Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "şikayetin kabulü ile, Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 esas sayılı dosyası ile davacı borçlu hakkında başlatılan takibin iptaline" karar verilmiştir....

K A R A R İncelenmesine gerek görülen, varsa davacı ile banka arasında yapılan Ek Borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK nun 33/ 1. maddesinde , “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

      Uyuşmazlık, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2021/5262 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklılar tarafından davacıya karşı Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.01.2021 T., 2019/327 E. ve 2021/29 K. sayılı ilamına dayalı olarak toplam 493.918,40 TL toplam alacak için 15.04.2021 tarihinde takibe geçildiği, icra emrinin 18.05.2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, 21.05.2021 tarihinde borçlu davacı tarafça ödeme nedeniyle takibin iptali talebi ile dava açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 33/1 maddesi ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

      İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. İcra mahkemesi, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde alacağı karşılıyacak nakit veya icra mahkemesince kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir....

        Ceza Dairesince 28.04.2008 gün ve 7386-7410 sayı ile; “Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCY’nın 7/2 madde ve fıkrası uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Yasanın 562. maddesinin 1. fıkrası ile CYY’nın 231/5 madde ve fıkrasında öngörülen, hükmolunan cezanın geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve söz konusu 562. maddenin 2. fıkrası ile de CYY’nın 231/14 madde ve fıkrasındaki, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu” ”ndan sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur....

          İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiş olup somut olayda davacılar vekilince itfa sebebine dayanılmıştır. Kanun metninden açıkça anlaşıldığı üzere bu yöndeki şikayetin kabulü durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekli olup bu husus gözetilmeksizin takibin tümden iptali yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesinin 03.12.2013 tarih ve 2013/11043 E.-2013/18259 K. sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu, şikayetin kısmen kabulü ile takibin 10.403,92 TL üzerinden devamına karar verildiği görülmüştür. İİK.’nın 33/2. maddesine göre; “İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Dava konusu ... 3. İcra Dairesinin 2012/5051 E. (eski 2006/2087) sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin, ... 2....

            Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinin borçlunun itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, borçlunun, takibe konu borcun ödendiğine dair takibin kesinleşmesinden sonraki tarihli on yedi adet dekont sunduğu anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....

            ın sabıkasına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın deneme süresi içerisinde dosyamıza konu kasıtlı suçları işlediği anlaşılmakla, sanık hakkında 6545 sayılı Yasa'nın 72. maddesi ile 5271 sayılı CMK nun 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" hükmü gereğince HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 6- Kabule göre de; Suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan...

              UYAP Entegrasyonu