Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nin 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocuklar için alacaklıya ödeme yaptığını ileri sürmüşse de, kural olarak borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde ödemenin takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Nafakaya ilişkin dairemizin içtihatlarına göre ise; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarı tutarında yada bu miktarın katları tutarında olması ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir....

    Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut ... Dairesinde veya ... Mahkemesinde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ... geri bırakılır..." hükmü yer almaktadır. Somut olayda karara esas alınan ......, şarta bağlı olup İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden değildir. Karşılıklı edimler içerdiğinden, bu hususların gerçekleşip gerçekleşmediği genel mahkemede yargılamayı gerektirmektedir. O halde, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

      Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre takdik edilmiş yahut ...... Dairesi'nde veya ...... Mahkemesi'nde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ......nın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklının da kabul ettiği 31.05.2011 tarihli taahhütname başlıklı belge içeriğinden, taraflarca kabul edilen borcun taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı (borcun vadelendirildiği), borcun ödendiğini gösteren nitelikte bir belge olmadığı gibi borcun imhal edildiği anlamını da içermediği görülmektedir. Bu nedenle Mahkemece, İİK'nun 33. maddesi kapsamında borcun ödendiğine dair varsa taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle ......nın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhinde boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, borçlunun itfa itirazı üzerine mahkemece banka hesabına yapılan ödemelerin takibe konu edilen dönem nafaka alacaklarını karşılar nitelikte olduğu gerekçesi ile itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....

          İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; İcra takibinin dayanağı ...4.Aile Mahkemesi'nin 2013/431 esas, 2013/476 karar ve 12.06.2013 tarihli ilamında; müşterek çocuk ... lehine 400,00 TL iştirak nafakası, anne ... lehine ise 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. İlam alacaklısı ... adına yapılan ödemenin nafaka ödemesi olduğu yönünde başvurunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, reşit çocuk Akın Uysal'a yapılan ödemenin İİK 33. maddesi kapsamında nafaka ödemesi olarak kabulü mümkün değildir....

            Mahkeme'ce dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı ve icra emrinin usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK.nun 33/1. maddesine göre: “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.”...

              İcra-İflas Kanunu'nun 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." düzenlemesi mevcuttur. Borçlu vekili itiraz dilekçesine ödemeye ilişkin dekontlar eklemiştir. Bu dekontların İİK'nun 33.maddesi gereğince değerlendirilmesi gerekir. Ödemeye ilişkin Mahkemeye sunulan dekontlarda, yapılan ödemelerin neye ilişkin olduğuna dair bir açıklama bulunmayıp, takibe konu ilama dayalı borca ilişkin olup olmadığı anlaşılamamaktadır....

                DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca takas-mahsup, itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 33/1. maddesinde "icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verilir" hükmü düzenlenmiştir. Davacı borçluya icra emrinin 29/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal sürede olduğu anlaşılmıştır....

                İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Mahkemece yasal sürede açılan şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup sadece tazminata ilişkin istinaf sebebi yönünden inceleme yapılmıştır. Her ne kadar, davacı vekili mahkeme kararına bir itirazlarının olmadığını, kötü niyet tazminatı yönünden istinaf başvurusunda bulunduklarını, davanın kabulü nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi halinde tazminata hükmedilmesine ilişkin yasal bir dayanak bulunmadığından, mahkemece tazminata hükmedilmemesinde yasaya aykırı bir durum yoktur....

                Davacının başvurusu İİK'nın 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu