmek için, teminat karşılığında, Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alması gerekir (Hukuk Muhameleri Kanunu m. 443/1; İİK m. 36) Kesinleşmeden icraya konulmuş olan hükmü (ilamı) temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması (tehiri) kararı alıp icra dairesine vermesi (az veya çok) bir zamana bağlıdır. Bu zaman içinde icranın geri bırakılmasını (durdurulmasını) sağlayabilmek için, hükmü temyiz eden borçlunun icra dairesine (müdürüne) başvurarak, kendisine Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı getirinceye kadar uygun bir süre (mühlet) verilmesini istemesi gerekir (İİK m. 36). Bunun için borçlunun hükmü temyiz ettiğini, mahkemeden alacağı ve icra dairesine vereceği bir belge ile ispat etmesi gerekir....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Aksine, icranın geri bırakılmasına dair kararı veren mahkemece uyap vasıtasıyla kararın icra dairesine bildirilmesi için masraf gerekmediğinden ve en uygun bildirim vasıtası da uyap üzerinden gönderim şeklinde olacağından, kararı veren mahkemece icra dosyasına bildirim yapılması gereklidir....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesişmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır", aynı Kanun'un 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükümleri yer almaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası ile de “Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca hacizler icranın geri bırakılması kararı ile değil bu kararın kesinleşmesi ile kalkar....
İLK DERECE MAHKEMELERİNİN KARARLARININ ÖZETİ: Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 06/11/2019 tarih ve 2019/243 Esas - 2019/486 Karar sayısıyla, dava türü dava dilekçesinde menfi tespit olarak belirtilmiş ise de talebin İİK 33/2. maddesince icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğunu, icranın geri bırakılması istemine ilişkin olarak açılan davalarda görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olup, genel mahkemelerin bu konuda görevli olmadığından davacının davasının görev nedeniyle usulden reddine dosyada görevli mahkemenin Erzurum Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna dair karar ihdas etmiştir. Erzurum 2....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/45407 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin davacı yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, Davacının tazminat talebinin reddine, " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu çek 83.333,00- TL tutarında, 0925532 seri numaralı, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'ye ait, Sami Tovim emrine düzenlenen çek olup, bu çek de davalı Durak Gıda T3 Ltd....
İcra Müdürlüğünün 2018/5507 Esas sayılı takip dosyasında borcun itfa edilmesi sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra Mahkesinden 07.01.2010 - 27.12.2012 tarihleri arası dosyanın işlemsiz kaldığı gerekçesiyle İİK'nın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasının talep edildiği, mahkemece 01.11.2013 tarih ve 2013/1501 E. 2013/1274 K. sayılı kararıyla şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.02.2014 tarih ve 2014/447 E. - 2014/3553 K. sayılı kararıyla onandığı, karar düzeltme talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun madde 33/a – Ek: 18/2/1965 – 538/18 md.)" İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....
Takip dosyasında 25.09.2008 tarihli haciz işleminden sonra 18.02.2019 tarihine kadar 10 yıldan uzun bir süre zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle İİK 71/2 delaletiyle İİK.33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi sonucu itibari ile doğru olup, ek karara yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, asıl karara karşı yapılan istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....