WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Uyuşmazlık, itfa sebebine dayalı icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Mersin 3. İcra Dairesinin 2019/14108 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından T1 Şirketi hakkında 13/12/2019 tarihinde ilamlı takip yoluyla 20.833,42 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin şikayetçiye 17/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davanın 20/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Para ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlamların İcrasında icranın geri bırakılmasını düzenleyen İİK'nun 33.maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmü yer almaktadır....

Borçlunun takip konusu alacağın tamamının takipten önce alacaklıya ödendiğine yönelik başvurusu, İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca itfa itirazı 7 günlük süreye tabidir. Borçlu vekiline 10.02.2021 tarihinde tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, 17.02.2021 tarihinde, takibe konu borç hakkında itfa itirazında bulunmuştur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak, yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontlarını sunmuş ise de, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin bir kısmının nafaka borcu için yapıldığına ilişkin açıklamanın bulunduğu, bir kısım dekontlarda "ödeme" açıklamasının yer alığı, bazılarının ise herhangi bir açıklama içermediği görülmüştür....

    İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Anılan maddenin 1. fıkrasında; "...İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmü, 2. fıkrasında; "....Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Yasada alacaklı tarafından imzası ikrar edilen belgeye yer verilmemişse de; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Bir başka ifadeyle imzası taraflarca ikrar edilen ibra belgesi borcu sona erdirir. Ancak, burada imzası ikrar edilen belge kavramının dikkatli ve dar yorumlanması gerekir....

      (M) Somut olayda borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takibin 06/11/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklının Cumhuriyet Savcılığında şüpheli sıfatı ile verdiği ifadede takibe konu senetle ilgili bir alacağının bulunmadığını ikrar ettiği, borçlunun İİK 71. maddesi uyarınca bu ifadenin İİK 71 anlamında itfa/ibra içerikli belge olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği, mahkemece takibin iptaline ve borçlu lehine %20 oranında tazminata karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 71. maddesi uyarınca takibin iptali için borcun itfa edildiğini aynı maddede sayılı belgelerle ispatlaması zorunludur. Bir belgenin içeriği ve imzası alacaklı tarafça ikrar edilmedikçe itfaya esas alınamaz....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde takip öncesi itfa nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 34.İcra Müdürlüğü'nün 2019/41863 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında 14/11/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle 02/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmektedir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibine yönelik şikayete ve itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK.'nun 33/1- 2. Maddelerinde; " İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

        İcranın geri bırakılması için icra mahkemesine sadece ödeme (itfa) hâlinde değil, borcun ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olması hâllerinde de başvurulabilir [2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 33-33/a]. 14. İcra ve İflas Kanunu’nun 33 üncü maddesinin 1. fıkrası “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmünü içermektedir. 15. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz (icranın geri bırakılması talebi) bir dava değildir....

          İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; İcra takibinin dayanağı ...4.Aile Mahkemesi'nin 2013/431 esas, 2013/476 karar ve 12.06.2013 tarihli ilamında; müşterek çocuk ... lehine 400,00 TL iştirak nafakası, anne ... lehine ise 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. İlam alacaklısı ... adına yapılan ödemenin nafaka ödemesi olduğu yönünde başvurunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, reşit çocuk Akın Uysal'a yapılan ödemenin İİK 33. maddesi kapsamında nafaka ödemesi olarak kabulü mümkün değildir....

            Mahkeme'ce dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı ve icra emrinin usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK.nun 33/1. maddesine göre: “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.”...

              Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut ... Dairesinde veya ... Mahkemesinde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ... geri bırakılır..." hükmü yer almaktadır. Somut olayda karara esas alınan ......, şarta bağlı olup İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden değildir. Karşılıklı edimler içerdiğinden, bu hususların gerçekleşip gerçekleşmediği genel mahkemede yargılamayı gerektirmektedir. O halde, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                UYAP Entegrasyonu