Sayılı dosyasından, 26.10.2020 ve 18.02.2021 tarihli dilekçeler ile dosyaya ibranameler sunulduğunu ve yapılan takibin iptaline, yapılan hacizlerin ise harçsız kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünce 27.10.2020 ve 19.03.2021 tarihli tensip zabıtlarıyla "alacaklı tarafça haricen tahsil- vazgeçme beyanı olmadığından " gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, taraflarınca sunulan Karşıyaka 3. Noterliği'nin 02.08.2018 tarihli 18129 yevmiye numaralı ibranamesinin İİK m. 33/2' de kabul gören belgelerden olduğunu, İİK m. 33/2 " İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 71.maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek takibin kesinleşmesinden sonra yapıldığı iddia edilen ödemeler yönünden araştırma yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince, Dairemizin bozmaya ilişkin ilamına uyulmasına karar verildiği halde, İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca ipotek borçlusunun itfa belgesi olarak dosyaya sunduğu dekontlar incelenmeksizin ve tartışılmaksızın alacağı temlik eden ve alacaklı vasfı kalmayan banka açıklamalarına itibar edilerek sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan kabule göre de; takipte talep edilen alacak miktarında itfa sebebiyle sona eren bir kısım bulunması halinde istemin kısmen kabulü ile bu miktar yönünden icranın geri bırakılması gerekirken aynı hüküm fıkrasında, başlatılan takip yönünden tümden icranın geri bırakılmasına karar verilmesine rağmen aynı takip dosyasında ilamlı icra takibi yönünden takibin devamına karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 303.464,67 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....
olarak normal amortisman usulünün uygulanmasından dolayı itfa edilemeyen bakiye değerin kaldığı, itfa hakkının yasal bir hak olduğu halde Sirküler ile hakkın kullanımının engellendiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir....
İlk derece mahkemesi; davacı/borçlunun saşvurusunun İİK'nın 33. maddesine dayalı takipten önceki dönemi ilişkin itfa itirazı olduğu, icra emrinin 13/08/2020 tarihinde tebliğ edilmesine karşın 06/11/2020 tarihinde davanın açıldığı, davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; icra mahkemesine yapılan başvurunun süresiz şikayet kapsamında deerlendirilmesi gerektiğini, zamanaşımı için şikayet süresi olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir..." düzenlemesine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 33/2. maddesinde "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
İİK.nun 33. maddesi uyarınca, borçlu ancak hüküm (karar) tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedenine dayalı olarak icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Karar tarihinden önceki döneme ilişkin iddialarını ilamın yargılaması sırasında mahkemede ileri sürmelidir veya temyiz nedeni yapılmalıdır. Bu döneme ilişkin itfa itirazları icra mahkemesinde dinlenmez. Aksinin kabulü mahkemenin verdiği hükmü (ilamı) icra mahkemesinin inceleyip değiştirmesi anlamına gelir ki, bu da maddi anlamda kesin hükme aykırılık teşkil eder. (KURU Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.806) (Emsal: Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14/11/2006 tarih, 18188- 21262 E.K. sayılı ilamı) Somut olayda ibra 20/03/2015 tarihinde gerçekleşmiş olup ilamın karar tarihi olan 22/12/2020 tarihinden öncesine ilişkindir....
.-16390 K. sayılı ilamı ile bozulduğu gerekçesi ile takibin iptaline hükmedildiği görülmektedir. İ.İ.K'nın 33. maddesi gereği, borçlu icra emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin ödeme itirazı olup; itiraz, İİK'nın 33/l. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde yapılmış olduğundan, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takibe dayanak ilamın bozulduğu gerekçesi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....