İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Takip dayanağı İzmir 7. Asliye Hukuk mahkemesinin vasiyetnamenin iptali ilamı, HMK'nın 367. maddesi gereğince kesinleşmeden icra edilebilecek ilamlardan olduğundan alacaklı, ilam tarihi 19/09/2019 tarihinden itibaren, ilamda hükmedilen asıl alacağı, faizini ve ferilerinin tahsilini talep etme hakkına sahiptir....
Uyarınca, " icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." Davacı borçlu vekili, borcun elden ödendiğini ileri sürmüş, ancak borcun itfa edildiği İİK'nun 33. maddesi kapsamında belge ile ispatlanamamıştır. Takip dayanağı Uşak 2. Aile Mahkemesi'nin 06.12.2016 tarihli, 2016/800 E.- 2016/767 K. sayılı ilamının hüküm bölümünde "...Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuk Ayşe Damla için aylık 600 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, boşanma protokolünün onanarak, boşanma kararına eklenmesine..." karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin niteliğine göre borçlunun, ancak itfa, imhal ve zamanaşımı itirazında bulunabileceğini, davacı tarafından ileri sürülen hususların dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK' nın 33. maddesi gereğince itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İcra takibine konu Muğla Aile Mahkemesinin 03/04/2018 tarihli 2018/213 Esas 2018/195 Karar sayılı ilamı ile davalı için aylık 2.000,00 TL, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar 2005 doğumlu Melisa ile 2010 doğumlu Demir için aylık 750'şer TL tedbir nafakasının 02/04/2018 tarihinden başlamak üzere davacıdan tahsiline, karar kesinleştikten sonra çocuklar için iştirak nafakası, davalı için yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafça 11/03/2019 tarihinde başlatılan davaya konu icra takibinde, 03/04/2018 tarihinden takip tarihine kadar işleyen nafaka ve işlemiş faiz alacağı istenilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....
Maddesinde “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.” Şeklinde hüküm bulunduğu, Şikayetçinin talebinin takibin kesinleşmesinden sonra ki dönemde itfa ya da imhal iddiası niteliğinde olduğu ve her zaman ileri sürülebileceği, her ne kadar dayanılan belgede bulunan imza Davalı-Alacaklı Tarafından inkar edilmemiş ise de; belgenin itfa yada imhal unsurlarını taşımadığı, şarta bağlı edimler ve yükümlülükler içerdiği ve bu şarta bağlı yükümlülüklerin dar yetkili İcra Mahkemesinde dikkate alınamayacağı, dolayısıyla Davacı-Borçlunun itfa-imhal iddiasının ispat edilemediği kanaatine varılmakla şikayetin reddine " dair karar verilmiştir....
İcra Dairesi icra memuru olduğunu, icra dairesi tarafından hazırlanan sadece ödeme emrinde yapılan bu hata nedeniyle takibin iptal edilmesinin hatalı olduğunu, hatalı gönderilen ödeme emrinin iptal edilebileceğini, dosya borcunun davacı-borçlu tarafından icra dairesine ödendiğini ve dosyanın infazen 04.10.2021 tarihinde kapandığını, davanın konusuz kaldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. 2-Davacı borçlu vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; itfa nedeniyle borca itirazını tekrarla, kaldırma kararının onanmasını, kararının gerekçesinin itfa nedeniyle borca itirazı dikkate alınarak düzeltilmesini, %20'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, takip öncesi döneme ilişkin itfa nedeni ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu icra dosyasında müvekkilince yapılan harici ödemelerin takip tarihinden sonra ödeme emrinin tebliğ edilip, 5 günlük süre geçtikten sonraya ilişkin olduğunu, itfaya ilişkin hukuki durumun takipten sonra oluşması nedeni ile itfa sebebi ile açılan davanın süreye tabi olmadığını, itfa sebebi ile icra takibinin iptalini isteyebilmek için borcun icra takibinin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerektiğini, süre yönünden red kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Borçlu hakkında yapılan icra takibi dolayısıyla dosya borcunun itfa edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken alacağın mahkeme kararı doğrultusunda tahsil edildiği, bu nedenle dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı kanaatiyle İİK'nun 354. maddesine göre borcun itfa edildiği gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Deri Mamülleri San. ve Tic.A.Ş., Mader Deri Sanayi ve Tic.A.Ş., ..., ..., ... ve ......,ın kefalet sebebiyle oluşan borçları bakımından tüm ferileri de dahil olmak üzere ibra ettiğimizi gayrikabili rücu kabul beyan ve taahhüt ederiz." şeklinde beyanda bulunarak tüm takip borçlularının ibra ettikleri, alacaklının davaya cevap dilekçesinde de protokol ve ibraname altındaki imzaya itiraz edilmediği, alacaklı tarafından imzası ikrar edilen, " 24.02.2022 tarihli borç tasfiye protokolü", "25.04.2022 tarihli ibraname" ve tarihsiz "makbuzdur" başlıklı belge kapsamında takip borçluları tarafından takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği anlaşılmakla, itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve istemin kabulü ile itfa nedeniyle davacı borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu 18.12.2013 tarihli "para makbuzu" başlıklı belgede takip dayanağı senede atıf yapılarak, .. Yapı Taah. İnş. Turizm Tic. Ve San. Ltd. Şti'ne ödemede bulunulduğu belirtilmiş ise de, sözkonusu bu şirket, takip alacaklısı olmayıp, senedin, alacaklı lehtar şirket elinde bulunması, ödenmediğine karine olup, itfa iddiasına dayanak yapılan adi belgenin her zaman düzenlenmesi de mümkün bulunmakla, borca itirazın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, iş bu takibe taraf ve takibin alacaklısı bulunmayan lehtar şirket yetkilisinin beyanları esas alınarak, borca itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....