Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İ.İ.K.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tâbi değildir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. Takip dayanağı çek, ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK' nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresine tâbidir. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddelerine göre; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, resmi belgelere dayalı olarak incelenir....

    Davacı borçlularca borcun itfa edildiği iddia olunmuştur. İİK'nun 149/a-1.maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca borçlunun itfa veya imhal itirazlarını ise yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatlaması gerekmektedir. Davacılar vekilince, itfa iddiasına ilişkin olarak ticari defter, faturaları delil olarak bildirmiş ise de dar yetkili icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceğinden bu yöndeki taleplerin de yerinde olmadığı, ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

    İcra ve İflas Kanunun 33. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” düzenlemesi mevcuttur....

    Maddesinde; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, davacı şirket ile davalı alacaklı vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanan 06/01/2020 tarihli Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı ve Bursa 9....

    İ.İ.K.nun 33- 33/a maddesine göre borçlu borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılması istenebilir. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerini kapsar, itfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mevcut davada; davaya konu icra takibine dayanak İstanbul l.Vergi Mahkemesinin 26.11.2019 tarih, 2019/1542 esas, 2019/2148 karar sayılı ilamında davalının Hisar Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü olduğu,davalı alacaklı tarafından icra takibinin T.C....

    İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' şeklindeki düzenleme nazara alındığında, borçlunun ödeme iddiasının İİK. 33 maddesi kapsamında yazılı belge ile ispatı gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca lehine nafakaya hükmedilen borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Davacı borçlu, bunun aksini ileri sürerek, velayeti alacaklıya bırakılan müşterek çocuğun ve davalının, kendisinin yanında kaldığına yönelik bir iddia ileri sürmediğinden ilk derece mahkemesince tanık dinletme talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez....

    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki akaryakıt istasyonu kira sözleşmesi uyarınca dava ve takip konusu 2 adet toplam 50.000 USD bedelli bonoların davalıya verildiği, bilahare bonoların icra takibine konulması üzerine taraflar arasında düzenlenen protokoller ile her biri 34.800.00 YTL bedelli 3 adet bono verilerek borcun yenilendiği davalının borcun yenilenmesi üzerine verilen bonoları takibe koyması gerekirken önceki takibe konu bonoları takip konusu yapmasının borcun itfa edilmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı icra hukuk mahkemesince sonraki takibin itfa nedeniyle iptal edildiği borcun yenilenmesi üzerine verilen bonolar ödenmediğinden davalının takibinde haksız ve kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacıların davalıya dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tesbitine, iptal edilen takip nedeniyle yeniden karar verilmesine...

      İİK'nun 33/2.maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka Noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir. Borçlu aleyhine ilamların icrası yoluyla 08.10.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde; icra emri, borçluya 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa ilişkin 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı anlaşılmıştır....

        Bu durumda, İİK'nun 4. maddesi gereğince, söz konusu takibe ilişkin olarak İİK'nun 71. maddesine dayalı itfa şikayetinin incelenmesi yönünden, bu icra müdürlüğünün bağlı olduğu ... İcra Hukuk Mahkemesi yetkilidir. O halde, mahkemece, itfa şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istem yönünden de yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (3) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Başvuru bu hali ile İİK'nun 169. maddesine dayalı, ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Burada ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda; takip dayanağı senetin ön yüzünde lehdarının ..., keşidecisinin ... ve aval vereninin ... olduğu, anılan senetin aval veren-alacaklı ...’e ciro edildiği görülmektedir. Her ne kadar ödeme iddiasını ispat için dosya kapsamına 10.09.2013 tarihli ve ... imzalı bir belge sunulduğu görülse de, anılan belgenin taraflar ile ilgisinin ispatlanamadığı ve alacaklı tarafından da söz konusu belgenin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez....

            UYAP Entegrasyonu