Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece, borca itiraz hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanınarak tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 19.06.2014 tarih ve 2014/14137-17968 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dairemizin bozma ilamında, itfa iddiasının İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlanmadığı belirtilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olması karşısında yasal dayanağın İİK'nun 71. maddesi olduğu, ancak sunulan belgenin bu maddede yazılı nitelikte olmadığının anlaşılmış olması nedeniyle, anılan madde yerine aynı Kanun'un 169/a-1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır....

        Yukarıda yapılan tespitler çerçevesinde müflis ---- öngörülen itfa olgusunun ispat olunduğu kanaatiyle bu davacı yönünden davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Davacı------------- sayılı dosyası çerçevesinde düzenlenen sıra cetvelinde yer alan alacaklılarından ----alacağına ilişkin olarak, yukarıda anıldığı üzere ---- dosyasında davacı --- aleyhine kayıt kabul hükmü kurulduğu, kararın kesinleşmemiş bulunduğu belirlenmiş olmakla, davacı ---- yönünden ileri sürülen itfa olgusunun ispat olunmadığı, İİK.182. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği kanaatiyle davacı ------şirketi yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir....

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çekteki imzaya itirazı bulunmadığını, borca itirazında itfa ya da imhale dayanmadığını, müvekkilinin ciro yoluyla çeki iktisap ettiğini, ağır kusuru ya da kötü niyeti bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, takip konusu çek müvekkilinin rızası dışında elinden çıkan çalıntı çek olmakla bu nedenle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/136103 sayılı soruşturma dosyasının akıbetinin sorulması ve sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir....

          İİK'nın 169/a. maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacı borcu bulunmadığını İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispat edememiştir. Dava dilekçesinde davacı, takip konusu bonodaki imzaya itiraz etmemiş, iradesi sakatlanarak bononun imzalatıldığını iddia etmiştir. Davacının bu iddiası, dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilebilecek bir iddia olmayıp, genel mahkemelerde değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, soruşturma dosyası kapsamından da davacının borcu bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir. İcra mahkemeleri, genel olarak icra ve iflas takibi sırasında doğan uyuşmazlıkları sınırlı ve biçimsel olarak incelemeye ve karara bağlamaya yetkili olup, genel mahkemeler gibi geniş yetkili değildir. Bu mahkemelerde kural olarak tanık dinlenmez, yemin teklif edilemez, bilirkişi incelemesine başvurulamaz. Borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur....

          İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı ... ve borçlu ...’in ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.09.2005 tarih ve ... 2-527/2005 Esas sayılı kararı ile boşandıkları, kararın 22.02.2006 tarihinde kesinleştiği, anılan kararın, ülkemizde; ... 3. Aile Mahkemesi’nin 10.10.2006 tarih, 2006/166 - 663 Esas ve Kararı ile tanınarak tenfiz edildiği, işbu kararın takibe dayanak olduğu görülmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda İİK'nun 71. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazında bulunmuş, mahkemece; itfa nedeni ile takibin iptaline karar verilmiştir. Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kastamonu 3....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamındaki alacağı itfa eden bu savunma ve itirazların kesin neticesi alınmaksızın sıra cetveli ve derece kararı düzenlenmiş olmasının açıkça yasalara aykırı olduğunu, öncelikle sıra cetveli ve derece kararının iptaline, dosyadaki paranın Sinop İcra Müdürlüğünün 2020/816 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine ve itfa mahiyetindeki itiraz ve savunmalarının neticesinin beklenilmesine karar verilmesini, yine diğer davacı müvekkili Em-Sa T1 Isı....

              UYAP Entegrasyonu