İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İcranın geri bırakılması kararı ile birlikte takibin iptaline karar verilmesini de talep ettiklerini, mahkemenin takibin iptaline karar vermemesinin hatalı olduğunu, ayrıca alacağın %20 si oranındaki tazminat talepleri hakkında karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, bonoya dayalı takipte zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
İcra müdürlüğünün 2019/4935 esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, davacı-borçlu tarafından ödeme taahhüdünde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davac-borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda ödeme taahhüdünde bulunduğu tarihlerde taahhüdünü yerine getirdiğini, kur farkından kaynaklı 1.071,20 TL ile faizi ile birlikte 1.200 TL olarak 20/07/2020 tarihinde ödediğini, bakiye borcun kalmadığını ileri sürerek 08/07/2020 tarihli bakiye borca ilişkin muhtıranın iptali ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteminde bulunduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davasının kısmen kabulüne, Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2019/4935 esas sayılı dosyasında 08/07/2020 tarihli muhtırada alacak miktarının 1.076,35 TL olduğunun tespitine, fazla talep edilen 43.622,81 TL'inin iptaline dair karar verildiği anlaşılmıştır....
ın İİK'nun 333/a 5237 sayılı TCK'nun 62, 52/2.maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 2.000.00TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildikten sonra, aynı mahkemece, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 20.8.2009 tarih ve 2009/470-599 sayı ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle kambiyo hukukuna yönelik takibin devamı olanağı kalktığı gerekçesiyle 11/11/2009 gün ve 2007/673 esas, 2008/518 ek sayılı kararı ile sanık hakkında verilen cezanın İİK'nun 354.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş ise de; İİK'nun 354.maddesindeki "Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer" şeklindeki düzenleme karşısında, davanın ve cezanın tüm neticeleriyle birlikte düşürülmesine karar verilebilmesi için müştekinin feragati veya borcun itfa edilmiş olmasının gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 33/2. maddesi, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” hükmünü içerir....
Mahkemece, borçlunun itfa iddiasının alacaklı tarafından kabul edilmediği, borçlunun sunduğu belgelerin de İİK'nun 33. maddesindeki nitelikte bir belge olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, borcun takip başlamadan önce itfa edildiğini ve borçlunun alacaklı tarafından ibra edildiğini ileri sürerek, itiraz dilekçesine 18.01.2013 tarihli "belge ve ibraname" başlıklı belge ile 21.03.2013 tarihli 99.436,76 TL bedelli tediye makbuzu ibraz etmiştir. Her iki belge incelendiğinde; takibe dayanak ilamdan bahsedildiği, alacaklı .. tarafından imzalandığı," belge ve ibraname" başlıklı belgede ayrıca ve açıkça "...'den hiç bir alacağımın kalmadığını ve bu alacakla ilgili olarak ...'ni ibra ettiğimi beyan ve kabul ederim" şeklinde beyanlar bulunduğu görülmektedir....
Eldeki davada davacı(borçlu) icra takibinin kesinleştiğini, kesinleştiğinden sonra borcu ödediğini ancak kötüniyetli olarak icra takibine devam edildiğini ve malları üzerine haciz konulduğunu bu nedenle icra takibinin iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İcra takibi başladıktan sonra, takibi sona erdirmek isteyen borçlu icra dairesinin banka hesabına ödeme yapmalıdır. Fakat borçlu icra takibi kesinleştikten sonra ödeme yaparsa alacaklının takibi geri alması, takipten vazgeçmesi gerekir. Buna rağmen alacaklı icra takibine “kötü niyetli” olarak devam etmek isterse diye borçluyu korumak amacıyla “icra takibinin iptali” yolu düzenlenmiştir. Borçlu icra mahkemesinden “itfa” nedeniyle takibin iptalini isteyebilir. Borçlu, takibin ertelenmesini veya zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını da isteyebilir. Olayımızda borçlu borcun itfa sebebiyle takipten sonra sona erdiğini bildirmiş buna ilişkin alacağın ödendiğine dair imzalı belge sunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takibin kesinleşmesi sonrasındaki döneme ilişkin itfa şikayetine ilişkindir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde takip öncesi itfa nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 34.İcra Müdürlüğü'nün 2019/41863 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında 14/11/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle 02/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmektedir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
İcra müdürlüğünün 2017/13410 esas sayılı dosyası ile 17.5.2017 tarihli takip talebi ile İstanbul Anadolu 7.İş Mahkemesinin 2013/346 E- 2016/K sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibinde bulunulduğu, Yargıtay 9. HD 2016/18095 E- 2019/1011 K sayılı ilamı ile hafta tatili alacağı ve kıdem tazminatı kararın yönünden bozulmasına karar verildiği, 2019/16 E- 2020/16 K sayılı ilamı ile bozma ilamına uyularak karar verildiği ve bu kararın onandığı ve ilamda yer alan alacakların tamamının yer aldığı icra emrinin borçluya gönderildiği, davacı vekili tarafından bozma öncesinde kıdem tazminatı alacağı dışındaki alacakların ödendiği, kıdem tazminatı alacağının da 89/1 haciz ihbarnamesi ile ödendiğini ileri sürerek itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından icra emrinin düzeltilmesine, itfa sebebi ile icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2010/12750 takip sayılı dosyası üzerinden düzenlenen icra emrinde fazladan talep edilen 1.877,48 TL yönünden iptali ile takibin toplam 9.573,63 TL yönünden devamına ve fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunduğu görülmektedir. İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir....